Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

30 Ağustos Zaferi

Zafer haftasındayız; Malazgirt Meydan Muharebesi ile 1071 yılından sonra Anadolu Türklere yurt olmuştu ancak 847 yıl sonra kaybedildi… Şükür ki, 5 yıl dolmadan Dumlupınar Meydan Muharebesi ile Anadolu tekrar kazanıldı. 30 Ağustos Zaferi bayram oldu… Kutlu olsun. Daim olsun.

*

Allah Alparslan’a da Atatürk’e de onlardan önceki ve sonraki tüm şehit ve gazilerimize rahmet eylesin. İnancımıa göre şehitlerimiz zaten cennetlik… “Allah, şehitlerimizin uğruna can verdiği değerlerimizi anlamak,ve bu değerlere sahip çıkma, layık olma bilinci versin bize”…

*

Çünkü bu bilince sahip olmayanlar, zaferlerimiz arasında bile ayrım yapıyorlar? Bizim zaferlerimizden kimler gocunur? Kim zaferimizin birini kutlar birini kutlamaz? Kendi tarihine yalan derken düşman yalanlarını tarih diye anlatanlara kimler kanar? Ve kimler kandıkları yalanları işin aslını aramadan yayar? Türk milleti böyle bir akıl tutulmasına düşer mi? Bence düşmez! İyi de aramıza karışıp, bizim zaferlerimiz arasına fitne sokanlar kimler öyleyse?

*

Soruyorum, Türk milletinin kazandığu bir zafer kime batar? Kim akla izana sığmayacak yalanlara kanarak kendi zaferine ters bakar? Kim zaferlerimiz arasına bile nifak sokar?

*

19’u Müslüman 13’ü Arap ve 20 kadarı Osmanlı bakiyesi olmak üzere 52 devlet gezmiş bir kadeşiniz olarak kısa tutma gayreti içinde şöyle bir özet ile aktarmaya çalışacağım gözlemlerimi;

*

1) Son 3 yüzyıldan beri dünya hakimiyeti bilek gücü kullanan milletlerden, beyin gücü kullanan milletlere geçti. Buna ayak uyduramayan Osmanlı Devleti tüm ihtişamı ve itibarına rağmen, zayıfladı. Osmanlı padişahı aynı zamanda İslam Halifesi olduğu halde dünya müslümanlarını işgalden ve sömürüden kurtaramadı, harekete bile geçiremedi! Nihayet sıra kendisine ve atalardan miras kalan yurdumuza geldi. Osmanlı, bilek gücünün yerini beyin gücünün aldığını anladığında geç kamıştı. Dayanamadı, önce ekonomide yenildi ve teslim oldu. Sonra kendi yurdunu da işgalden koruyamadı! Parçalandı, yıkıldı.

*

2) Bu yıkıma rağmen, din kardeşlerimiz(!) durdurulamaz görünen emperyalist güçlerin karşısında, işgali, manda ve himayeyi kabul ederken, manda himaye kabul edilemez diyerek “ya istiklal ya ölüm” ilkesi ile Atatürk önderliğindeki Türk milletinin başlattığı kurtuluş savaşı, emperyalizm tarihinde sömürgecileri durduran ve işgali bitiren ilk savaş oldu. Öncü oldu, örnek oldu. Bu sayede Türk milleti o dönemde, haçlı bakiyesi emperyalist, İslam düşmanı her ne derseniz deyin, güçlere karşı özgürlüğünü kazanan ilk millet olmayı başardı. Türk milleti, Osmanlı bakiyesi Müslümanlar arasında ilk bağımsız devleti, Türkiye Cumhuriyetini kurmayı başardı. İyi de bu başarı kimlere battı? Bu başaşıya kimler kara çalmaya kalktı?

*

3) O dönemde Arapları yönetenler, Kur’an-ı Kerim dilini kullanarak müslüman halklar ve milletler üzerinde ümmetçilik hatırına egemen olma ve hilafet makamını alma planları yapan İngilizler ile çoktan işbirliğine girmişlerdi. Müslüman Araplar Birinci Dünya Savaşından sonra Müslüman Türkler gibi bir özgürlük, kurtuluş savaşı vermek yerine düşmanın mandası altında yaşamayı kabul ederek, kutsal topraklarımızı düşmana çiğnettiler… Ve sonraki nesillerini de esaret altında büyütmeyi kabul ettiler… O esaret altında büyüyenler, işgal güçlerinin uydurduğu yalanları tarih zannettiler…

*

4) Düşman yalanlarını tarih diye anlatanlar buradan türedi işte! Ve bunlar bizim cahillerimizi kandırmakta oldukça başarılı oldular… Çünkü işin aslını aramak yerine şekle görüntüye kanmak bizimkilerin kolayına geldi. Hele bir de sarıklı, sakallı, takkeli, fesli cübbeli ise konuşan. Bakınız Lawrence ve onun yetiştirmeleri ile besleme tarihçiler.

*
Bu yalanlara kananlar, milliyetçilik ile ırkçılık arasındaki farkı anlayacak kadar düşünemez hale geliyorlar. Farkı gözetmeden, ümmetçilik hatırına milliyetçiliği ayaklar altına alanlar ile bunlara kananlar da aslında Araplara hizmet(!) ettiğini fark edemiyor! Hatta kendisi ile birlikte milletimizi Arapların ve dolayısı ile onları sömüren haçlı bakiyesi milletlerin ırkçı emellerine hizmetçi ediyor.

*

Kandıranların nasıl arsız ve utanmaz olduğunu söylemeye gerek yok değil mi! Ama merhum Karabekir paşamızın ifadesi ile şeytanın bile Müslüman mintanı içinde gezdiğini, Müslüman gibi göründüğünü, Allah ile aldattığını fark etmek gerekmiyor mu artık.

*

Kanmayı bırakıp işin aslını arayanların çoğalması duası ile Malazgirt Zaferimizin vatan yaptığı yurdu, işgalden kurtaran 30 Ağustos Zaferimiz kutlu olsun, daim olsun. Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi