Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Tedbir mi Tepki mi?

İçimizde ve çevremizde gelişen olayları görmezden gelenler yanında tepki verenler de var! İyi de tedbir almadığın konularda gelişen sonuçlara tepki vermek ne işe yarar? Tedbir almak yerine tepki vermek sizce ne demek?!

*

Zamanında alınması gereken tedbirler, caydırıcı yaptırımlar göz önünde dururken bağır, çağır, atar sözleri ile “tepki” çıkışları “etki” eder mi yayından çıkmış oka? Ortak akıl ve düşünce gücünü kullanan basiret ve feraset sahibi kişilerden, ok yaydan çıkmadan önce harekete geçmesi, önleyci tedbirler alması beklenir.

*

Tedbir almak için olayları anlamak yeterli değildir, olaylar arasındaki sebep sonuç ilişkilerini simetrik ve asimetrik olarak analiz edebilmek de gerekir. Bu analizi yapanlar Türkiye’nin jeo-politik konumunun “dünyanın akupunktur noktası” olduğunu görür. Böyle bir konumda siyasetçi, bürkrat, yönetici nasıl olmalıdır sizce?

*

Bölgemizde emelleri olanların, senaryo yazmada, oyun kurmada ve oyuncu bulmada çok tecrübeli, profesyönel küresel güçler olduğunu dikkate alınca, bir oldu bittiye doğru mu gidiyor Türkiye? diye düşünmeden edemiyorum…

*

Sanırım ilk, 1999 yılında yazdığım, TÜRKİYE’NİN ÜÇTE BİRİ GİRER AB’YE başlıklı yazımı hatırlıyorum.

*

Türkiye’nin AB’ye girme hayalleri vardı. AK Parti 2003 yılından itibaren kendinden hiç beklenmedik şekilde sarıldı AB hayaline ve hayali bir hedefe çevirdi, seçmeni inandırdı. Olmayacak duaya âmin demenin nedeni ne idi sizce? Bugün AB ilişkilerinde geldiğimiz seviye ne?

*

Ben demedimmiydimcilerden değilim? Demişliğim de yoktur. Hatırladığım kadarı ile şöyle yazmıştım Türkiye’nin AB’ye girme hayali konusunda; AB, Ortadoğuya komşu olmak ister mi? İran’a, Irak’a ve Suriye’ye komşu olmak istemeyeceğini söylemek için müneccim olmaya gerek yok.

*

İsrail’in bölgede kendini daha da güvene almak için bölgedeki devletlerin sınırlarını değiştirmeyi ve yeni devletler kurma planlarını başarmak için ABD başta olmak üzere birçok devletin Ortadoğu politikasına yön verdiği de aşikâr.

*

ABD açısından bakınca, (o zaman) henüz yıkılmış SSCB’nin devamı olan Rusya’ya ve Humeyni sonrası İran’a karşı tedbirlerini dinamik tutmak üzere bölgede üs kuracağı yeni devletlerin kurulması için her türlü desteği vermeye hazırdır ABD.

*

Bizim açımızdan bakınca, bu üç gücün etrafında toplandığı masa Türkiye Cumhuriyeti üzerinde kurulmuş gibi değil mi? Ortadoğuya komşu olmak istemeyen AB, ABD ile birlikte Türkiye’nin bölünmesini istemekte hatta bölücü faaliyetlere destek olmaktadır. Bölmeyi planladıkları Türkiye’nin batısını üyeliğe alırlarsa, AB ortalaması üzerinde bir gelişmişlik düzeyine sahip olduğu için AB’ye bir yük olmayacağını görüyorlar. Ama diğer bölgeleri komşu olmak istemedikleri ülkelere karşı tampon olarak kullanmak istiyorlar bence.

*

Türkiye’nin doğusunda kurmayı planladıkları sözde Kürdistan devletinin hem kendileri için çok kullanışlı olacağını hem de İsrail için İran’a karşı önemli bir güvence sağlayacağını düşünüyor olmalılar. ABD’nin İsrail’den ayrı değerlendirilemeyecek olan Ortadoğu politikası gereği Rusya’ya ve İran’a karşı yeni üsler kurabileceği bu tampon devlet ABD için de bir fırsattır. Hatta fırsattan öte, hedeftir!

*

Bu yazıyı ilk yazdığım dönemde Irak, Saddam Hüseyin yönetimindeydi ve Irak Kürdistan’ı gündemdeydi ama henüz ön planda değil idi. Suriye Kürdistanı ise projenin köşe taşları yerlerine oturunca gündeme gelecekti.

*

Bu üçlünün kurmayı planlanladığı sözde Kürdistan dört devletten koparılan topraklar üzerine olacağı için merkezî bir hükümete bağlı olsalar da dörtlü arasındaki muhtemel çatışma ve uzlaşmazlık konularının beslenmesi de ihmal edilmeyecek ki; tek başına bir güç olmak yerine ağa babalarına sürekli muhtaç olsunlar.

*

Yetmez! Bu tampon devletin etrafındaki dört devlete verdiği zararı kendi tarafında tutabilmesi için silahlandırılması gerekli. Kaynak bol nasıl olsa, hem de ABD, AB ve İsrail’in en sevdiği şey; petrol. Al silahı, ver petrolü. Bir devlet kur, dört devlete vur.

*

Hal böyleyken, bu üçlü Irak’ın kuzeyinde bir Kürdistan kurarken Türkiye niçin tedbir almadı. Aynı üçlü Suriye’ye operasyon çekerken Türkiye niçin tedbir almadı. Aldı da yetersiz mi kaldı? Şimdi verdikleri tepkinin amacı seçmenin gazını almak mı? Yoksa geçmişte yaptıkları yanlışı veya eksik bıraktıkları politikaları tamamlayacaklar mı? Aklını bencilce değil de milletin iradesi ile kullanma bilincinde olanlara selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi