Yılmaz Sandıkcı
Özetin Özetinin Kısa Bir Anlatımı
Atasözümüz diyor ki “el itini kurt diye överken, siz kurdumuza it diyenlere kanıyorsunuz!”… İyi de kim o kananlar, niçin kanıyorlar? Hadi kanıyorlar, kandıkları yalanları yayarak kime hizmet ediyorlar. “Aldığı bir duyumun doğruluğunu araştırmadan başkasına anlatmak Müslümana yalan olarak yeter…” diyen sevgili peygamber (sav) efendimizi de mi anlamıyor bunlar? “İman, yalan ile aynı vicdanda durmaz…” gerçeğinden de mi korkmuyorlar?
*
Ahmaklık mı, aymazlık mı, budalalık mı, hainlik mi bunlarınki? Yoksa cahillik mi? Cahil, ahmak, aymaz, budala fark etmez, iyi niyetli de olsalar kandıkları yalanları yaydıkça haine, dolayısı ile haini aramıza karıştıran, haini besleyen hatta bize besleten düşmana hizmet(!) ediyorlar...
*
Cumhuriyet Bayramı ve Atatürk’ü anma haftası vesilesi ile hainlerin iftira ve yalanları da canlandı, bazıları yalanları yaydı, bazıları da hainlerin foyasını ortaya çıkardı, işin aslını anlatmaya çalıştı. Görüntüye, söylentiye, algı yönetimi oyunlarına kanmak yerine işin aslını arayan akl-ı selim kişilere kendimce özetin özetini kısa bir şekilde anlatmak istiyorum, fazla uzağa gitmeden;
Osmanlı Devletinin, 1. Dünya Savaşından yenik çıkması üzerine elimizde kalmış olan son vatan topraklarında yaşayan azınlıklar, dönmeler işgalcilere güvenerek bağımsız devlet kurma hayallerine kapıldılar. İşgalci düşmanın verdiği silah ve destek ile müslüman katliamı yapmaya başladılar.
*
Kuva-yı Milliye güçlerimiz (İngilizlere göre Kemalistler) Kurtuluş savaşını kazanıp, İngiliz destekli maşa düşmanı da denize dökünce, hepsinin hayalleri yıkıldı, hevesleri kursaklarında kaldı. Sıranın kendilerine geleceğini bildikleri için müslüman katliamı yapmayı bırakıp kaçtılar. Kaçamayanlar da müslüman kılığına girerek (ki, çok kolaydır; sakal, sarık, takke, fes, türban, cübbe, bir de Arapça adlar ile) Kemalistlerin kurtardığı vatana yayıldılar. Hayallerini yıkan Kemalistlere düşman oldular ve bu düşmanlığı göstermek için müslüman kılığında fırsat kolladılar.
*
İngilizler, dünyayı birlikte sömürdüğü müttefikleri ile birlikte, Dünya Savaşında kazandıklarının bir kısımını Türkler karşısında kaybetmeyi kağıt üzerinde kabul etseler de hazmedemediler. Buna bir de Atatürk'ün Türk milleti ile emperyalizme karşı kazanmasının, sömürdükleri milletlere etkisi eklenince iyice kinlendiler… Araya giren 1929 ekonomi krizi ve 2. Dünya Savaşının yıkımında sonra cephede savaşacak güçleri kalmadığı için, Türklerin kazanımına zarar vermek üzere Müslüman kılığına girerek Türkiye Cumhuriyeti vatanına yayılanları kullandılar.
*
Hem de ne kullanma! Aramıza karışan çakma, sahte, kripto Müslümanlara bazen mesaj vermek için bazen de pas vermek için nice yalan ve dedikolar çıkarıdılar, iftiralar attılar. Bunları gazetlerinde, TVlerinde haber yaptılar, bu yalan ve iftiralar ile kitaplar yazdılar. Bu yalanları Müslüman kılığına giren yandaşları ile yaydılar.
*
İngilizin ve müttefkilerinin verdiği destekle müslüman katliamı yaparken, Kuva-yı Milliye güçlerimizin zaferi üzerine hayalleri yıkılan ve müslüman kılığına girmek zorunda kalanlar, bir süre sonra palazlandılar ve son bağımsız Türk devletine karşı içeriden ayaklanlamalar bile çıkardılar. Din elden gidiyor diye bile ayaklandı bu sahte müslümanlar? Hurafe, örf, gelenek, rivayet, bidat, israiliyat ile Allahın İslam dini arasındaki farkı bilmeden, bunlara kanan Müslümanlar da oldu!
Neymiş, alfabeyi değiştirdi diye “Türkler dinden çıktı” yalanını yaydılar. Alfabenin bir din meselesi değil, bir dil meselesi olduğunu bilmeyenler bu yalana kandılar.
Neymiş “laiklik dinsizlikmiş” yalanını çıkardırlar. Sahte hocaların, kripto Müslümanların milleti aldatmasını önlemek ve devlet kadrolarında liyakati sağlamak için laiklik gerektiğini anlayacak kadar düşünemeyenler buna da kandılar.
İstanbul’u tek kurşun atmadan alanları eleştirip, öküz altında buzağı aradılar ama İstanbul’u tek kurşun atmadan teslim edenleri övdüler. Buna da kandı bizimkiler.
Daha nelere kandı bizim bazı saf Müslümanlar! İyi niyetli olsalar da işin aslını aramadıkları için hala İslam düşmanlarına hizmet ettiklerinin farkına varamadılar?
*
İngiliz ifadesi ile Kemalistler (Kuva-yı Milliye) Kurtuluş Savaşını kazanınca hayalleri yıkılan, hevesini kursağına gömüp Müslüman kılığına girmek zorunda kalanların Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı anlaşılır da bunların yalan ve iftiralarına kanarak bu kadar düşmanlık yapılır mı arkadaşlar? Siz düşmanlık ettikçe verdiğiniz zarar can düşmanlarımıza yarayacaktır? Bunu anlamayacak kadar aymazlık müstehak mıdır?
*
Atatürk’ün de yanlışları olabilir, o yanlışlar için kurduğu devleti ve o devleti Osmanlı bakiyesi devletler arasında, petolü olmadığı halde en güçlü ve en gelişmiş yapan ilkeleri yıkmaya çalışmak kime yarayacaktır?... Özellikle 2. Dünya Savaşından sonraki Kemalistlerin veya Atatürkçülerin yaptığı yanlışlar için Atatürk’e kin duymak, Cumhuriyet devletimize düşman olmak kime yaramaktadır?
*
Biraz daha somut anlat şunu diyenlere, Atatürk’ü masonlar öldürdüğü ve masonlar Atatürk’ün öldüğü günü kurtuluş günü olarak kutladığı halde “Atatürk de masondu” yalanın kimler çıkardı, kimler yaydı? Bu yalana kimler kandı? Bu sorulara cevap arayanlar, işin aslını anlayacaklar,. Anyalanlara selam ve dua ile…