Moda deyince aklımıza tekstil sektörü gelir. Tekstil sektörünün küresel ısınmaya etkileri gündemde bu günlerde. Avrupa Parlamentosunun verilerine göre: Küresel karbon emisyonlarının yüzde 8 – 10 oranındaki miktarı giysilerden ve ayakkabılardan geliyor. Bu sektörün küresel ısınmaya etkilerinin bu derecede olduğunu Cumhuriyet Gazetesi Pazar ekinde Ayça Ceylan’ın “Dünya’ya İkinci bir Şans Verin” başlıklı yazısında gördüm ve yazmaya karar verdim.
Moda sektörünün küresel ısınmaya yüzde 8-10 oranında etkisi havacılık ve denizcilik sektörünün toplam emisyonlarına eşittir. Moda endüstrisinin 2050 yılına kadar Dünya’nın karbon bütçesinin yaklaşık yüzde 25 ini oluşturacağı bilim insanlarınca öngörülüyor.
Peki Ne Yapmalı.
Herkes gardırobunu kontrol ettiğinde görecektir ki, birkaç defe giyip bir daha yüzüne bakmadığı bir çok giysisinin olduğunu görecektir.
İğneyi kendime batırdığımda durum şu. Üç çocuğumun düğünlerine üç defa lacivert elbise yaptırmışım, gömleği kravatı kemeri kılıfının içinde, Ayakkabılar da kutularında. Sanki kutsal adderek bir daha giymemişim. Yuh bana…Ben ki hem çok savurgan bir insan değilim, hemde rahmetli Hayrettin Karaca’nın eğitiminden geçmiş biriyim.
TEMA Vakfı’nın kurucusu Hayrettin Karaca; Konya Kapalı Havzası’nın çölleşmeye meyilli bir bölge oluşundan 1990 lı yıllarda Konya’ya çok gelirdi. Tema İl Temsilcimiz Namık Ceyhan ile birlikte, Hocam sırtınızda yıllardır bir kırmızı bir yeşil kazağınız var diye ima ettiğimizde: O yıllarda küresel ısınma gündemde olmadığından o bize ; doğal kaynaklar verimli kullanılsın diye böyle giyiniyorum derdi.
Kürkünü Çıkar Vicdanını Giy
Biz“Konya Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği” olarak, hayvan severlerce oluşturulan “kürkünü çıkar vicdanını giy “ kampanyalarıyla azalan kürk giyimlerinin ,az da olsa devam ettiğini görüyoruz. Kaliteli bir kürk için hayvanlara neler yapılıyor. Görelim.
Kürk için insanlık dışı yöntemlerle öldürülen hayvanlardan ,kaliteli kürk elde etmek için nasıl katliamlar uygulandığına bir bakalım:
Hayvanların derisinin diri diri yüzüldüğünü,
Kaynar suya atılarak,
On beş yirmisinin bir kutuya doldurulup, egzoz gazı verilerek,
Elektrik verilerek,
Kafasına sopayla vurularak öldürüldüğünü,
Zayıflatılıp bir deri bir kemik kalınca derisinin alındığını,
Astragan kürkün yeni doğan kuzudan elde edildiğini,
“Şinşilla”ların kloroform gibi bayıltıcılarla bayıltılıp boyunları kırılarak öldürüldüklerini ve bir kürk için 100 Şinşilla öldürüldüğünü biliyor musunuz ?
Neden bu şekilde öldürülüyorlar diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Neden olacak. Kürkün kalitesi düşmesin diye.
Hoşça kalın.
Osman Nevres YILMAZLAR
