Muhammed Mustafa Çetinkaya

Muhammed Mustafa Çetinkaya

Kum Saati Uçuyor

Gözlerimi kapatıp dün gibi hatırladığım ilkokul günlerime döndüğümde, bir zaman tünelinin içinden geçmişim gibi hissediyorum. O zamanlar kocaman görünen dünya küçücük kalmış, zaman ise sonsuz bir deniz gibi uzanıyordu. Bugün ise okyanusun kıyısındayım ve dalgalar hızla beni geçmişe doğru sürüklüyor.

Yılların ne kadar hızlı geçtiğini fark etmek, özellikle belli bir yaşa geldikten sonra daha da belirginleşiyor. Eskiden aylar, mevsimler hatta yıllar bile uzun ve dolu dolu gelirken, şimdilerde sanki bir kum saati ters çevrilmiş gibi her şey hızla akıp gidiyor.

Bu akışın sebebi nedir? Belki de teknolojinin getirdiği hız ve karmaşıklık bizi içine çekiyor. Belki de sorumluluklarımız ve endişelerimiz arttıkça zaman algımız değişiyor. Belki de hayatın koşuşturmacası içinde anı yaşamayı unutuyoruz.

Peki, bu hızlı akışa karşı ne yapabiliriz? Zamanı durdurmak imkansız olsa da, onu daha anlamlı ve keyifli bir şekilde yaşamak mümkün. Her şeyden önce anı yaşamayı öğrenmeliyiz. Geçmişe üzülmek ya da geleceğe kaygılanmak yerine, şu anda olduğumuz yere ve sahip olduğumuz güzelliklere odaklanmalıyız.

Sevdiklerimizle vakit geçirmek, yeni şeyler denemek, doğayla iç içe olmak, kendimize zaman ayırmak... Bunların hepsi zamanı daha anlamlı geçirmemize yardımcı olabilir. Ayrıca, her gün için küçük hedefler belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak için çabalamak da bize motivasyon sağlayabilir.

Unutmayalım ki, zaman bir nehir gibidir. Akışını durduramayız ama rotasını değiştirebiliriz. Bu rotayı sevgi, mutluluk ve başarı ile doldurabilir, her saniyeyi dolu dolu yaşayabiliriz.

Zamanın hızlı geçişi hepimizi üzebilir, hüzünlendirebilir. Fakat bu duruma takılıp kalmak yerine, her anın kıymetini bilerek yaşamayı seçebiliriz. Elimizdeki zamanı sevdiklerimizle paylaşarak, güzel anılar biriktirerek ve kendimizi geliştirerek daha anlamlı bir hayat kurabiliriz. Unutmayalım, zaman en değerli hazinemizdir ve onu boşa harcamamalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Muhammed Mustafa Çetinkaya Arşivi

Emek

15 Kasım 2024 Cuma 00:00