Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Hükümet Güvenoyu Alamadı

Yerel seçimin güvenoyu ile ne alakası var diyebilirsiniz, bence de alakası yok ama bu düşünceye hükümetin kendisi sebep oldu. Hükümet yerel seçimleri genel seçim havasına soktu ve bakanlarını belediye başkan adaylarının üzerine gönderdi hem de devlet imkânları ile! Ama çıkan sonuç seçmenin buna rıza göstermediğini ortaya koydu! Bir açıdan seçmen saray hükümetine güvenoyu vermemiş oldu.

*

Eski Türkiye’de seçim yaklaşırken İçişleri, Ulaştırma ve Adalet bakanlarının istifa etme geleneği vardı. Bu gelenek devlet imkânlarını elinde tutan hükümet partisinin seçimlerde devlet imkânlarını kullanarak bir haksızlık yapmasını önlemek için uygulanırdı. Yeni Türkiye’de bu geleneği kaldırdılar ama zararı kaldıranlara oldu! Çünkü insan adaleti bazen sapabilir ancak ilahî adalet işlemeye devam eder geciktiği olsa da… İçinde tüyü bitmedik yetimin hakkını içeren devlet imkânlarının, bir partinin menfaati için kullanılmasına hem de bunu diliyle din ile konuşanların eliyle yandaşlık etmesine razı olmuyor ilahi adalet! Bunu da seçmenin tercihi ile ifade ediyor. Anlayana tabi!

*

Buradaki sorunu anlamayanlar da olabilir. Zaten daha önce de yazdığım üzere Türkiye’deki esas kavga söylenti ve görüntüyle kandırılmış olanlar ile işin aslını arayanlar arasında değil mi?

*

Üstelik AKP’nin başa baş kazandığı belediyelerde seçmenin aklında şu soru var; AKP, devlet imkânlarını yerel seçim için haksız yere kullanmasaydı o belediyeleri kazanabilir miydi? Hayır, kazanamazdı! Bu kanaat yaygın bence. Peki, değer miydi? Müslüman olmanın işareti ahlak sahibi olmak, kaybederken bile ahlaktan taviz vermeyecek seviyede onurlu olabilmeyi gerektirmez miydi?

*

Hatırlar mısınız 2009 yılının Ocak ayında o zaman Başbakan olan şimdiki Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan Davos zirvesindeki toplantıda “one minıt” diyerek sözü almış ve İsrail cumhurbaşkanına halkın tabiri ile posta koymuştu! Bence muhalefette olanlar bile o andan gurur duymuş ve bu duyguyu yaşattığı için neredeyse tüm Türkiye Erdoğan’a minnettar olmuştu…

*

Yerel seçim sonuçları ile seçmen de Erdoğan’a “one minıt” demiş gibi oldu sanki...Olmaz, van minıt böyle gitmez Sayın Erdoğan van minıt!

*

Bir de aşağıdaki soruya hükümetin cevap vermemesi üzerine, seçmen cevabı kendisi verdi: Belediye seçimlerinde rakip parti adaylarının seçilmesini önlemek için veya seçilmiş olanların başarılı olmasını engellemek için, rakip partinin halka hizmet etmesini zorlaştırmak veya sınırlamak için hükümet-devlet gücünü kullanmak İslam’a uygun mu? Böyle yandaş davranışlar Müslüman olana yakışır mı? Böyle haksız, adaletsiz uygulamalar şeriata uyar mı?

*

Seçmen cevabı kendisi verdi! Hem de gözlediğim kadar ile seçimden çok önce: Hayır, yakışmaz! Uymaz! dediler… Cevabı kendi kendine bulan seçmen şunu da düşünmeye başladı; “Adaleti dilinde kullanan ama yaşama uygulamayanların, yandaşlıktan vazgeçmeyenlerin istediği şeriat ne tür bir şeriat olacak ki?

*

Kendi saltanatı ve sarayındaki rahatı için Müslümanları ayrıştıran, Müslümanı Müslümana kırdıran, peygamber torununu dahi öldüren ve kendini Müslüman göstermek için mızrakları ucuna Kuran sayfaları astıran Emevi kafasının siyaset oyunlarını ve hilelerini şeriat diye yutturmasınlar sonra…

*

Bunlar bir de halifelik istiyor değil mi? Biz de isteriz istemesine de sormayalım mı yani, niçin Suudi Arabistan bayrağı sallıyor hilafet isteyenler? Suudi Arabistan ki, İslam İşbirliği Teşkilatının Filistin’e destek olmak için yaptığı toplantıda İsrail’e ambargo koyalım teklifini reddeden dört Müslüman(!) ülkeden biri değil mi? Peki ne tür Müslüman bunlar? Bunlar, Müslümanların kutsalını ne hakla bayrak olarak kullanıyorlar? Kendi saltanatı için Müslümanı Müslümana kırdıran Emevi kafasının mızrakları ucuna Kuran sayfaları astırma hilesine benzemiyor mu bu bayrak?

*

Yanlışlarını kabul etmek ve düzeltmek yerine, yanlışında inat ederek bir de hile-i şerriye diye savunanların getireceği şeriatın müslümanlara hayr getirmeyeceğini anladı seçmenin bir kısmı, diğerleri de anlar inşallah! Allahım zan ile kananlar yerine hakikati, işin aslını anlamaya çalışanları artırsın. Müslüman kılığında İslam düşmanlarına hizmet edenlere kananları da uyandırsın. Amin.

*

Bu seçimde üçüncü parti olmayı başaran Yeniden Refah Partisi’ni unutmak olmaz! Milli görüş gömleğini deri değiştirir gibi çıkarıp atanların kandırdığı babası merhum Necmettin Erbakan’ın düştüğü oyunu bozmak için Sayın Fatih Erbakan’ın geç de bir adım attığı bile düşünülebilir… Sözde değil özde millî olmak isteyenler için bir umut olabilir belki de. Hatta bence bazılarının ima ettiği gibi Zübük olan, belki de Fatih Erbakan değildir!

*

Bir de gözlemlediğim kadarı ile Erdoğan’ın şu “one minıt” çıkışının zamanlamasını manidar bulmaya başladı birileri... Gelecek hafta Özbekistan’dan yazmak ümidi ile selam olsun görüntüye söylentiye kanmak yerine işin aslını arayan herkese! Hayrlar getirsin seçim milletimize.

.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi