Mehmet Ali Mızırak
Zirai Kazancın Vergilendirilmesi (1)
Gerçek Usulde Vergilendirme
Gelir Vergisi Kanunu'nun 53. maddesine göre;
Maddede yer alan işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile
Bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya
On yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olanlar veya
Kendi isteğiyle gerçek usulde vergilendirilmek isteyen çiftçilerin kazançları gerçek usulde (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço esasına göre) tespit olunarak vergilendirilir.
Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler bu kazançları için beyanname vermezler. Ancak, çiftçiye ait olmakla birlikte zirai işletmeye dahil edilmeyen biçerdöver veya bu mahiyetteki bir motorlu araç veya on yaşına kadar ikiden fazla traktörün işletilmesinden elde edilen gelirler ticari kazanç olarak vergilendirilecektir. Dolayısıyla zirai işletmeye dahil edilmeksizin anılan zirai araçların zirai üretim işlerinde kullanılsa dahi işletilmesi zirai faaliyet kapsamı dışına çıkarılmıştır.
Örneğin, bir biçerdövere sahip çiftçilerin bu biçerdöveri kendi zirai işletmelerinde kullanmaları şartıyla gerçek usulde zirai kazanç mükellefiyetine tabi tutulması gerekmektedir.
Örneğin, nakil vasıtası sahibi olan mükellefin zirai kazancının Gelir Vergisi Kanunu'nun 53. maddesi gereğince gerçek usulde tespit edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu hükümlerinin tatbikinde, aile reisi ile birlikte yaşayan eş ve velayet altındaki çocuklara ait işletmeler ile ortaklık halindeki işletmelerde, işletme büyüklüğü toplu olarak nazara alınır. Ortaklıklarda, ortaklığın birden fazla işletmeye taalluk etmesi veya işletmelerin ayrı ayrı mahallerde bulunması durumu değiştirmez. Birden fazla zirai işletmede ayrı ayrı şahıslarla ortaklığı bulunanların işletme büyüklüğü ölçülerinin tespitinde ortaklık payları toplamı esas alınır. Gerek şahsi işletmesi gerekse dahil bulunduğu ortaklıklar müstakilen işletme büyüklüğü ölçüsünün altında kaldığı halde kendisine ait işletmenin ve ortaklıklardaki payların toplamı bu ölçüyü aşan çiftçiler gerçek usulde vergilendirilir. Payları toplamı ölçüleri aşmayan diğer ortaklar tevkifat yoluyla vergilendirilirler. Yarıcılık da ortaklık olarak değerlendirilir.
Örneğin, çiftçi (A)'nın iki ayrı köy sınırı içinde birbirine bitişik veya aynı köy sınırları içerisindeki bulunan arazisi üzerinde, çiftçi (B) ile ortaklık yaparak işletme ölçüleri aşan zirai faaliyette bulunmaları halinde tek bir işletmenin oluştuğu kabul edilmekte ve zirai kazancın gerçek usulde vergilendirilmesini gerektirmektedir.
Örneğin, birden fazla adi ortaklıklarda payı bulunan çiftçi (A)'nın, ortaklık payları toplanarak işletme büyüklüğü esaslarıyla karşılaştırılır. Çiftçi (A)'nın sahip olduğu payların toplamının işletme büyüklüğü esaslarını karşılaması halinde gerçek usulde vergilendirmeye tabi olmaktadır. Çiftçi (A)'nın en az bir ortaklık payının işletme büyüklüğü esaslarını karşılamasın halinde tüm zirai kazancı gerçek usulde vergilendirmeye tabidir. Ortaklıklarda, ortaklardan birinin gerçek usulde vergilemeye tabi olması halinde, işletme büyüklüğü esaslarını sağlamayan diğer ortaklar tevkifat suretiyle vergilendirilir.
Kanun'un 54. maddesinde yazılı ziraat gruplarının bir kaç tanesi içine giren zirai faaliyetlerin bir arada yapılması halinde, en fazla iki gruba ait işletme büyüklükleri bu gruplar için tespit olunan hadlerin yarısını aşanlar gerçek usulde vergilendirilir. Söz konusu maddede yazılı ölçüleri aşanlar müteakip vergilendirme dönemi başından itibaren gerçek usulde; gerçek usule tabi olanlardan bu ölçülerin altında kalanlar müteakip vergilendirme dönemi başından itibaren hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilirler.
Örneğin, Çiftçi (A), 80 dönüm arazisi üzerine patates, 170 dönümüne pancar ve 240 dönümüne pamuk ekiminde bulunmuştur. Dördüncü grupta bulunan pamuk üretimi için işletme büyüklüğü ölçüsü 400 dönüm; altıncı grupta bulunan pancar için 300 dönüm ve yedinci grupta bulunan patates içinse 200 dönümdür. Çiftçi (A)'nın her bir zirai faaliyeti işletme büyüklüğü ölçülerinin altında kalsa da, pamuk ve pancar üretimine ait iki grubun işletme ölçülerinin yarısının belirlenen ilgili hadlerin üzerinde olması nedeniyle gerçek usulde vergilendirmeye tabi olmaktadır.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 54. maddesine göre işletme büyüklüğü ölçüleri, arazi üzerinde yapılan zirai faaliyette dönüm ya da ağaç sayısı; büyük ve küçükbaş hayvancılıkta havyan sayısı; balık yetiştiriciliğinde ağ kafes uzunluğu; balık avcılığında tekne boyu; arıcılıkta kovan sayısı; ipek böcekçiliğinde kutu sayısı olarak dikkate alınmaktadır.
Örneğin, Gelir Vergisi Kanunu'nun 54. maddesine göre ayçiçeği zirai faaliyetinde 950 dönüm; meyve verebilecek hale gelmiş armut, kiraz, vişne ve şeftalide 2000 adet ağaç sayısı; denizlerde yapılan balık avcılığında toplam tekne boyu 20 metre; arıcılık ve ipek böcekçiliğinde 500 adet kovan sayısı gibi işletme büyüklüğü ölçüleri yer almaktadır.
Örneğin, ana, baba ve reşit çocuklar tarafından birlikte yürütülen zirai faaliyetin ortaklık olarak kabul edilmesi, işletme büyüklüğü ölçüsünün topluca uygulanması, ancak vergilendirmenin her birinin hissesine düşün miktar üzerinden yapılması gerekmektedir.(14)
Örneğin, satın aldıkları hayvanları besiciliğe ilişkin tesisler kurarak (ahır, ağıl ve benzerleri) belli bir süre bakıma ve besiye aldıktan sonra satanların bu faaliyeti zirai faaliyet olup, bu faaliyetler sonucu istihsal olunan maddelerde zirai ürün sayıldığından, bunların kazançlarının 54. maddede belirlenen ölçünün üstünde olması halinde gerçek usulde, ölçünün altında kalması halinde ise tevkifatla vergilendirilmesi gerekmektedir.(15) (Devamı haftaya…)