Ölüm ile yaşam arasında

Ölüm ile yaşam arasında

Merhabalar kıymetli okurlarım, Bugün bir yakınımızın cenazesine katıldım ve bana hayatı yeniden gözden geçirmeme vesile oldu diyebilirim. Niyeyse çevremde dünyaya gelen bir çocuğun doğum haberini alınca veya herhangi bir cenazeye katılınca bi değişik oluyorum .

Hayat dediğimiz şeyin içinde emanetiniz aslında ve bu düşünceyi sürekli unutarak ve hiç bir şekilde sanki sonu olmayacakmış gibi yaşayarak devam ediyoruz.

Aslında öyle değil. Hayatın içinde olan, başımıza gelen ya da tanıklık ettiğimiz birçok şey var. Bunları yorumlamamız ya da bir şekilde geçile kıyaslayıp dersler çıkarmamız gerekiyor.

Herkesin bu hayatta bir dünya görüşü veya bakış açısı olabilir. Saygı duyuyorum. Belki kimisi hiç ölmeyecek gibi yaşıyordur, belki kimisi gerçekten inançlı ve öldükten sonraki hayata dair hazırlıklar yapıyordur. Herkesi anlıyorum.

Benim itiraz biraz daha hayatı tek başına gibi yaşayanlara aslında. Ölüm var. Bunu kabul etmek veya hatırlamak gerekiyor. Ve bu ölümün ne zaman, nerede, kimi ve nasıl şekilde bulacağı ise bilinmez biri durum.

Kibir, saygısızlık ve buna yakın davranışları doğru bulmuyorum. Sosyal hayatta da doğru bulmuyorum profesyonel iş hayatında da buna benzer düşünceli insanlar ile karşılaştığım zaman gerçekten moralim bozuluyor ve herhangi bir iletişim de kurmak istemiyorum açıkcası.

Rahmetli dedem hep şey derdi; "Kibirden büyük günah yok oğlum" Buna göre yaşa, buna göre kendini geliştir. Elbette güzel işlerde çalış ancak kibirden tamamen uzak ol diye söylerdi.

Çevreme baktığımda ise bunun tam tersini görüyorum. Ve yazımı şöyle bitirmek istiyorum;

Ölüm var arkadaşlar, bu kadar kibirli, bu kadar riyakar ve bu kadar bencil olmayın..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Şule GÜMRAH Arşivi