Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Kadına Şiddete Hayır Demeyin

“ŞİDDETE HAYIR” deyin…

Çünkü şiddet, bir cinsiyet sorunu değildir, şiddet bir insanlık sorunudur. Doğru tepki de “şiddete hayır” demektir bence! Görüldüğü üzere “kadına şiddete hayır” demek de bir işe yaramıyor!

*

Şiddeti cinsiyet ayrımcılığı ile ifade edenler şiddete çözüm bulamazlar. Cinsiyet ayrımına karşı çıkanların, şiddeti cinsiyet ayrımına tabi tutması büyük bir çelişkidir ve bu çelişkiyi anlamayanlar şiddete çözüm bulamazlar. Bunların yaptığı sadece kadın yalakalığıdır bence.

*

Kendini feminist diye tanıtıp, kadının değerini artırmak isterken, erkeği aşağılayanlar da çözüm getirmez bu soruna. Birinin değerlenmesi, diğerinin değersizleşmesi ile olacaksa “olmaz olsun öyle değer” demeyenler de çözüm bulamazlar. Kadın ve erkek birlikte değerlenirse anlamlıdır, aksi halde tek kanat ile uçamayan kuş gibi kısır bir döngü çukurunda döner dururuz.

*

Aile içi şiddete karşı mücadeleyi, kocayı evden uzaklaştırmak veya hapse atmak gibi tehditlerle yapmak da bir başka sorundur. Tehdit ile tedbir(!) olmaz!

*

Kadını koruma kanununun arkasında gizlenerek erkeğine şiddet uygulayan kadınların çoğaldığı mahkeme dosyalarında sabittir. Bu da bazı kadınlar tarafından kanunun amacı dışında kullanıma açık olduğunu gösteren bir başka sorundur. Kanunu yapanlar iyi niyetlidir ve kadını da iyiniyetli ve iffetli tanımlayarak böyle bir kanın çıkarmıştır. Ancak kötü niyetli, arsız ve iffetsiz kadınlar bu iyi niyetli kanunun uygulanmasında adalete hakka, hukuka zarar vermiştir.

*

Bu da şiddetin bir cinsiyet sorunu değil bir insanlık sorunu olduğunu gösterir.

*

Mutluluk hayalleri ile evlenip yaşamını birleştiren kadın ve erkek nasıl olur da şiddet içeren acı, kötü ve çirkin anılar yaşayabilir? Şiddeti cinsiyet üzerinden tanımlayanlar buna cevap verebilir mi? Veremez. Kendisinden güçsüz birini dövmek ne kadar hayvanca ise kendisinden güçlü birisi ile dövüşmek de o kadar hayvancadır.

*

Burada “hayvana şiddete hayır” demenin de bir işe yaramadığı, şiddeti bir insanlık sorunu olarak tanımlamak gerektiği bir daha ortaya çıkar.

*

Şiddet her zaman fiziki olmayabilir… Bazı şiddet türleri fiziken iz bırakmazken, sadece görünen izler üzerinden şiddet tanımı yapanlar da şiddet sorununa çözüm bulamazlar!

*

İnsanlık düşünmekle başlar, konuşmakla vücut bulur, konuştuğu sözcüklerin anlamı üzerinde tekrar düşünmekle gelişir.

*

Bir ailede şiddet varsa, kocayı tehdit ile korkutmak o ailedeki çocukları da harcamak olur… Bunun yerine aileyi uzman bir psikoloğa göndermek gerekir. Koca, karı ve çocuklar, hep birlikte, hatta dünürleri, tarafların ailelerini bile… Topyekün yani…

*

Görüntü yanıltıcıdır, şiddeti oluşturan kaynağa inilmeli, sebepler kurutulmalıdır? Çünkü sebeplerini bilmediğiniz konuların sonuçları üzerinden konuşmak da işe yaramaz, tedavi de, eğitim de… Derine inince mağdur görünen kadınların çoğunun hiç de mağdur olmadığı mahkeme kayıtlarında vardır, merak edenlere.

*

Belki de aile kurma eğitimi verilmeli evlenmek isteyenlere, hem de gelin ve damat ailelerini de içine alacak şekilde, topyekün… Çünkü korkutma ve tehdit insanî bir eğitim şekli değildir! Bu eğitimlerin temelinde de “insan olma” dersleri olmalıdır. Konuşurken kullandığımız sözcüklerin anlamı üzerinde “düşünmek” önemlidir insan olma yolunda. Örneğin, paylaşmak ile bölüşmek arasındaki farkı anlamalıdır insan olmak isteyen. Ev paylaşılır, bölüşülmez. Yemek ise bölüşülür. Bölüşerek yemek yerken aldığın keyf, yaşadığın duygu ise bölüşülmez, paylaşılır.

*

Paylaşılan herşey artarken, bölüşülenler azalır. Paylaşılan ev yuva olur, bölüşülen ev viran olur. Evlilik ise yaşamı paylaşmaktır. Bölüşülen yaşam, parçalanır yok olur.

*
Bölüşme arzusu sevgiyi değil şiddeti besler. Paylaşmak ise sevmenin ta kendisir, tam burada sevgiyi de iyi anlamak gerekir. Evlenmek, aile kurmak isteyen herkes önce paylaşmayı öğrenmelidir. Çünkü sevmek güvenmeyi gerektirir, güvenen kişi ise paylaşır, verir. Çünkü sevmek, verebilmektir! Veren kişi için paylaşmak sorun olmaz. Bunları bilen insanlar arasında şiddet diye bir sorun hiç doğmaz… Veren tarafın, güvenini suiistimal eden ve hep alan, paylaşmayan kişi ile de yaşanmaz… Huzurlu aileler için dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi