Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Zaferler Arasına Fitne Sokmak-2

Geçen hafta kaldığımız yerden devam edelim; kısa bir hatırlama: Yalan yazan tarih utansın diye diye kafalarımızı karıştıran ve karışan kafalara düşman yalanlarını tarih diye dolduranlara kanmayı nasıl durdurabiliriz?

*

Ülkemizde kandırılmış olanlar ile kanmamış olanlara arasında ciddi bir mücadele var!

*

Eski Türkiye’de düşman bizi bölmek için sağcı solcu, komünist kapitalist, milliyetçi ümmetçi, sünni şii, Türk Kürt gibi türlü çeşit fitneler ile bölmeye çalışırdı ve bi türlü başarmazdı! Yeni Türkiye’de yeni fitneler türettiler cahiller ile aydınlar!... Kandırılmışlar ile kandırılmamışlar!

*

Yeterince Türk gencini kandırdıklarında ne yapacaklar sanıyorsunuz? Evet savaşta yapamadıkları düşmanlığı, birbirine düşürdükleri gençlerimiz eliyle yapacaklar.

*

Bu yüzden kandırılmış gibi görünerek kandıranlar da dahil olmak üzere çocul, genç yaşlı demeden tüm neslimizi kandırmak için dört koldan çalışıyorlar.

*
Baksanıza, 30 Ağustos Zaferini kutlamamak için, 30 Ağustos Zaferi kazanılmasaydı çoktan unutulacak olan Malazgirt Zaferini kutlayarak Türk milletine hizmet ediyormuş gibi görünenler hiç de az değil! Bu nasıl kandırılmaktır. Her iki zafer de bizim değil mi?

*

Bununla da yetinmeyip şehirlerimizin düşman işgalinden kurtarıldığı günleri de kutlamayı yanlış bulanlar var Türk milletini yönetmek için seçilmişler arasında!

*

Türk milleti ki 72 buçuk halkın Anadolu kazanında pişerek bir alaşım olan milletin adıdır. Geçen yüzyılda durdurulamaz görünen emperyalist güçlere karşı dünya tarihinin ilk kurtuluş savaşını başlatanlar işte bunlardır! O savaşı zafere ulaştıranlar da onların kahramanlarıdır! Onlar adı kahraman olanlardan değil yüreği kahraman olanlardır ve sömürülen, mazlum milletler arasında bağımsızlık savaşını kazaranarak diğerlerine örnek olan bir milletin kahramanıdırlar. Bu yüzden emperyalistler onları hiç sevmez, sevdirmez! Bu yüzden Türk milletinin gerçek kahramanlarını küçük göstermek için yalan ve iftira yayarken, kendi hainlerini, ajanlarını, işbirlikçilerini  kahraman gösterip sevdirebilir!

*

Evet sevdirebilir çünkü kandırmayı çok iyi bilir! Hem din ile hem de tarih ile kandırılanlar ise kandıkları yalanlar ile başkalarını kandırmaya devam eder.

*

Böyle bir oyundur bu! Beyindeki zeka ve muhakeme becerisini bilim ve irfan ile beslemek yerine ezber ile hafızayı besleyen eğitim yönetiminden beselenen bir oyun!

*

Düşman yalanlarını tarih diye anlatanları üstad zannedenler baş tacı edenler, bilgisizlik veya cehalet ile kanmış olsalara bu halleri ile hainlere hizmet etmiş oluyorlar.

*

İşte bu oyunda zamanında uyanmayan milletler ya uykusunda yok oluyorlar ya da uyandıklarında köle olduklarını anlamıyorlar.

*

Senarist onu da düşünmüş, millete köleliğin kader olduğunu, Allah’ın öyle istediğini anlatacak hainleri de hazır bulundurması bu yüzdendir.

*

Çünkü bu oyunu kuranlar tek taraflı başaramıyor, hem dini hem de tarihi aynı anda kullanıyor. Onların anlattığı dine inanıp Allahın dinini terk edenler, şekilleri taklit ederek cennete gireceğini hayal ederken, bu dünyayı ve vatanı cehenneme çevirdiğini fark edemiyor.

*

Fark edenleri susturmak için hazırlanan işbirlikçiler ise sıralarının gelmesini bekliyor!

*

Kandıranlar utanacak değil ya kananlar utansın, utanmak istemeyen kanmayı bıraksın anlamak için işin asını arasın. Selam ve dua ile.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi