Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Sünnet

Elimizde Kuran-ı Kerim gibi bir ışık var, Allah bir peygamber bir ama Müslümanlar bin bir… Parça parça!.. Birbirine düşman onlarca müslüman(!) cemaatin, tarikatın ve mezhebin türeme sebebi nedir sizce?

*

Hoca, şeyh veya üstat veya alim gibi konuşanların anlattığı hikayeleri sorgulamadan, masal gibi dinleyen büyüklerimize diyecek söz bulamıyorum. Belli ki büyüklerimiz, Müslüman gibi konuşanları, hain mi, kalleş mi, cahil mi diye sorgulamadan, tüm iyi niyetleri ile ve saf kalpleri ile dinledikleri için kurulan tuzakları fark edememişler. Hatta İslam’a hizmet(!) ediyoruz zannına kapılarak, fark etmeden İslam düşmanlarına hizmet etmiş çoğu!… Tarihimizde böyle ahmaklıklardan kaynaklanan çok sayda acı örnek vardır ve ders alınmadığı için 15 Temmuz’da aynı acı farklı şekilde tekrar etmiştir.

*

Bundan ders aldık mı peki? Gençlerin bir kısmı, Müslüman olanın hain olmayacağını ama hainlerin Müslüman kılığında geziyor ve konuşuyor olduğunu anlamış durumda. Yeterli mi?... Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamber (sav) efendimizin konu olduğu hikâyeleri masal gibi anlatanları sorgulamadan dinlemek Müslümana yakışmaz! Bu hikâyeleri, akıl ile vicdan ile feraset ve basiret ile dinlemek ve anlamaya çalışmak gerekir.

*

Aklını kullanma seviyesinde sorun yaşadığı için üst beyin ile düşünme seviyesine çıkamayan kişiler, sorgulamayı da öğrenemezler ve bunlar, örnek almayı da bilemezler, örneği bile yanlış alırlar… Daha kötüsü örnekleri çarpıtarak anlatanlara kanarlar. Bu yanlışı fark edecek ve yanlıştan dönecek Müslümanlara ihtiyacımız var, acilen!?

*

Örnek almak isteyene Hz Muhammed (sav) efendimizin sünneti yeter! Peki, sünnet nedir? diye soranlara, peygamber efendimizin, sakalından, yürüyüşüne, oturuşundan, su içişine kadar binlerce davranış şeklini sayan hocalar, işin aslını niçin anlatmazlar? Yaşadığı dönemde kan davalısı hatta düşmanı Arapların bile üzerinde ittifak ettikleri konu Hz. Muhammed’in dürüstlüğü, güvenilirliği, emin kişiliği olduğu hep anlatılır. Anlatılır da örnek alınması gereken sünnet listesinde ilk davranış olarak niçin yer almaz? Çünkü Müslümanları kandırmak için konuşanlar için Muhammed-ül emin sıfatı örnek alma listesinde değil, övme listesindedir. Peygamberimizin bu yönü Müslümanları eğitme konusu değil, Müslümanlara gaz verme konusudur onlar için!.

*
Allah’ın övdüğü bir insanı, başka insan ne kadar övebilir? Allah’ın övdüğü ve insanlara örnek olarak gönderdiği insanı övmek midir görevimiz, yoksa onu örnek almak mıdır?

*

Müslümanların şekillerde takılıp kalması, manayı anlayacak düşünce seviyesine çıkamaması yüzünden, doğru bilgiler ile bile Müslümanları yanlış yola saptıranlara kalıyor meydan. Ve her kandıran kendine göre bir cemaat veya tarikat kuruyor… Birine kanmayıp, diğerine kananlar birbirine düşman oluyor. Gerçek nerede, hakikat nedir kimse aramıyor?

*

Ümmet içinde, peygamberimizin sakal şekli gibi görüntü özelliklerini sünnet olarak taklit eden, hatta bu konularda kavga çıkaranların yarısı kadar bile güvenilir, emin “karakterini” sünnet olarak örnek alanlar olsaydı, İslam dünyası bu durumda olmazdı!

*

Peygamber efendimizin katıldığı ve görev aldığı ticaret kervanlarında kazanç artıyordu diye anlatılır hep. Çünkü O, dürüst idi, çalışırdı ve çalmazdı… Çünkü O, üstlendiği her görevi liyakat ile yerine getirirdi, gösteriş yapmazdı, kandırmazdı kanmazdı! Muhammed-ül Emin olmak bunu gerektirirdi…

*
Görüntü ile gerçek arasındaki farkı sorgulamadan, anlatılan hikâyeleri masal gibi dinleyerek kandırılmış olanlar, farklı düşünceleri duyunca öfkelenir. Öfkenizi cebinize koyun da henüz kandırılmamış olan gençlere cevap verin lütfen; Allah’ın emri ile Kur’an-ı Kerim’de “ben de ancak sizin gibi bir insanım” diyen peygamber efendimizi, yalakalık sınırlarını zorlayacak kadar övme yarışına girenlere kanmayı ne zaman bırakıp onun güvenilir ve emin karakterini, dürüst ve çalışkan kişiliğini örnek almayı öğreneceksiniz?

*

Peygamberimizin sakalı vardı, düşmanlarının da sakalı vardı! Hatta torununu öldüren katiller de sakallı idi. Sakal, ayırt edici bir özellik mi? Peygamberimiz sarık sarıyor, cübbe giyiyordu, düşmanları ve diğer Araplar da Arap coğrafyasının ve ikliminin gerektirdiği şekilde giyiniyordu. Giyim ayırt edici bir özellik mi?
*

Peki, peygamber efendimizi diğerlerinden ayıran en büyük özelliği ne idi? Dürüst, kendinden emin olunan, güvenilir karakteri ve ikiyüzlü olmayan kişiliği idi. Müslümanların, peygamberimizin en belirgin ayırt edici özelliğini kendilerine örnek alması için ne yapılması gerekiyor sizce?

*

Dinimizi şekillere sıkıştırmak yerine manasına uygun yaşamaya çalışanlara ve işin aslını, dinin manasını anlamaya çalışanlara selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi