Şule GÜMRAH
Yüreğimiz halen aynı ateşle yanıyor
Yüreğimiz halen aynı ateşle yanıyor
Türkiye, 6 Şubat sabahına adeta felaketle uyandı. Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve toplam 10 ili etkileyen asrın felaketi üzerinden 1 yıl geçti. Adana, Hatay, Kilis, Osmaniye, Malatya, Şanlıurfa, Adıyaman, Elazığ ve Diyarkabır'i etkileyen depremlerde Türkiye belki de tarihinin en korkunç sınavlarından birisini verdi.
Göçük altıdan çıkartılan binlerce cansız bedenler adeta Türkiye'nin yüreklerini dağladı. Depremin üzerinde onlarca saat geçtikten sonra göçük altından canlı şekilde çıkartılan, kızlarımızı, erkeklerimizin mucizelerine televizyon başında hep birlikte şahit olduk.
Yardım kampanyalarını hatırlarsınız. Herkes elinde avucunda ne varsa deprem bölgesine göndermek istedi. Spor salonları, kapalı pazar alanları birer yardım toplama alanına çevrildi. Herkes yardıma koştu. Saatlerce kolileri taşıdılar. Kamyon şoförleri ücretsiz nakliye yaptılar. Dayanışmanın güzelliğine bakar mısınız.
Neden sadece zor günlerde birlik olabiliyoruz da sonrasında hemen kavga iklimine geri dönüyoruz. İlla başımıza felaketlerin mi gelmesi gerekiyor. Bunca zorluğu aşmak için illa ki böyle zor durumlarda mı kalmamız lazım. Bu yaşananlar neden bize ders olmuyor. Omuz omuza yardıma koşan bu millet aradan 10 gün sonra nasıl oluyor da hayatın her alanında bi anda kavga etmeye çok yakın bir hal oluyor. Anlamak çok zor.
Yazımı deprem bölgesinde kaybettiğimiz tüm canlarımızı anarak bitirmek istiyorum. Allah orada vefat eden tüm kardeşlerimizin mekanlarını cennet eylesin. Sevdiklerini, ailelerini kaybedenlere sabırlar diliyorum. Gerçekten çok zor. Depremin acısı halen içimizde. Yüreğimiz halen aynı ateşle yanıyor.