Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Çanakkale Zaferi ve Ruhu

Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhidi...

Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.

*

Merhum Mehmet Akif Ersoy’u bu şiirini hakkıyla anlamak için 18 Mart Çanakkale Zaferi’ni doğru anlamak gerekiyor… Bunu anlamaya yardım edeceğini düşünerek, Çanakkale Şehitliğini 1999 yılındaki ziyaretimden sonra yaptığım önerimi hatırlatmak istiyorum izninizle; Önerim üç başlıkta şöyle;

*

1) TBMM’ne “seçilen” milletvekilleri, belediyelere seçilen başkanlar, encümen üyeleri, muhtarlar göreve başlamadan önceki yemin törenlerini Çanakkale Şehitliğinde yapmalıdır.

*

2) Devlet kadrolarına “atanan” bakanlar, valiler, kaymakamlar, defterdarlar, bürokratlar, memurlar, özellikle öğretmenler ve polisler göreve başlamadan önceki yemin törenlerini Çanakkale Şehitliğinde yapmalılar.

*

3) Millî Eğitim Bakanlığı orta öğretim müfredatına Çanakkale şehitliğine ziyaret programı eklemelidir. Derslere devam zorunluluğu olduğu gibi, lise son sınıftan önce tüm öğrencilerimizin Çanakkale Şehitliğini görmesi sağlanmalıdır.

*

Böylece milletin çocukları, teorik dersler yanında yaşamın, ölümün, savaşın, barışın, bağımsızlığın, özgürlüğün, gazinin, şehidin, başkalarının yaşaması için ölüme gitmenin ne olduğunu unutmayacak şekilde öğrenebilirler. Milletin ruhu nedir? sorusuna cevap bulabilirler.

*

İstiklal Marşımızın yazıldığı ortamı ve şartları geçmişin ışığında yerinde görür, düşünür ve anlayabilirler. Bu sayede günümüz şartlarında konuşarak, geçmişteki şartları dikkate almadan tarihimizdeki olayları, kararları eleştirenlere, atıp tutanlara aldanmaktan kurtulurlar.

*

Millet olmanın, “birlik” olmanın ne olduğunu anlarlar. Böylece mozaik olmak ile alaşım olmanın farkını öğrenirler. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk Milletini mozaik diye tanımlayanların, basit bir sözcük ile milletimizin aklına atmaya çalıştığı ayrılık tohumlarının yeşermesine izin vermezler. Türk milletinin nasıl bir alaşım olduğunu fark ederler. Birliğimizi, dirliğimizi sürdürmek için uyanık olmayı öğrenirler, miskinliği terk ederek dinamik olurlar. Tarihî, dinî ve siyasî yalanlara, çarpıtmalara aldanmaktan kurtulurlar.

*

Çocuklarımız bunları öğrenirken, Milli Eğitim Bakanlığımız da merhum Seyit Onbaşının “iman gücü” ile kaldırdığı bilmem kaç kilo top mermisini anlatıp, o top mermisini bilmem kaç kilometre uzaktaki hedefe isabet ettiren topu yapan “beyin gücünü” anlatmama ihmalinden dönebilir. Böylece çocuklarımıza iman gücü yanında beyin gücü geliştirmeyi öğretebiliriz.

*

Bu sayede, Türk milletinin "ya istiklal ya ölüm" azmi ve kararlılığı ile dünya tarihini değiştiren, esir düşen milletimize tekrar özgürlük yolu açan, müstemleke milletlerin emperyalist sömürgeciler karşısında bağımsızlık mücadelesine ilham olan Kurtuluş Savaşımızdan ve doğurduğu sonuçlardan kimlerin rahatsız olduğu, bu başarı ve kazanımlarımıza kimlerin kara çalmaya çalıştığı anlaşılır umuyorum.

*

1980 öncesi “Sağcı-Solcu” ayrışması milletimizi birbirine düşürmeye yetmedi, “Türk-Kürt” ayrıştırma oyunu sahneye taşındı, yanında “Milliyetçi-Ümmetçi”, “Sünni-Alevi”, “Gelenekçi-Gelecekçi”, “İlimci-Bilimci”, “Şeriatçı-Laik”, hatta “Kurancı-Hadisçi” vs şekillerde milletimizi birbirine düşürme senaryoları devam ediyor.

*

Vatanımızın, dünyanın akupunktur noktasında bulunduğunu hatırlayarak sömürgeci, emperyalist güçlerin milletleri oluşturan halklar arasındaki farklılıkları kaşımak, yara yapmak, acıtmak, kanatmak, kışkırtıp milleti birbirine düşürmek gibi oyunlarına gelmeyecek nesiller yetiştirmek için Çanakkale Şehitliği ziyaretleri, tarihten ders almak üzere Cumhurbaşkanlığı düzeyinde ciddiye alınarak uygulanması birçok açıdan yararlı olacaktır bence.

*
Son üç yüzyılda, dünya hâkimiyetini bilek gücü ile övünenlerden alıp beyin gücü geliştirmeyi başaranlara veren gelişmeleri çocuklarımıza öğretmeliyiz… Şehitlerimize rahmet, çocuklarımıza işin aslını öğretenlere selam ve dua ile...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi