Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Zaferler Arasına Fitne Sokmak!

Allahın işi işte, tarihimizdeki en büyük iki zafer bir hafta içinde kutlanıyor. Geçen hafta zaferler haftasıydı.

*

Aslında ekonomi hakkında yazmam gerek şu günlerde ve özellikle de bir suç örgütü liderinin ortaya attığı iddiaları araştırıp milletin vicdanının rahatlatmak yerine kör-sağır numarası yapanlar hakkında yazmam gerek. Ancak bu konudaki görüşlerimizin doğru anlaşılacağından ümidim az. Zira günümüzde gözümüz önünde yaşanan onca olayda kimin suçlu kimin mağdur olduğunu, kimin zalim kimin mazlum hatta kimin hain, kalleş ve kimin kahraman olduğunu anlayamayan Türk milleti yüz yıl önceki bin yıl önceki olaylar üzerinden yapılan algı operasyonlarını kolayca yutuyor. Yuttuğu yalanlar ile bozulan zihin kodları günümüzdeki olayları algılamasını engelliyor!
*

Evet geçen hafta zaferlerimizin haftasıydı. Takdir-i ilahi birşeyler anlatmak ister gibi sanki; tarihimizdeki en büyük iki zaferimizi aynı hafta içinde kutlatıyor bize.. Baştan sorayım; Türk milletinin zaferleri kime batıyor? Türk milletinin zaferleri arasına kimler fitne sokuyor? Tarihimizde böyle çarpıtmaları yapanlar, günümüzde neler yapıyor, kmi sorguluyor?

*

Malazgirt Meydan Muharebesi ile 1071 yılından sonra Anadolu Türklere (resmen) yurt olmuştu ancak 847 yıl sonra kaybedildi… Allah’a şükürler olsun ki, 5 yıl dolmadan Dumlupınar Meydan Muharebesi ile Anadolu tekrar kazanıldı. 30 Ağustos Zaferi sayesinde Malazgirt zaferi yine  bayram oldu… Kutlu olsun. Daim olsun.

*

Yine bayram oldu diyorum çünkü 30 Ağustos Zaferi olmasaydı, Malazgirt Zaferi çok unutulmuş olacaktı.

*

Allah Alparslan’a da Atatürk’e de onlardan önceki, sonraki tüm şehit ve gazilerimize rahmet eylesin. İnancımıza göre şehitlerimiz zaten cennetlik… “Allah, şehitlerimizin uğruna can vermeyi göze aldığı değerlerimizi anlamak, sahip çıkmak ve layık olmak bize bilinç versin” diye dua etmek daha önemli bence…

*

Çünkü bu bilince sahip olmayanlar, zaferlerimiz arasına bile nifak sokuyorlar orada bile ayrım yapıyorlar? Zaferlerimiz sayesinde düşman işgalinden kurtulan şehirlerimizin kurtuluş günlerini kutlamamızı bile gereksiz görenler var. İyi de nereden çıkıyor bunlar, böyle düşünceler! Bizim zaferlerimizden kimler gocunur?

*

Kendi tarihine yalan derken, düşman yalanlarını tarih diye anlatanlara kananlar ve o yalanları yayanlar var bunu anladık! Başındaki fesi gösterip cebindeki İngiliz pasapostu ile Osmanlıcık maskesi takanları tarihçi zannederek kandırılmış olanlar var onu da anladık… Ancak Türk milletinin böyle bir akıl tutulmasına nasıl düşmüş olabileceğini sorgulayanları susturanlar kimler?

*

18’i Müslüman 13’ü Arap ve 20 kadarı Osmanlı bakiyesi olmak üzere 49 devlet gezmiş bir kadeşiniz olarak kısa tutma gayreti içinde şöyle bir özet aktarmaya çalışacağım; Son 3 yüzyıldan beri dünya hakimiyeti bilek gücü kullanan milletlerden, beyin gücü kullanan milletlere geçti. Buna ayak uyduramayan Osmanlı Devleti tüm ihtişamına rağmen, zayıfladı. Önce bilimde, sanayide geri kaldı sonra ekonomide yenildi ve teslim oldu.

*

İslam Halifesi olmasına rağmen dünya müslümanlarını işgalden ve sömürüden kurtaramadı, bağımsızlık için, esaretten kurtuluş için harekete bile geçiremedi!

*

Nihayet sıra kendisine ve Malazgirt Zaferini kazanan atalardan miras kalan yurdumuza geldi. Osmanlı, bilek gücünün yerini beyin gücünün aldığını anladığında geç kamıştı. Dayanamadı çökmüş olan ekonomisi ile son kalan yurdunu da işgalden koruyamadı! Parçalandı, yıkıldı.

*

Bir de bu yıkılışa rağmen, durdurulamaz görünen emperyalist güçlere karşı dünya tarihinin ilk kurtuluş savaşını başlatma cesareti gösterenler vardı… Emperyalistler onları hiç sevmedi, sevenleri de sevmedi ve savaşı kaybettikten sonra cepheyi değiştirdi, sevgiyi nefrete dönüştürme politikaları uygulamaya başladı! Kanmayanara selam ve dua ile sonraki yazımızda devam etmek üzere…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi