Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

KPSS

Bence ilk soru “Bir ülkeyi kimler yönetir?” İkinci soru “Bir ülkeyi kimler yönetmelidir?” olmalı KPSS sınavlarında. Hem de her sınavda!

*

AKP büyük ümitler ile seçilmişti 20 yıl önce. Aldığı oy üçte bir kadar olsa da mecliste üçte iki çoğunluk sağlamıştı. Bu da aslında bir ülkeyi kimler yönetmelidir sorusunun cevabını doğru veremeyen siyasetçilerin çıkardığı seçim kanunundan kaynaklanıyordu. Ama olsun, AKP bu seçim kanunu sayesinde bir istikrar getirecek ümidi vermişti millete. Bu ümidin bir sonucu olarak sonraki seçimlerde de oyları artmıştı.

*

Nasıl artmasın ki, devlet dairelerine eleman alımlarında torpili kaldırıp, sınav dayalı ve liyakata önem veren bir uygulama yapacakları ümidini aşılamışlardı.

*

İhale yasasını değiştririp, kapı ardında ihale dağıtılmasının önüne geçileceği ve devlet hazinesinin arpalık olarak kullanılmasını önleyecekleri ümidini vermişlerdi.

*

Hazineye yük olan KİT’leri özelleştirip, ekonomide verimliği sağlayacaklarına inandırmışlardı.

*

Evet, inanmıştık! Çünkü “alnı secdeye değen adamdan zarar gelmez” diye biliyorduk.

*

Ancak bu ümitlerin içini doldurmak yerine devleti yönetecek kadroları değiştirmeye daha fazla önem verdiler. Sonuçta 15 Temmuz ihanetini alnı secdeden kalkmayan tipler yaptı, üstelik bunlara kananların verdiği gücü kullanarak!

*

İhale yasasını eskisinden bile daha kapalı hale getiren 190 kadar değişikliği hacdan umreden fotoğraf paylaşanlar, haşa bakara makara sallayanları kollayanlar yaptı.

*

Ne umduk, ne bulduk? Devlet kadrolarına hiç de hak etmeyen tiplerin doldurulduğu ortaya çıktı. Kim yaptı? Devleti yönetecek, milleti refaha çıkaracak makamlara milletin çocukları yerine cemaatlerin çocuklarını doldurmak üzere üniversite sınav sorularından tutun da nice sınavların sorularını çalanlara toz koydurmayanlar yaptı.

*

Sınav sorularının çalınmasını engelleme çabasına karşılık, eleman yerleştirmede sınav başarısını yok sayan bir mülakat sistemine geçenler de onlardı… Eski Türkiye’de mülakat demek adam kayırmak demekti.

*

Hani eski Türkiye eskide kalmıştı!? Ülkemizi “Yeni Türkiye” söylemi ile eski Türkiye’nin bile gerisine düşürmek isteyen hainlere karşı tedbir alınmadı mı?

*

Yıl 2022 şimdi yine sınav sorusu çalma vakası ile, hem de devleti yönetecek kadrolara eleman seçimi için yapılan KPSS sorularının çalınması ile karşı karşıyayız.

*

Bu soruları hazırlayanları ve muhafaza edenleri hangi mülakat sonucuna göre kimler işe almıştı?

*

Bu haramın suçu kimlere yüklenecek ayrı konu ama bu hırsızlar cezasını çekecek mi? Yoksa birileri birilerini koruyarak rezalet örtbas mı edilecek? 

*

Aylarca sınava hazırlanan masum vatan evlatlarının hakını kim ödeyecek?

*

Kul hakkı yemenin en büyük günah olduğunu anlatan Allah’a, Kuran’a ve peygambere (sav) inanan müslüman böyle bir hırsızlık, haksızlık yapar mı? Bunlar ne tür müslüman? Gerçekten müslüman olan kişi sınav başarısını görmezden gelip mülakat ile adam kayırarak devlet kadrolarına eleman atar mı? Gerçek müslüman dost görünüp düşmanlık edecek şekilde iki yüzlü, takiyyeci, kalleş olur mu? Savaşın bile kuralları var, düşman olmanın da! “Düşmanın asil olanı sinsi dosttan iyidir” diye atasözümüz bile var… Bunları bilmeyen nasıl müslüman olur?! Hadi müslüman olsun, biz karışamayız peki ya mümin olabilir mi? İşte bunun cevabı net: Olamaz! Çünkü mümin kişi, kendisinden emin olunan kişidir. Tıpkı gerçek müslüman olmaya çalışanların örnek aldığı peygamber efendimiz gibi.

*

Kamu Personeli Seçme Sınavlarında bunlar da sorulmalı bence! Kişinin abdesti, namazı, haccı, sakalı, türbanı, cübbesi devlet kadrosuna atanmak için yeterli mi? Kandırıldım diyenlerin, kandıranların yolunda yürümeye devam etmesi reva mı?

*

Hak yemeyen, kanmayan ve kandırmayan gerçek müslümanlara selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi