Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

10 Ocak Gazeteciler Günü

Çalışan Gazeteciler Günü, 10 Ocak Cuma günü kutlandı. Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir’in “gazeteciler için bir meslek yasası” ihtiyacı ve talebini yinelemesi dikkatimi çetki…

*

Gazetecilerin günü var ama yıl 2025 olmuş, meslek yasası yok!

*

Konya’da gazetecilik mesleğine emeği geçmiş, yıllanmış gazetecilere niçin bir ödül, bir armağan verilmedi bu özel günde? Vefa da mı yok?

*

İlk kutlandığı 1962 yılından beri çok şey değişt; o zamanlar basın vardı, yazılı. Sonra görseli çıktı. TV, internet, sosyal ağlar derken hepsine birden medya denir oldu. Medya, sanki medyum gibi. Ancak bir farkla, medyum geleceği tahmin etmeye çalışırken, medya geleceği şekillendirmeye çalışıyor, hatta bazen başarıyor bile.

*

Sözlükte, iletişim araçları ve iletişim ortamı olarak anlaşılması gereken bir sözcük olan medya, haber ve bilgi paylaşımı ile akla hitap etmesi gerekirken bazen algıyı yönetmek için kullanılıyor. Hatta toplumsal akıl sınırlarını aşan etkiler yapıyor. Bu hali ile medya, gelişmemiş toplumların kaderine etki ederken, gelişmiş toplumlara o kadar da etki edemiyor.

*

Başka bir açıdan bakarsak medya, çocuklarına rasyonel akıl düzleminde düşünmeyi öğretecek seviyede eğitim veremeyen toplumları sömürge düzeninin istediği gibi şekillendiriyor. Çocuklarına işin aslını aramayı öğretmek yerine, taklit, takip ve biat etmeyi öğreten toplumlar, sömürgeci yani avcı devletlerin önüne medyanın algı yönetimi teknikleri ile bir av gibi sürülüyor.

*

Toplumlar kişilerden oluşur, kişiler “birey” olarak gelişmeye çalışacakları gibi “biroy” olarak kalmayı da seçmiş olabilirler. Bu seçimde okul öncesi aile eğitimi, okuldaki öğretim ve sonrasında ömür boyu süren medya etkileşimi belirleyicidir. Toplumlar, bazen kendilerine benzer toplumlar ile birleşerek, bazen de farklı toplumlar ile karışarak halkları oluşturur, halklar da milletleri. Dolayısıyla milletler, kendisini oluşturan toplumun kalite özelliklerine göre şekil alır. Bir milletin, geliştiren bir millet veya geliştirmeyen bir millet olması, millet içindeki baskın toplumun özelliklerine o da kişilere bağlıdır. Bu kişilerin seçim, tercih ve davranışları üzerindeki etkileyebilen medya, toplumun kaderini kolayca etkiler.

*

Medya, gelişemeyen toplumlarda yöneten bir güce ulaşırken, gelişebilen toplumlar medyayı yönetir. Medya, geleceği bilecek kadar güçlü olmadığı halde geleceğin, birilerinin öngördüğü şekilde oluşması için önce kişileri sonra toplumları yönlendirmeye çalışır.

*

Bakınız, her ne kadar 6. yüzyılda Çin’de icat edilmiş olsa bile matbaa ancak 15. yüzyılın sonlarında Almanya’da toplum için anlamlı sonuçlar sağlayacak şekilde kullanılmıştır. Matbaanın böyle kullanılması ile önce Almanlar, Hristiyan din adamlarının baskıcı yalanlarına karşı baş kaldırarak ortaçağ karanlığından çıkmaya başlamışlar ve önce hür düşünme çağını, sonrasında da bilim çağını başlatmışlar.

*

Takip eden sadece üç yüzyıl içinde Avrupalı milletler, kendilerinden daha büyük olan ve bilek gücü daha yüksek olan doğu milletleri karşısında doğru şekilde kullanabildikleri matbaa / basım / basın yolu ile yayılan bilgiye dayanarak geliştirdikleri beyin gücü ile dünya hakimiyetini ele geçirmişler.

*

Eski tip, tek taraflı basılı medyanın bu etkiyi yaptığı dünyada, günümüz dijital teknolojilerinin sağladığı yeni tip, etkileşimli medya nasıl bir etki yapar sizce?

*

Yeni tip, çok taraflı ve etkileşimli medya kanallarında, malumat üzerinde düşünemeyen, analiz yapamayan, malumattan bilgi üretemeyen, ilimden bilime geçemeyen, anlamadığı şeyleri anlamak için anlayış kapasitesini geliştirmeye çalışmayan ancak anlamadığı şeyleri reddederek komplo teorilerine sarılan, cevap vermek yerine laf sokmayı marifet belleyen kişiler, yeni medyanın gücünü toplum lehine kullanabilir mi sizce? Yoksa avcı hayvanların karşısında, kaçmaktan başka bir şey bilmeyen av hayvanlarının oluşturduğu kalabalık sürüler gibi mi davranırlar?

*

Son teknolojinin eseri olan etkileşimli medyayı geçmiş olsun, başınız sağolsun, Allah rahmet eylesin, tebrik ederim, kutlarım, Cumanız mübarek olsun, geceniz hayrlı olsun, Allah kabul etsin, vah vah, tüh tüh, oh oh gibi dilek, temenni ve dua paylaşımı ile sınırlanmış seviyede kullanan kişilerden oluşan toplumlar aslında kime hizmet(!) eder sizce?

*

Medyanın gücü, güttüğü toplumları, güdüldüklerini anlamalarını önleyecek yöntemlerle güdebilmesinden gelir. Medyanın gütmediği bir toplum ve yaşamın gerçekleri ile uyandıran, bilgilendiren bir medyamız olması duası ile. Vesselam.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi