Söylemez Baba Kimdir?

Konya bilindiği üzere manevi bir iklimin her karışında hissedilebildiği bir şehirdir. Birçok mahallede yer alan bu velilerin yanından geçerken ruhaniyetlerine Fatiha bağışlıyoruz elbette. Ancak bu beldeye geliş sebeplerini, verdikleri emekleri, yollarına kandil tuttukları diğer velileri pek azımız öğrenmek için gayret ediyoruz. Her birinin halen yaydığı ışıktan bi haber yanlarından seri adımlarla öylece geçip gidiyoruz.

Bu hafta size bahsetmek istediğim veli ise Söylemez Baba .

Hindistan’ın Allahâbat bölgesinde, Ahmet Por Serâme köyünde dünyaya gelen veli, Cevher Ali Kalender adında bir zatın oğludur. Nakşibendî ve Kadiri tarikatına mensup olup İlk tahsiline memleketinde başladıktan sonra Hicaz’a gitmiştir. Oradan da Anadolu’ya geçmiştir. İstanbul, Akseki ve Karaman’da kaldıktan sonra, 1263/1847-1848 yılında Konya’ya gelip yerleşmiştir. Şeyh Fazıl Hüseyin Söylemez, medrese tahsili yanında iyi bir tasavvuf terbiyesi ile yetişmiştir.

Şeyh Fazıl Hüseyin Söylemez Efendi, az konuşan bir kişiliğe sahiptir. Bu nedenle kendisine “Söylemez” lakabı verilmiştir. Başka bir rivayete göre de, Hz. Peygamber’in, “Allahu Teâlâ’ya ve ahiret gününe iman eden kimse, hayır söylesin veya sussun.” hadisini kendine düstur edinip devamlı susmuştur. Onun için kendisine halk tarafından bu lakap verilmiş, zamanla asıl ismi unutulmuştur. Aynı zamanda iyi bir hattat olan Şeyh Fazıl Söylemez, birçok risale ile bir silsilename yazdı.

Akseki’de kaldığı sekiz ay içerisinde Akseki Müftüsü Şatırzade Tahir Efendi’nin yanında kalıp ondan ders ve feyz almıştır. Konya’da bir süre İplikçi Medresesi’nde misafir olarak kalmış ve daha sonra Germiyanoğullarından Adliye Nazın Abdurrahman Paşa’nın kendisi için yaptırdığı Söylemez Konağı olarak tanınan konakta yaşamıştır. Bu konak ve türbesi Lârende Caddesi’nin başlangıcında olup konağın son kalıntıları yakın bir zamanda yıkılmıştır. Türbesi bugünkü Muhacir Pazarının yanında, Balık Pazarı’nda bulunmaktadır.

Hatta türbesi Milli Mücadele döneminde Konya basınına ev sahipliği yapmıştır. Nasıl mı?

İngilizler’in İstanbul’u İşgal etmesinden sonra İtalyanlar Konya’ya gelmiş, Konya ve Akşehir Tren İstasyonunu gözetim altına almıştır. Konya’da kendilerine yardımcı olabilecek kişileri bularak para karşılığında bazı olayların çıkmasını sağlamışlardır. Fakat Konya basını Milli Mücadele’nin yanında yer almış, işgale karşı yayınlarını sürdürmüştür. Bu nedenle Öğüt Gazetelerinin yayınları İstanbul’da bulunan İngiliz işgal kuvvetlerini tedirgin etmiş, Konya’daki İtalyanlardan bu gazetenin kapatılması istenilmiştir. Öğüt Gazetesi’ne yapılacak ani baskını öğrenen Öğüt çalışanları, gazeteyi bir gecede Söylemez Tekkesi’ne taşımışlar ve orada gazetenin baskısını gerçekleştirmişlerdir.

Hatta iki gazeteci arasında da şöyle bir konuşma geçmiştir;

-İtalyanlar gazeteyi Söylemez Baba Türbesi’ne taşıdığımızı haber alırlarsa ne yaparız?

-Söylemez Baba kimseye bir şey söylemez ki, Söylemez Baba’nın ağzı sıkıdır kimseye bir şey söylemez, biz gazetemizi basalım görevimizi yapalım.”

Türbede yapılan basımla Öğüt Gazetesi Nasihat olarak yoluna devam etmiş hatta Konya’da işgale karşı bir miting düzenlenmesini sağlamıştır.

İşte hemen hemen birçoğumuzun sık sık türbesinin yanından geçtiği Söylemez Baba esas ismiyle Şeyh Fazıl Efendi yaşamı boyunca hizmet etmiş. Türbesinde basımı gerçekleştirilen gazeteyle birlikte de Milli Mücadele’ye destek vermiş mutasavvıf bir alimdir.

Söylemez babanın ruhuna Rahmet duasıyla.

Sevgi ve saygı ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Özel Arşivi