Gönüldeyse yar dediğin
Ya yarendir, ya da yârin.
Doğadaysa yar dediğin
Dim dik bir uçurum!
Dikkate et bastığın yere,
Eğer bi kayarsan
Düşersen yer, dibidir cehennemin!
*
Talihin açıksa yarın olur, yar…
Geleceğine ışık tutar,
Hem yarının, hem diğer yarın
Yarım olmaktan kurtulup,
Birlikte tam olacağın!
Ona da yârim dersin,
Söylemesi bile tatlı gelir.
*
Bazen de yar, taş olur başın yarar
Yüreğinde yara açar, yaran olur!
Bedenin sarar, acıya boğar.
Ona da yarem dersin,
Acısı bile tatlı gelir.
*
Şarkılarımızda, türkülerimizde;
Turnalar ile selam gönderdiğindir yar,
Derman diye yarana sardığındır yar,
Kara saplı bıçak gibi sinene saplanır yar!
***
Ailenin Korunması için 2012 yılında çıkarılan 6284 sayılı kanunu çıkaranlar, aile içi şiddetin, kocayı evden uzaklaştırmak veya hapse atmak gibi tehditler ile önleneceğini sanıyorlar. Belli ki bu kanunu yapanlar, Türkçede Yar ne demek, hiç bilmiyorlar.
*
2015 yılında bu konuda görevli polisler ile bir sohbetimizde, tarafların ifadesi tamamlanan elli kadar dosyadan sadece on tanesinin kadına şiddet içerdiğini buna karşılık kırk kadar dosyanın ise arsız kadınların (ifadeleri alan komiserin sözü) kanun arkasına saklanarak kocalarına eziyet etmelerinden kaynaklandığını dinlemiştim.
*
İşte bu yüzden diyoruz ki; Şiddet, cinsiyet ayrımı ile tanımlanacak veya çözülecek bir sorun değildir. Şiddet bir insanlık sorunudur, insan olma olmama ile ilgidir. Çözüm için tarafları, insan olma kriterleri üzerine eğitime tabi tutmak gerekir. Yaşları kaç olursa olsun! Aileyi etkileyen yakın akrabaların da bu eğitime alınmaları yararlı olur.
*
Yoksa, kadın yalakalığı yapan bazı ahmakların “kadına şiddete hayır” türü içi boş sloganları yüzünen çocuklarımız geleceğe yanlış yollardan yürümek zorunda kalacaklar... Uyarmış olalım, belki duyulur.
*
İnsanlık bilen yar
Taçtır olur başa,
Demirden olsa da…
İnsanlık bilmeyen yar
Altın taç olsa da,
Yük olur, zarar verir başa.
*
Zaranın neresinden dönülse kardır…
Telli turna, gel bu sefer de
Götür bu yazıyı kanun yapanlara duyur.
Selam ve dua ile.
