Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Hicaz Haşimi Krallığı

TDV İslâm Ansiklopedisinden özet; Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti’ni parçalayıp paylaşmak üzere anlaşan devletlerin başını çeken İngiltere, Mekke Emiri olan Şerif Hüseyin’in Osmanlıya muhalif çıkışlarını kullanarak bir çok vaadler ile kendisini isyan etmeye teşvik etmiş… Vaadlerin başında da hilafetin Osmanlı Devleti’nden alınarak Haşimi ailesine verilmesi ve büyük bir Arap devletinin kurulması varmış. Şerif Hüseyin ile İngiltere’nin Mısır komiseri Sir Henry McMahon arasında 1915 yılı boyunca süren pazarlıklar sonucu 27 Haziran 1916’da isyan başlamış. Şerif Hüseyin kendisini “Arap ülkelerinin kralı” ilan etmiş. Mart 1917’de Medine’nin Osmanlı askerlerinden boşaltılması kararı verilmiş. Hicaz’ın kontrolü tamamen Şerif Hüseyin’e geçmiş ve bölge Osmanlı hakimiyetinden çıkmış.

*

Savaştan sonra hayal kırıklığına uğrayan Şerif Hüseyin, 1924 yılında Türkiye’de hilafetin ilga edilmesinin ardından İngilizlerin vaadi olduğu üzere halifeliğini ilân etmiş ancak kabul görmemiş ve muhalifi olan Abdülaziz b. Suud’un aşırı tepkisini almış. Nitekim b. Suud aynı yılın ekim ayında Mekke’yi ele geçirmiş. Bunun üzerine Şerif Hüseyin, yerine oğlu Emir Ali’yi Hicaz kralı olarak bırakıp Akabe’ye çekilmiş, oradan da 1925 yılında Kıbrıs’a iltica etmiş. Emir Ali de İngilizlerin desteklediği b. Suud ailesinin Hicaz’ı tamamıyla ele geçirmesinden sonra babasının ardından gitmiş. Böylece Hicaz Haşimi Krallığı (1916-1925) kısa zamanda tarihe karışmış.

*

Gördüğünüz gibi Osmanlıya ihanet yok, sırtından vurmak yok. Osmanlıyı parçalamak için planlar yapan haçlı artığı devletlerin teşvik etmesi ile kandırılmış bir “şerif” var ve bu kandırılmışa kanarak yandaşlık eden Araplar var. Bir de onun muhalifi olan Araplar var! Osmanlının Hicaz bölgesinden atılması için haçlı bakiyesi İngilizler ile birlikte din kardeşi Türklere karşı İngiliz bayrağı altında saldıran Arapları “halk ne yapsın başındaki krala itaat etmek zorunda kalmış” diyerek masum göstermeye çalışanlar, savunanlar var…

*

Arapların bir suçu yok tüm suç Arap devletlerini yönetenlerde diyerek milletimizi kandıranlara cevabı Muaviye’nin ordusu ile karşılaştığında Hz Hasan veriyor aslında, hem de 1400 yıl kadar önce. Savaşa başlamadan önce özetle ve mealen şöyle diyor peygamberimiz (sav) torunu Hz Hasan bin Ali bin Ebu Talib “…Ey Muaviye’nin askerleri yanlış taraftasınız, Muaviye’yi haksız görüyorsanız benim tarafıma geçin, Muaviye’nin tarafındaysanız onu haklı görüyorsunuz demektir…“ Hadis ve Kuran'dan örnekler vererek savaşı engellemeye çalışıyor ama Muaviye yandaşı olan müslümanlar anlamıyor.

*

Hala anlamayanlar var, Araplara laf etmeyin çünkü peygamber efendimiz de Arap diyenler de az değil; İyi de hiç mi düşünmüyorlar; Peygamber düşmanı Ebu Cehil, Ebu Leheb, As Bin Vail de Arap değil miydi? Peygamberi öldürmek için suikast planlayanlar Arap değil miydi? Peygamberi öldürmek için kiralık katil olmayı kabul edenler Arap değil miydi? Peygamber torunu Hz Hasan'a ihanet edenler Arap değil miydi? Peygamber torunu Hz Hüseyin'i öldürenler Arap değil miydi? Saltanatı uğruna müslüman kanı döken, hatta peygamber soyunun kanını akıtan Muaviye ve Yezid ve onların yandaşı olanlar Arap değil miydi?

*

Yeterince düşünmeden fikir sahibi olan kafalar, ırkçılık ile milliyetçilik arasındaki farkı anlamadan ümmetçilik hatırına milliyetçiliği ayaklar altına alarak Arabın veya işbirlikçi milletlerin ırkçı emellerine hizmetçi ediyor milletimizi.

*

Geçen hafta Suudi Arabistan prensini ağırladık sarayda. Müzik günahtır, şarkı günahtır diyen zihniyet sarayda Arapça şarkı eşliğinde akşam yemeği yedi. Peki, Arapça şarkıda Arabın nasıl üstün olduğunu anlatan ırkçı ifadeler kimin dikkatini çekti? Çekmedi çünkü müslüman mintanı ile gezerek Allah ile aldatan birilerin elinde Arap dili en güçlü sömürgeci narkozu gibi kullanıldığının farkında değillerdi. Ha bir de para Araplarda! İnşallah AKP yandaşları da işin aslını anlar yakında! Görüntüye ve söylentiye kanmak yerine işin aslını arayanlara selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi