Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Özlerim O Buharlı Trenleri

Çocukluğum, tren istasyonlarında geçti.
Ayrancı, Karaman ve Ereğli.

Arkadaşlarımla sık sık giderdik oynamaya

Bazen trenleri izlemeye, vagonları saymaya.

*

Bazen de ray boyunca traversler üzerinde
Zıplayarak koşmaya.

Raylar üzerinde dengeli yürümeye çalışmak da
Çocukluk sporlarımız arasında.

*

Kovboy, Kızılderili filmlerinde gördüğümüz gibi

Kulağımızı dayayıp raylara,
Anlamaya çalışırdık; Tren geliyor mu acaba?

Ray üzerine demir yirmi beş kuruş koyar,
Şaşırırdık, nasıl da zar gibi olduğuna…

*

Buharlı lokomotiflere su dolduran,
Deveboynu gibi yüksek tulumbalar
Ayrı bir dünyadayım hissi verirdi bana.

Buharlı tren gelirken, sesi taa uzaklarda

Başlardı, hipnotize etmeye beni yavaşça.
*

Şimdi bile zihnimde yankılanır o sesler
Ama artık çooook uzakta.

*

Dev tekerleri üzerindeki mekanizmayı
Anlamaya çalışmak için bakmak bile,

Bir illüzyonu izlemekti sanki.

Nasıl da mest ederdi beni.

*

Hele bir de kalkış anında çıkardığı sesler

Koca demir tekerlerin patinaj yapması,

Raylardan kıvılcımlar çıkarması,
Şimdi bile hoşuma gidiyor, hatırlaması.

*

Ya o düdüğü yok mu, o düdüğü

Tiz mi tiz, güçlü mü güçlü.
Üstelik son derece de melodili

Uzun mu uzun bir “düüüüüüüüüüüüüt”

Ardından düüüüt, düüt düüüüüt kısa tekrarlar,

Olsa da dinlesem, ne güzel olurdu şimdi.

*

Yavaş yavaş hızlanıp uzaklaşırken istasyondan

Çuf çuf, çuf çuf, çuf çuf, çupa papa, çupa papa sesleri

Zamanda bir yolculuğa taşırdı sanki beni.

Belki de o zamanlar girdi gönlüme, seyahat isteği

Ve seyahat araçlarına hala duyduğum bu sevgi.

*

Büyüdük, zaman ne de çabuk geçti,
Elli beş yaşıma geldim, ama anılar dün gibi

Öyle ki, işim gereği;

Dünyanın, gezdim elli iki ülkesini
Uçak, hızlı tren, otobüs, gemi,
Kâh ayırır, kâh kavuşturur sevenleri.

En çok da özlerim ben, o buharlı trenleri…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi