Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Türk Dili Ve İslam Dünyası

 

Buyurun size içinde “ekonomi” geçmeyen bir ekonomi yazısı daha. Eurovizyon şarkı yarışmasında İngilizce şarkımızla aldığımız başarı(!) üzerine, 2013 yılında ki Türk Dil Bayramı ve Eurovizyon konulu yazımda 1999 yılından kalma “kendi yarışmamızı niçin yapmıyoruz?” sorumu tekrarlamıştım.

*

Dünya üzerinde, 7 devlette 300 milyon gibi ciddi bir nüfus aynı kökenden gelen bir dili konuşuyor. Türkçe ve lehçeleri... Bugünkü “ışıksız” aydınlarımızın hala göremediği gerçekleri 90-100 yıl öncesinden görüp Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’nu kuranlar geleceğe (günümüze) ne mesaj vermek istemiş olabilir sizce?

*

Günümüzde, dilimiz ve kültürümüz birilerinin himayesine girme yolunda oldukça iyi! yol almışa benziyor. Yabancı orduların vatanımızı işgaline karşı kurtuluş savaşı verenler, yabancı kültürlerin ve yabancı dillerin zihinlerimizi işgaline niçin sessiz kalıyorlar?

*

Türkiye’nin yer altı zenginliklerini değerlendirecek eğitim sahibi insanlardan oluşan “üst yapıyı” kurma çabası 2. Dünya Savaşı sonrasından oluşan siyasi ortamın ardından 1960’da iyice kırıldığı için zengin toprakların fakir bekçileri gibi yaşamaya alıştırıldık.

*

Çabamızın belini kırdıkları yetmez gibi bizi zengin toprakların fakir bekçileri gibi yaşamaya alıştıranlar bir de “Lozan’ın gizli maddeleri yüzünden madenlerimizi çıkaramıyoruz” gibi şeytani bir yalanı yayan hainlerin kandırabileceği kadar cahil bir nesil yetiştirme planı uyguladılar. Bu plan üzerine, başarısı Japonya’da kanıtlanmış dönemin mucize eğitim sistemi Köy Enstitülerini yalan yanlış gerekçeler ile kapattılar.

*

Ülkemiz 30-35 yıl öncesine kadar dünyanın kendine yeten 7 ülkesinden birisiyken, şimdi dünyanın en borçlu ülkeleri arasında başı çekiyor. Orta-Asya Türk Devletleri de benzer sorunların acısını çekiyor. Örneğin Türkmenistan 5 kuruşluk doğal gazını dil kardeşi bir Türk ülkesine yani Türkiye’ye, Rusya üzerinden 15 kuruşa satmak zorunda kalıyor. Aradaki fark Rusya’nın zenginleşmesine bizim katkımız(!) oluyor. Bu katkıyı niçin yapmak zorunda kalıyoruz?

*

Bir de Arap dünyasına bakalım, yaklaşık 800 yıl Türklerin savunma desteği veya himayesi ile varlıklarını sürdürebilmişler ve Osmanlı’dan sonra “haçlı bakiyesi” İngilizin himayesini, 2. Dünya Savaşından sonra da İngiliz yanında “günümüz haçlı ordularının komutanı olduğunu söyleyen” ABD himayesini kabul etmişler. Bu halleri ile kendi soylarından gelen bir peygambere layık olma konusunda şüpheli durumdalar. Buna ek olarak düne kadar varlıklarını borçlu oldukları, İslam uğruna en çok şehidi verme onuruna sahip Türk milletine karşı tutumları sağlıklı bir analize muhtaçtır.

*

Arapların, ABD bankalarındaki petro-dolar birikimi trilyonlarca dolar seviyesinde inanılmaz boyutlardadır. Buna karşılık Arap dünyası eski ABD Başkanı Trump’ın ifadesi ile “ABD desteği olmasa” 2 hafta bile dayanamayacak birkaç ailenin yönetimi altındadır. Din kardeşi kimliğimiz ile bizi üzen bir durumdur bu durum! Çünkü topraklarımızın işgal edilmesine karşı gönüllü ölüme giden bizler, din kardeşliği üniforması ile yaklaşan Arapların zihinlerimizi işgal etmesini gönüllü karşılıyoruz. Bu hep birlikte İslam ümmetine zarar veriyor, hem de çok büyük bir zarar!

*

Peki, ne yapalım? Acilen zihinlerimizi işgalden kurtarmak üzere harekete geçelim. Örneğin, Türkçe kökenli dil konuşan dil kardeşi devletler arasında şarkı, hikaye, masal, vb konularda yarışmalar yapalım.

*

Bir de din kardeşimiz olanlar arasında tekrar edelim benzer yarışmaları.

*

Amacı yarışmaktan ziyade kaynaşmak olan ve katılan herkese kazandıran yarışmalar!... Öldürmeyi değil örnek olmayı, ölümü değil yaşamı, dayatmayı değil yol göstermeyi emreden “İslam’ı yaşamak” için Arap gibi değil “insan gibi” yaşamak gerektiğini anlatan yarışmalar..

*

Tarihte Müslümanların telef ettiği Müslüman sayısının İslam düşmanlarının şehit ettiği Müslümandan niçin daha fazla olduğunu anlamamızı sağlayarak, yanlışlara dur diyen, tedbir almak bilincini geliştiren yarışmalar. Şimdiden başarılar. Türk Dil Bayramı kutlu olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi