Çanakkale Zaferini ve şehitlerimiz andık hafta sonu! Herkes kutlama mesajı paylaşma yarışındaydı! Peki ya, anladık mı?.. Çanakkale Zaferimiz, sadece bir savaş anısı değil dünya tarihinin akışını değiştiren ve sömürülmekte olan milletlerin bağımsızlık mücadelesine ilham olan Kurtuluş Savaşımıza temel olan bir köşe taşı olarak üzerinde durulması tüm yönleri ile anlaşılması gereken bir olaydır.
*
Zaferlerimize rağmen, coğrafi konumumuzun avantajlarından yararlanmamız, rakip devletlerin gerek siyaset oyunları ve gerekse kumandası dışarıdan darbeler ile ve ekonomik krizler ile yıllardır engellendi. Benzeri operasyonlar devam etmektedir.
*
Çanakkale şehitlerimize layık olmak için işin aslını anlamak için, şoven söylemleri bir kenara bırakıp günümüze ve gerçeklere uygun bir şeyler yapmamız gerekiyor. Vatanımız dünyanın akupunktur noktasında bulunduğu için, dünyanın entrika ve oyunlarına sahne olmaktan kaçınamıyoruz. Farklıkları kaşı, karıştır, birbirine düşür, kışkırt, böl, parçala, silah sat, yönet ve yut taktiği batının en iyi uyguladığı senaryo.
*
Çanakkale’de yatanlar nasıl et-tırnak gibi yaşadıysa, bugün de öyle yaşaması gereken milletimizi ayrıştırmak, birbirine düşürmek için bazı değişiklikler ile sahneleniyor aynı senaryo. 1980 öncesi “sağcı-solcu” ayrışması yetmedi, şimdilerde “milliyetçi-ümmetçi”, “sünni-alevi”, “gelenekçi-gelecekçi”, “ilimci-bilimci”, “şeriatçı-laik”, vs diye milletimizi birbirine düşürme senaryoları devam ediyor.
*
Birkaç yüzyıllık ABD’de, birlikte yaşayan 72 buçuk millet, düne kadar insan yerine koymadıkları zencileri de dahil ederek “bir millet” olma bilincine ulaşmışken, bizde birileri, bin yıldan uzun süredir et-tırnak olmuş ve vatan topraklarını kurtarmak üzere birlikte can vermeyi göze almış halkların torunlarını, birbirine düşürmeye çalışıyor.
*
Bu halimizle, birlik bilincine ulaşmadan layık olabilir miyiz Çanakkale şehitlerine? Bölgemizde oynanan parçala yönet oyununu bozmak ve kendi bölgemizde kendi oyunumuzu kurmak istiyorsak, Çanakkale’ye layık olmanın yollarını bulmalıyız! 1999 yılından kalma ve kısmen karşılık bulan, uygulanan şu önerilerimi tekrarlamak istiyorum izninizle;
*
- Millî Eğitim Bakanlığı orta öğretim müfredatına Çanakkale şehitlik ziyaretleri eklemelidir. Böylece milletin çocuklarına teorik dersler yanında millet olmanın, “birlik” olmanın, savaşın, bağımsızlığın, özgürlüğün, gazinin, şehidin, ölümün ne olduğu, İstiklal Marşının yazılmasına sebep olan ortamın nasıl olduğu geçmişin ışığında gösterilerek anlatılmalıdır.
*
MEB, bunları anlatırken Seyit Onbaşının iman gücü ile kaldırdığı bilmem kaç kilogram top mermisini, bilmem kaç kilometre uzaktaki hedefe isabet ettiren topun teknolojisini de anlatmayı ihmal etmemelidir.
*
- Devlet kadrolarına atanan memurlar, bürokratlar ile özellikle öğretmenler ve polisler yemin törenlerini Çanakkale Şehitliği’nde yapmalıdır.
*
- Seçilen milletvekilleri yemin törenlerini Çanakkale Şehitliği’nde yapmalıdır.
*
Belki böylece, yüzüncü yılına gelen Cumhuriyet Bayramlarımızı hala 10. yıl marşı ile kutlayan birileri de günümüz gerçekleri ile yüzleşir ve utanç duyarak yanlışından döner…
*
Kendi oyunumuzun senaryosunu kendimiz yazmak istiyorsak, bizi cumhuriyete taşıyan Çanakkale ruhuna nasıl layık olacağımızı düşünmeye ve dünya hakimiyetini bilek gücünden alıp beyin gücüne teslim eden gelişmeleri anlamaya başlamalıyız! Selam, rahmet ve dua ile.
