Muhammed Mustafa Çetinkaya
Nazik insan göremez olduk
Günümüzün hızlı ve rekabetçi dünyasında, nezaket kelimesi sanki eski bir defterin tozlu sayfalarında kalmış gibi unutulmaya yüz tutmuş durumda.
Artan bireycilik, sosyal medyanın yarattığı kutuplaşma ve hayatın hızla akışı, insanlar arasındaki ilişkileri daha yüzeysel ve soğuk hale getiriyor. Peki, nezaket neden bu kadar önemli ve neden yavaş yavaş kayboluyoruz?
Nezaket, sadece iyi huylu olmak ya da nazik sözler söylemek değildir. Bu, karşımızdaki insanı anlamaya çalışmak, saygı göstermek, empati kurmak ve onunla bir bağ kurmaktır.
Nezaket, bir toplumun huzurlu ve uyumlu bir şekilde yaşamasını sağlayan temel taşlarından biridir. Bir gülümseme, bir teşekkür, bir yardım eli uzatmak, bazen karmaşık dünyamızda en büyük farkı yaratabilir.
Neden nezaket bu kadar önemliyken, bizler onu unutmaya başladık? Bunun birçok nedeni var. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, insanlar artık yüz yüze iletişim kurmaktan ziyade sanal dünyada etkileşim kuruyorlar. Bu durum, empati kurma becerimizi zayıflatırken, kibar olmanın önemini de göz ardı etmemize neden oluyor. Ayrıca, rekabetin yoğun olduğu bir dünyada başarıya ulaşmak için her şeyin mübah olduğu düşüncesi, insanların daha bencil ve duyarsız olmasına yol açıyor.
Nezaketin kaybolması, sadece bireysel ilişkilerimizi değil, aynı zamanda toplumumuzun genel yapısını da olumsuz etkiliyor. Nezaket eksikliği, suç oranlarının artmasına, sosyal gerginliklerin yükselmesine ve toplumsal huzurun bozulmasına neden olabilir.
Nezaket, sadece bir davranış biçimi değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesidir. Nezaketli olmak, dünyayı daha güzel bir yer haline getirmek için atabileceğimiz en önemli adımlardan biridir. Unutmayalım ki, bir gülümseme bir savaşın bitmesine yetebilir.