Yılmaz Sandıkcı
Bayramda Demokrasi Sohbeti
Bu sefer Ramazan Bayramı sohbetlerinin esas konusu seçimler olacak. Konu seçim olur da demokrasi konuşulmaz mı? Konuşalım tabi, konuşalım da at izini it izinden ayıralım önce…
*
Demokrasiyi İslam’a karşıymış gibi anlatanlar, bu yalanı Müslüman mintanı içinde yayınca, yeterince düşünmeyen Müslüman kadeşlerimiz arasında demokrasi aleyhine haksız ve yanlış bir kanaat oluşmuş. Ben de bir dönem bu kanaate kapılmış biri olarak sormak istiyorum; Demokrasi İslam’a karşıdır diyenler, demokrasi yerine getirmek istedikleri saltanatı, İslamın hangi ilkesi ile savunabiliyorlar?
*
O saltanat ki beşinci(!) halife olan Muaviye’nin taht makamını kendi oğluna aktarmak uğruna peygamber soyunun kanını dökecek, peygamber torununun canına kıyacak kadar, müslümanı müslümana kırdıracak kadar gözü döndüren, dengeyi deviren bir zehirdir. O saltanat ki Osmanlı da dahil olmak üzere bir çok saray düzeninde kardeş, evlat, baba, amca, yeğen katliamını uygulatacak kadar güçlü bir zehirdir. Bu zehrin dozunu ayarlayamayan, demokrasinin değerini anlayamayan devletler de milletler tarihe gömülmüştür.
*
Demokrasi, böylesine tehlikeli bir zehir olan saltanata karşıdır, İslama değil! Saltanat zehrine karşı olan demokrasi panzehirini, İslam’a karşı gibi göstermeye çalışmak hangi aklın ürünü olabilir? Ve amacı nedir? Ve Müslümanlar böyle sözlere niçin kanarlar? İşin aslını aramak yerine söylenti ve görüntüleri taklit etmeyi yeterli gören Müslümanlar, kavramlar üzerinde yeterince düşünmedikleri için bir çok konuda çıkmaz sokaklara girip, kandırılıyor ve boş kavgalar ile zaman kaybediyorlar. Herkes kendi anladığını anlatıyor ama hiç kimse doğru şeyi anlamıyor. Sonra gelsin kavgalar, birdirine düşsün ve sefil olsun Müslümanlar.
*
Düşünmek insan olmanın en önemli özelliklerinden biridir, ancak hayvanlar da düşündüğüne göre insana yakışır seviyede düşünmek daha özel olmalı değil midir? Peki nedir bu özellik? Allah’ın yarattığı mahlukat içinde eşref-i mahlukat olabilmek, kişinin düşünme becerisindeki gelişme seviyesi ile doğrudan ilgilidir. Çünkü insanın düşünce becerisi şuur yani bilinç ile birlikte gelişir ve anlam kazanır. Bu anlam “düşünce üzerinde düşünebilme” becesini getirir!… Bu seviyede düşünen insan şekilere takılmak yerine manayı anlamaya çalışır. Bu durumda şekillere, görüntüye ve söylentiye kanmak yerine manayı anlamaya çalışanları engellemek için mantık ve felsefe derslerini yasaklayanların niyeti ne olabilir?
*
Düşünmediği halde, dinleyerek zan ile kananlar ve takip edenler “takip ettikleri kişinin kendilerini meraya mı yoksa mezbahayamı götürdüğünü anlayamazlar”! Ne acıdır değil mi’? Bunları, başlarına bir bela gelmeden kandırılmış olduklarına inandırmak da zordur. Yeterince düşünmeyen, şekillere bakarak, söylentilere kanarak, zan ile hareket edenlerin demokrasi düşmanlığı kime hizmet eder? Bu tiplerin, Muaviye’nin yaptığı gibi saltanatı kendi ailesine ve yandaşlarına bağlamasının İslama verdiği zararı görmeden demokrasiye karşı çıkanlar kime hizmet eder?
*
Geçen seçimlerden sonraydı, 2018 yılında, demokrasinin kötülüğünü anlatmak için konuşan biri şunları söylüyordu; demokrasi ile seçilenler Avrupa Birliği kanunlarına uyum hatırıa günah olan zinayı suç olmaktan çıkardı, haram olan domuz etini kasaplık et sınıfına aldı, vs, vs, vs mangalda kül bırakmadan konuşuyordu. O kadar ileri gittiki demokrasi olmasaydı, seçilince böyle yanlışları yapacak siyasi partiler de olmazdı dedi… Yani partileri kapatmakla kalmıyor, demokrasiyi de kapatıyor ve tüm milletin iradesini bir aile veya zümreye veriyor saltanat adı altında.
*
Bu kardeşimize, arabana binip trafiğe çıkınca bazı şoförlerin trafik kurallarına uymadığı görüyorsun, bazıları kaza yapıyor maddi zarara sebep oluyor hatta bazı şoförler ölümlü kazalara bile sebep oluyor. Şimdi bazı şoförler trafikte yanlış yapıyor, kaza yapıyor, ölüme sebep oluyor diye, trafiği mi yasaklamalı yoksa yolları mı yoksa araçları mı trafikten men etmeliyiz? diye sordum… Yok yaaa, olur mu öyle şey dedi, suçu kusuru olan şoförlere ceza kesmek ve gerekiyorsa ehliyetini elinden almak yeterli olur dedi… Şimdi, bunu diyen kişi ile az önce bazı siyasi partiler ihanet ediyor, bazı siyasetçiler yanlış yapıyor diye demokrasiyi yasaklamak isteyen kişi, ayn kişi… Aynı kafada bu kadar iki zıt fikir barınabilir mi? Bu kafaların demokrasi düşmanlığı kime hizmet eder? Varın siz söyleyin.
*
Kendisi ile çelişen, birbirine zıt olan fikirleri aynı anda doğru kabul edecek kadar düşüncesiz kişilerde güzel ahlak ve erdem gelişri mi? Demokrasi ancak güzel ahlak ile güzel uygulanır… İki yüzlü ve kirli tiplerin suçunu demokrasiye atmak ahlaka yakışmaz… Beşer seviyesinden, insan olma seviyesine yükselecek kadar düşünme becerisini geliştirenlere selam ve dua ile nice bayramlar diliyorum.