Bir Kurban Bayramı daha geçti. Allah herkesin hayrını, kurbanını ve duasını kabul etsin.
*
İnsanlar kapalı geçen iki yılda yüz yüze bayramlaşmayı özlemiş. Dolu dolu sohbetler ile geçti bu bayram. Nerede o eski bayramlar konusu yerine ne olacak bu ülkenin hali konuşmaları daha revaçtaydı.
*
Bir de doktor cinayeti konusu vardı ki, çoğu bayram ziyaretinde, sohbetin baş konusu oldu.
*
Neredeyse her sohbette, ülkemizi yöneten zevatın artan fiyatlardan etkilenen halkın durumunu anlamadığı veya görmezden geldiği konuşuldu. Sohbetler siyasetçilerimiz halktan mı koptu veya siyasetçilerin kalitesi mi düştü soruları ile devam etti.
*
Kalitesi düşen tek alan siyaset değil tabi ki, gazeteciler de haberciler de TV yorumcuları da aynı serbest düşüşün içinde.
*
Bence en önemli konulardan biri Konya Şehir Hastanesinde görevi başında katledilen doktorumuz oldu. Allah rahmet eylesin, yakınlarına ve meslektaşlarına sabr-ı cemil diliyorum.
*
Bu konu medyada öyle farklı bakış açılarından, öyle saçma şekillerde tartışlıyor ki; halk işin aslını anlamakta zorlanıyor. Halkımız, bir vahşeti kınamak yerine farklı görüşleri yüzünden birbirine düşecek duruma geliyor. Toplumsal kalite her tarafta serbest düşüşte yani.
*
Doktor cinayeti tartışmasına en etkili çarpıtma, maalesef yine Konya’dan geldi. Cuma hutbesinde bir hoca, cinayeti protesto eden doktorları hedef gösterircesine cahil ve yoz sözler kullandı.
*
O camiye namaz için toplanna ve camiye, namaza saygısı yüzünden hocanın yanlış yorumuna itiraz etmeden dinlemek zorunda kalan vatandaşın camiye saygısı suiistimal edildi!..
*
Camiye, namaza saygımız ile hocaların bu saygıya saygısızlık etmesi vicdanları yaraladı.
*
İşin aslını anlamakta zorlanan halkın bir kısmı, doktorluk mesleği ile askerlik polislik mesleğini kıyasladı.
*
Silahı ile görev yapan ve karşısındaki kişiyi gerekmesi halinde öldürme yetkisi bulunan asker ve polis ile önüne gelen hastayı yaşatmak için görev yapan doktorları kıyaslayacak paylaşımlar, konuşmalar birbiri ile yarıştı. Vicdanlar bir daha yaralandı!
*
Öyle ki işin aslını anlayanlar anladıklarını anlatacak söz bulamadılar. Çünkü, anlamayanlar anlamadıkları yorumları anlayabilmek için anlayış kapasitelerini geliştirmeye çalışmak yerine, anlamadıkları şeyleri inkar etmeyi hatta anlamadıkları şeyleri anlatan kişileri dışlamayı, düşmanlaştırmayı tercihe decek hale düşmüşler!
*
Ne bekliyoruz ki, atalarımız boşuna söylememiş hoca şeyaparsa, cemaat ne yapmaz diye.
*
Ülkemizin sessiz bir istila altına olduğu ve 8 yıldan fazla kalarak, yerleşen sığınmacıların aslında muhacir filan olmadığı tehlikeri bir kandırmacanın parçası oldukları da konuşuldu.
*
Anladıklarını, anlatabilmeleri için anlayanlara Allah güç versin duası ile, selam herkese!.
