Vicdanla, Ahlakla Barışık Olmak…

Değerli okurlar bazen kelimelerin yaşanan acıyı tarif edemediği zamanlar vardır. Kelimelerin de bir anlamı yoktur zaten… İşte iki gün önce millet olarak o zamanlardan birini yaşadık. Soğuk, karanlık bir gecede, enkaz altında kaldı insanlarımız… Kahramanmaraş’ta yaşanan ve çevre illeri de etkileyen depremde binlerce insanımız vefat etti, binlercesi yaralandı. Öncelikle tüm milletimizin başı sağ olsun, yaralananlara geçmiş olsun. Maalesef ülkemiz bir deprem ülkesi… Bu yaşadığımız ilk deprem değildi ve son depremde olmayacak. Yaşadıklarımızdan artık dersler çıkartmamız lazım… Günü kurtaralım söylemlerini bırakıp vicdanla, sorumluluklarımızı yerine getirerek davranmamız lazım… Önceki yazımda vatanını en çok sevenin işini en iyi yapan olduğundan ve denetim kurumlarının görevini daha iyi yapması gerektiğinden, yeterince iyi yapmadığından söz etmiştim. Deprem uzmanları şimdi televizyonlarda ‘Yapı zeminle barışık olmalı.’ diyor kibarca… Yani binaları sağlam yapmaktan bahsediyor. Ekranlardan görüyoruz aynı sokaktaki yan yana duran binalardan birisi yıkılırken diğeri sapasağlam ayakta duruyor. Neden? Maalesef kamu binalarının büyük bir kısmı yıkılıyor. Neden? Elbette denetim eksiklikleri var ama hırsızın hiç mi suçu yok? Bu binaları yapanların hiç mi suçu yok? Kendilerine gerekli caydırıcı yaptırımlar uygulanacak mı? Yoksa zamanla bir sonraki depreme kadar unutulacak mı? Kazanılan hangi para hayatını kaybedenleri geri getirebilecek? Enkaz altında kalan onlar mı yoksa bazılarının, işini iyi yapmayanların insanlığı mı? Ya da binaların zeminle barışık olmasını sağlamak için bu yapıları yapanların insanlıkla, vicdanla, ahlakla barışık olması nasıl sağlanacak?

Biz büyük bir devlet ve duyarlı bir milletiz. Kızgınız ve üzgünüz ama el ele vererek bu yaralarımızı sararız, saracağız. Yeter ki bundan sonra bu acıları, bu kadar can ve mal kaybıyla yaşamayalım. Ben bir eğitimci olarak -her ne kadar Konya bir deprem bölgesi olmasa da- çocuklara afetlerin önemini belirtmek için hep şunu söylerim. Bizler belki ömür boyu sadece bu şehirde yaşamayacağız veya sevdiklerimiz başka şehirlerde yaşıyor olacak. Zaman zaman onları ziyaretlere gideceğiz Hem kendimiz hem onlar için tüm doğal afetlerle ilgili bilgi sahibi olmalıyız. Ailemizle beraber duyarlı davranarak gerekli önlemleri almalıyız. Çarpım tablosunu ezberlemezsek, cümlenin sonuna nokta koymayı unutursak ölmeyiz ama doğal afetleri önemser, öncesinde gerekli önlemleri alarak, neyi, ne zaman, nasıl yapacağımız hakkında bilgi sahibi olursak kendimizin, sevdiklerimizin veya birilerinin sevdiği, hayalleri, umutları olan insanların hayatını kurtarabiliriz.

Bu acıyı beraber yüreğinde hisseden her vatandaşımız eminin madden ve manen elinden gelen desteği, duyarlılığı gösterecektir. Rabbim tekrar bu acıları yaşatmasın. Hayatını kaybedenlerine rahmet, yakınlarına sabır, yaralananlara şifa versin. Umarım enkaz altından iyi haberler alırız. Bu soğuk kış günlerinde depremde yaralanan, evsiz kalan, mağdur olan tüm vatandaşlarımızın Allah yar ve yardımcısı olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Halil Öz Arşivi