Şimdi sizlere dünyanın %64’ünün kullandığı ve yıllarca okullarda öğrenciler arasında kullananın dört göz olarak adlandırıldığı bir icattan bahsedeceğim. Hepiniz ne olduğunu tahmin etmişsinizdir. Gözlükten bahsediyorum.
Bugün tarihin tozlu raflarında kalmış fazla merak edilmemiş bu icadın derinliklerine inelim. İlk kez İbnü’l Heysem tarafından ortaya atılıp uygulanmıştır. İbnü’l Heysem kameranın öncüsü olmasıyla birlikte bugünkü konumuz olan gözlüğün temellerini atmıştır.
Bir gün otururken aklına esti herhalde, dur ben bir deney yapayım, yıllar sonra kimse nasıl yapıldığını umursamasın, kimlerin öncü olduğuna bakmasın dedi ve buluşunu inşa etmeye başladı sanırım. İbnü’l Heysem cam küresel segmentin kullanışı üzerinde çalışıyor.
Camdan olan bu küresel ürünün nesneleri büyütmekte kullanabileceğini öngörüyor. İlgi alanlarından olan optik ile ilgili yaptığı çalışmaları ise günümüz optik biliminin temelini oluşturuyor.
Gerçi uzun yıllardır birçok bilim insanı gibi adı tarihin tozlu raflarına kaldırıldığı için tanıyamadık “optiğin babasını” ama konumuzun dışına çıkmadan devam edelim.
Heysem’den sonra 1280 yılında Armati adındaki İtalyan fizikçi bu deneyden esinlenerek gözlüğü icat etmiş oldu ve daha sonrası dönemlerde senelerimiz 1730ları gösterdiği zamanlarda Edward Scarlett
gözlük sapını icat etti ve günümüzdeki gözlük oluşturulmuş oldu. Nereden bakarsan 800 yıl boyunca bizim için bugün basit bir eşya olan gözlük oluşturuldu. Bize basit gelen ama yapılışı yıllar süren ürünlerden birini daha öğrendik, acaba şimdi sıra nelerde?