İklim Krizi Yeterince Araştırılmıyor mu ?

                4 Ağustos 2022 Tarihli gazetelerde: İklim krizinin yeterince araştırılmadığı, iklim değişikliği kaynaklı felaketlerin incelenerek, insanlığın yok oluşuna ilişkin senaryoların yapılmadığı haberleri yer aldı. PNAS Adlı bilim dergisinde yayımlanan çalışmada; Dünya’da iklim değişikliğine müdahele edilmediği durumda meydana gelebilecek aşırı hava olaylarına ve bunun toplumsal sonuçlarına hazırlık yapılmamasının çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini ortaya koyuyor.

                Konu ile ilgili uzmanların, Birleşmiş Milletler (BM) Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) “İklimde Oyunun Sonu” diye tanımladıkları senaryolara ilişkin özel bir rapor hazırlamasını talep ediyor. PNAS araştırmasının yazarları arasında yer alan Cmbridge Üniversitesinden Dr.Luke Kemp        “ Hayatımızın diğer alanlarında hep en kötü olasılıklara hazırlanırken gezegenimizin ve tümümüzün yaşam mücadelesinde aynı şeyi neden yapmayalım ? “ diyor.

                Kuraklıkla İlgili Basından Haberler:

                İngiltere: Hortumla ve fıskiye ile sulama yasak, halka su tasarrufu konusunda çağrı yapıldı.

                Hollanda:Su ülkesi olarak bilinen Hollanda’da su kıtlığı alarmı verildi.

                İtalya :Toskana bölgesinde, aşırı sıcak; üzüm bağlarını ve zeytinlikleri kuruttu.

                Ülkemiz genelinde durum:

Türkiye’de kuruyan ve tehlike altındaki göllerle ilgili yeni bir rapor hazırlayan göl uzmanı Dr. Erol Kesici, Türkiye’de son 60 yılda, Marmara Denizi’nin yüz ölçümünden daha büyük, neredeyse üç Van Gölü büyüklüğünde 70’e yakın doğal gölün kuruduğunu açıkladı

                Tarımda damla sulama, sanayide ekolojik üretim gibi uygulamaların hayata geçmesi için finansal mekanizmalar yaratılmalı. Damla sulamanın su kullanımında % 50 tasarruf sağladığı biliniyor. Ülkemiz tarımında tamamen bu sisteme geçildiğinde yıllık toplam su tüketiminin 20 milyar metreküp azalması söz konusu. Türkiye’nin nüfusunun 83 milyon olduğunu düşündüğümüzde yaklaşık 3 yıllık su ihtiyacımıza denk gelmektedir.

                Bölgemizdeki sulak alanlar ne durumda:

              1-Tamamen kuruyan sulak alanlar

              Güvenç Gölü, Yarma Bataklığı, Arap Çayırı Çumra Ovası, Hotamış Sazlığı ve Meke Gölü

                2- % 40 ila % 90 arasında kuruyan sulak alanlar:

Tuz Gölü, Beyşehir Gölü, Akşehir Gölü, Ilgın Çavuşcu Gölü, Akgöl Ereğli Sazlıkları, Kulu Düden Gölü, Kozanlı Gölü, Tersakan Gölü, Bolluk Gölü, Uyuz (Kömüşini) Gölü, Samsam Gölü, Karapınar Acıgöl, Karapınar Çıralıgöl, Karapınar Meyil Gölü, Yunak Çeltik Akgöl, Suğla Gölü. (Kaynak: WWF-Doğal Hayatı Koruma Vakfı Türkiye’nin Yayınları Projesi Sonuç Raporu- 2010)

Küresel Isınmanın Kıskacındayız:

              Akdeniz iklim kuşağında olması nedeniyle küresel ısınmanın etkilerini en çok yaşayan ülkelerden biri olduğumuz bir gerçektir. Bu nedenle, daha fazla geç kalmadan sulak alanlarımızı koruma konusunda tüm tedbirleri almamız gerekmektedir. Özellikle Konya Bölgesinin çölleşme özellikleri göstermesi dikkatimizden kaçmamalıdır.

                İklim Krizi Kıyamet Başlangıcı mı?

                İnsanoğlu hızlıca ve çok ciddi önlemler almadığı taktirdeİklim Krizinin Dünya’da yaşamın sonu olabileceğini bilim insanları yazıyor, söylüyor. 50 yıldır Konya Kapalı Havzası’ndaki gelişmeleri takip ettiğim için rahatça söyleyebilirim ki. İklim değişikliği ile ilgili gelişmeler çok hızlı. Yukarıda bölgemizdeki kuruyan sulak alanlara baktığımızda ürpermiyor muyuz ?

                Hoşça kalın.