Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Sorun Depremde Mi?

1999 yılında Gölcük Depremini yaşadık. Uzmanların "bu depremden ders çıkarmalıyız", "sağlam binalar yapmalıyız", "yapı denetimleri sıkılaştırılmalı" gibi sözlerini ezberledik. Birilerinin eski Türkiye dedikleri zamanlardı… Kurtarma ekiplerinin çabası “sesimi duyan var mı?” seslenişleri ile zihinlerimize kazındı 1999 depreminde.

*

2023 yılında Kahramanmaraş Depremini yaşadık. Uzmanlar yine aynı konuşmaları tekrar etti; "Bu depremden ders çıkarmalıyız", "sağlam binalar yapmalıyız", "yapı denetimler sıkılaştırılmalı"… Birilerinin yeni Türkiye dedikleri zamandayız… Bu depremde, kendiliğinden harete geçmesi gereken kurtarma ekiplerinin “talimat var mı?” sözleri gündem oldu?...
*

“Bu kadar büyük felakete hazırlıklı olmak mümkün değildi” diyenler oldu! Yıkılmayan binaları görünce “deprem bölgesine uygun binalar yapılsaydı böyle bir felakete bile hazırlıklı olunabileceğini” anlayanlar da oldu.

*

Deprem öldürmez çürük bina öldürür! Deprem öldürmez, hırsız müteahhit öldürür!
Deprem öldürmez, binaların deprem yönetmeliğine uygun yapılmasını sağlamayan yöneticiler öldürür!
*

Sorunu kadere atanlarlar, sorunu hırsız müteahhitlere, rüşvetçi müfettişlere, ihmalci mühendislere, fırsatçı siyasetçilere atanlar da oldu… Peki onca ölenin hakkını kim ödeyecek? Sorusunun cevabını nasıl verecekler? Hesabı vermesi gereken kimse suç onundur. Ona göre düşünmelidir, deprenden ders alalım diyen, insan olmak isteyen.

*

Başa bela gelmeden alınabilecek onca tedbiri almak varken, almayıp, başa bela gelince tepki vermek ile milletin gazını alacağını sananlar da oldu…

*

Önceki depremden ders almadığımızı yüzümüze çarpan bu depremde başka şeyler de öğrendik bence; Hırsız müteahhit, ihmalci mühendis, rüşvetçi müfettiş, fırsatçı siyasetçinin etkisini anladık da toplumumuz üzerindeki etkileri ile hocaların rolü nedir bu felaketlerin canımızı yakmasında?

*

Örneğin, suçu kusuru bulunanları en alt kademeden en üst kademeye kadar cezalandırmak gerektiğini anlatmak yerine, suçu kusuru kadere atan, haşa Allah’ı suçlayan hocaların ve bu sözleri köpürten yöneticilerin milletin tedbir alma reflekslerini zayıflatmadaki etkisi nedir sizce?

*

Milletimizi, deprem öldürmüyor Allah öldürüyor gibi doğru bilgiler ile bile milletimizi yanlış yollara saptıran, çarpık kafalar kimin hizmetindeler? Allah insanları türlü sebeplerle öldürüyor ve bizler insan olmak istiyorsak, böyle çarpık kafalara kanmak yerine, Allah’ın gönderdiği sebeplere karşı tedbir almak sorumluluğumuzu konuşmalıyız.

*

Hastalığı yaratan da Allah, şifayı yaratan da! Afeti yaratan da Allah tedbiri yaratan… Sen hangisini takip ederek kul olacaksın? Hangi yoldan giderek insan olma seviyesine ulaşacaksın? Sorun burada…

*

İnsan olmadan Müslüman olunacağını zannedenler ile müslümanlaşmaya çalışırken fark etmeden Araplaşanların, Arap geleneğini, hurafeyi ve israiliyatı İslam dini yerine koyanların milletimizi etkilemesinde sorun.. Bu sorunun sebeplerini ortadan kaldırmak yerine sonuçlar üzerinden konuşanlarda sorun…

*

Milletimiz siyasetçilrin, yöneticilerin, sorumluların ne kadar Müslüman olduğunu görmek yerine, bunların Türk Milletine ne kadar sadık ve ne kadar yararlı olduğunu görmek istiyor. Böyle felaketlere tedbirsiz yakalanmak ve çaresiz görünmek istemiyor. Selam ve dua kanmak yerine işin aslını arayanlara…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi