Muhammed Mustafa Çetinkaya
Tevekkül
Bir adam Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e gelerek, “Ya Resûlallah! Devemi bağlayıp da mı Allah’a tevekkül edeyim, yoksa bağlamadan mı tevekkül edeyim.” diye sorduğunda
Allah Resûlü (s.a.s), ona şöyle cevap vermiştir: “Önce deveni bağla, sonra Allah’a tevekkül et!”
"Önce tedbir, sonra tevekkül" sözü, yüzyıllardır dillerden düşmeyen ve derin anlamlar barındıran bir öğüt niteliğindedir. Bu söz, hayatımızda dengeyi kurmanın ve başarıya ulaşmanın anahtarı olduğunu vurgular.
Peki, bu söz bize ne anlatıyor?
Hayatımızda her adımda bilinçli ve planlı hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Hedeflerimize ulaşmak için gerekli adımları atmalı, olası riskleri göz önünde bulundurmalı ve gerekli önlemleri almalıyız. Başarıya tesadüfen ulaşamayacağımızı, her şeyin bir emeğin ve çabanın ürünü olduğunu vurguluyor. Hedeflerimize ulaşmak için elimizden geleni yapmalı, çalışmalı ve gayret göstermeliyiz.
Tedbirli olmanın ve çalışmanın yanında, her şeyin Allah'ın takdirinde olduğunu da unutmamalıyız. Elimizden gelenin en iyisini yaptıktan sonra, sonucu Allah'a teslim etmeli ve tevekkül etmeliyiz.
Bir Müslüman olarak, hayatımızdaki her alanda tedbirli olmamız ve elimizden gelenin en iyisini yapmamız gerekir.
Allah rızasını kazanmak ve hedeflerimize ulaşmak için çaba göstermeli, planlı ve programlı hareket etmeliyiz.
Bu, iş hayatımızda, aile hayatımızda ve tüm ilişkilerimizde geçerlidir.
Ancak tedbirli olmak tek başına yeterli değildir. Her şeyin Allah'ın takdirinde olduğunu da unutmamalıyız.
Elimizden gelenin en iyisini yaptıktan sonra, sonucu Allah'a teslim etmeli ve tevekkül etmeliyiz. Tevekkül, Allah'a güvenmek ve her şeyin O'nun kontrolünde olduğuna inanmak demektir.
Bu inanç, bize güç ve huzur verir, stresimizi azaltır ve motivasyonumuzu artırır.