Halil Öz
Ağalık Bizde Kalsın
Günümüz sıkıntılarından biri de teknoloji bağımlılığı…Tablet, bilgisayar, sosyal medya kullanımı…Peki bunları çocuklarımıza tamamen yasaklamalı mıyız veya kaç yaşında, ne kadar kullanmalıyız? Şimdiden ‘Ellerinden hiç düşmüyor, bağımlısı oldu, laf söz fayda etmiyor.’ yakınmalarını duyuyorum.
Bir fıkrayla başlayayım yazıma…Köyde tarla işlerinin yoğun olduğu bir vakitte çalışanlardan biri üstü başı ütülü kıyafetleriyle ağanın yanına izin istemeye gelir. Ağa da izin verir. Kâhya ağam işin bu yoğunluğunda neden izin verdiniz diye sorar. Ağa ‘’İzin vermesem de niyet belli, üstünü başını giyinmiş gelmiş, en iyisi mi ağalık bende kalsın dedim.’’ demiş.
Kıssadan hisse çocuklarımızı karşımıza alarak onlara bu devirde, bu teknolojiyi tamamıyla yasaklamak mümkün değil… Ki ben yerinde ve zamanında kullandığımızda bu teknolojinin yararlı olduğunu, çocukların yaşlarına uygun, şiddet ve saldırganlık içermeyen, zekâ gelişimini destekleyen oyun ve programların, anne-babaların denetiminde ve onların uygun gördükleri süre içinde oynamasının, çocukların zihinsel gelişimine fayda sağladığını düşünüyorum. Tabi belirttiğim gibi burada yaş, içerik ve süre önemli unsurlar…Öncelikle bebeklik dönemi saydığımız dil ve beyin gelişiminin en hızlı olduğu 0-6 yaş arası dönemde çocuklara hiç verilmemeli, veriliyorsa da bu süre 30 dakikayı aşmamalıdır. Diğer yaş gruplarında ise sizin belirleyeceğiniz bir, iki saatlik zaman dilimlerini aşılmamalıdır. Bu noktada anne babalar olarak kuralları net çizilmiş ve tutarlı bir yaklaşım sergilemek lazım…Çocuğumuzun geçireceği zamanın onun günlük hayattaki diğer sorumluluklarının önüne geçmemesi gerekir. Sorumluluklarını yapması, yemek yemesi, ödev yapması karşılığında bir ödül olarak verilmemeli zira sonraki süreçte çocuğumuz tablet olmadan hiçbir işi yapmamaya başlayabilir. Filtreleme programları kullanarak tehlikeli ya da uygunsuz içerikli web sitelerine erişim, arada çıkan uygunsuz reklamlar engellenmelidir. Bu teknolojiyi süreyi ve maksadı aşan, çocuklara bir şey kazandırmak için değilde sırf oyalamak amacıyla kullanıldığında göz, bel, boyun, baş ağrıları, omurga bozuklukları, obezite, kas ve eklem rahatsızlıkları gibi sağlık problemlerine yol açabilir, çevrelerine radyasyon yaydıklarından ilerde daha başka sorunlara da sebebiyet verebilir. Ayrıca çocuklarımız asosyalleşerek gerçek dünyadan uzaklaşabilir ve gerçek hayattaki uyaranlar cazibesini kaybedebilir. Kendilerine gerçeklikten uzak bir dünya kurabilirler. Oradaki renkli ve bol uyaranlı dünyaya alışan çocuklarımız gerçek hayatta dikkat dağınıklığı ve odaklanma sorunları yaşayabilir. Uyaranı az olacak ders dinleme, kitap okuma gibi etkinliklerden sıkılıp akademik olarak da başarısız olabilirler.
Aslında çocuklarımıza örnek olup öncelikle kendimiz bu bağımlılıktan kurtulursak, onlara vakit geçirebilecekleri etkinlikler, hobiler, geziler, oyunlar, birlikte eğlenceli zaman geçirebileceğimiz aktiviteler sunarsak dijital bağımlılıktan kendiliğinden uzaklaşacaklardır. Uzaklaşamadığı noktalarda da bırakın ağalık bizde kalsın.
Sağlıcakla kalın…