Zaman su misali akıp gidiyor. Zamanın içinde yarattığın sen ile yaşayacaksın sana biçilen ömrü. Asık suratlar, kaygılı gözler, tahammülsüz davranışlar ve dahası... Her biri bir bedende toplanıyor ve toplumda yer ediyor.

Bir güzel kelama hasret kaldık. Küçük bir tebessümü bile çok görür olduk birbirimize. Zaman içinde birbirimize verdiğimiz bu etkiler bir deprem misali sarsıyor toplumu.

Toplum ve zaman...

Bu iki etkili kelime arasındaki ilişkiye bir bakalım. Toplum her bireyin bir araya gelerek oluşturduğu topluluktur.

Bireyler toplumun asayişi, mutluluğu, birlik ve beraberliği hakkında bizlere bilgi verir. Birey zamanın ona kattıklarıyla ve zaman içinde kendisine kattıklarıyla belli olur. Zaman ise bizim hükmedemediğimiz kavramlardan biridir.

Geçen zamanlar ise bize toplumun birlikteliği, geçmişi ve geleceği hakkında bilgi verir. Buradan şu anlamı çıkaralım: Zaman geçer birey geçer ama toplumun yansıttığı gerçekler değişmez.

Her şey bizim hükmedemediğimiz zaman içerisinde yaptıklarımızla ilgilidir. Zamanın ve bireyin önemine değindiğimiz bu yazımızda, toplumlarda yaşananların ve bu yaşananlar içerisinde bireyin ve vaktin kıymetine değindik.

Zamanın ve fertlerin kıymeti ise bir an önce bilinmezse, savaşların ve daha bir çok insanlık suçunun işlendiği geçmiş bir zaman bırakacağız.