Osman Nevres Yılmazlar
Konya Ovası Çöl Olmasın
GÖKSU OVAYA İNECEK ÇİFTÇİNİN YÜZÜ GÜLECEK:
1991 Seçimleri sırasında kullanılmıştı bu slogan bazı siyasilerce. O yıllarda Konya Valisine çevre konusunda danışmanlık yaptığım için, araştırdım. DSİ’ nin “Mavi Tünel Projesi” idi. DSİ adeta cambazlık yaparak Göksu’nun suyunu Toros Dağlarını 3 baraj ve bir tünelle geçerek Konya Ovasına aktarıyordu. Konya Ovası’ndaki başta çiftçiler herkesin hoşuna gitti bu proje.
Proje hala bitirilmiş değildir. 100 milyon metreküplük su alınıyor. Avşar ve Bozkır Barajları arasındaki tünel inşaatı bitmediği için kalan bölüm hala ovaya akmış değildir.
O yıllarda da yeraltı sularında bir düşüş gözleniyordu ama bugünkü kriz aklımızdan geçmemişti. Zira; 10-12 yıl sonra Konya Ovasına ikinci sucul bitki MISIR ın geleceğini nereden bilebilirdik. Yeraltı suyu çeken kuyuların 3/4 ü kaçak, yani halkın ortak malı olan yeraltı suyunu, ücret ödemediği için “yağma hasanın böreği” gibi dikkatsiz ve verimsiz kullanılıyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KONYA KAPALI HAVZASI
Eğer ülkemizde bir çölleşme olgusu yaşanırsa bunun Konya Karapınar yöresinden başlayacağı biz çevreciler için bir sır değildir. Zira , bilim insanlarının değerlendirmeleri bu şekilde.
Konya Kapalı Havzası’nda özellikle Konya Karapınar Bölgesi ülkemizin tescilli erozyon bölgesi olup; günümüzde halen çölleşme özelliklerini taşımaktadır. Karapınar İlçesi Türkiye’nin en az yağış alan2 ilçesinden biridir. ilçesidir.1960 lı yıllarda rüzgar erozyonu nedeniyle devletimiz bölgede Toprak Su Teşkilatı ile “Erozyonu Önleme Projesi” uygulamıştır. Uygulama başarılı olmuş ancak doksanlı yıllarda toprak su teşkilatı kapatıldığından erozyonu önleme çalışmaları devam ettirilmemiştir.
OBRUKLAR…
Tüm Kapalı Havzada tarımsal amaçlı olarak yer altı suları aşırı olarak kullanılmaktadır. Bu aşırı yer altı suyu çekimi özellikle Karapınar’da etkisini göstermekte ve son birkaç yıldır 650 nin üstünde obruklar oluşmuştur. Bu obruklar yerleşim bölgelerinde oluştuğu taktirde deprem etkisi gösterip birkaç binayı yutabilecek durumdadır. İnternette “Karapınar ve obruklar” yazıp baktığınızda hayret verici görüntülere ulaşacaksınız.
ÇÖLLEŞME KONYA İÇİN FANTAZİ DEĞİL…
Günümüzde Konya Kapalı Havzasının yüzey + yer altı suyu olarak 4.365 Milyar m3 kullanılabilir su kapasitesi vardır. Ancak yıllık kullanılan su miktarı 6.5 Milyar m3 olup; su bilançomuz yıllık 2,135 Milyar m3 açık vermektedir. Devletimizce gerekli önlemler alınıp, bölgenin ürün deseninin yeniden belirlenmesi, su kayıplarının önlenmesi ve suyun etkin kullanımı konularında tedbirlerle beraber bölgenin gerçekçi bir su bilançosunun yapılmaması halinde: Birkaç on yıl sonrasında çölleşmeyle baş başa kalacağız. Zira, WWF-Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nca yapılan Türkiye’nin Yarınları Projesi Sonuç Raporu’na göre “Konya Kapalı Havzası Su Bütçesi” Bugüne göre:2030 yılında % 17, 2050 yılında % 31,9, 2057 yılında se % 56.5 azalacaktır. Ne anlama geliyor.. Devletimizin Göksu’dan Mavi Tünel Projesi ile getirdiği 414 Milyon m3 su; Havzanın su bilançosuna % 10 luk bir katkı yapıyor.
TÜRKİYE ÇEVRE PLATFORMU SONUÇ BİLDİRİSİNDEN
Türkiye Çevre Platformu’nun 7.8.Mart.2020 Ankara Toplantısı’nda havza ile ilgili bildirisi:
“Konya Kapalı Havzası’nda yüzey ve yer altı sularının korunması ile “Havza Su Bilançosu” nun gerçekçi bir şekilde havzanın ekolojik şartları ve “Küresel İklim Değişikliği” de dikkate alınarak düzenlenmesi ve tavizsiz uygulanması, havzadaki ürün deseninin gözden geçirilmesi, su kayıplarının önlenerek suyun etkin kullanımının sağlanması ,izinsiz su çekiminin önlenmesi, havzada kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin yaygınlaştırılması, havzada tahıl ekiminin özendirilmesi, DSİ nin alt havzalar itibariyle yer altı su seviyeleri konusunda sivil toplumu bilgilendirmesi gerekmektedir.”