Kime güveneceğiz

Merhabalar kıymetli dostlarım, bugün haftanın ikinci yazısı ile karşınızdayım. Bugün ağlık ve yaşam konularından ziyade gıda konusunda yazı yazacağım.

Türkiye'de özellikle son 10 günde yapılan gıda ve işletme haberlerini hepimiz yakınen takip ediyoruz. Ülkemizde bu kadar kapsamlı bir denetleme organizasyonu son zamanlarda ben görmüyordum. Bu oldukça iyi oldu ve vatandaşlar her şeyi belgeli olarak gördüler.

Bu denetimin Türkiye'deki tüm sektörlerde olması gerektiğini ise düşünüyorum. Yalnızca gıda ile sınırlı kalmamalı. Eğitim, sanayi, ilaç, sağlık ve daha birçok alanda bu denetimlerin sürmesi ve artması gerekiyor.

Beni bu denetimlerden sonra gördüklerim çokta fazla şaşırtmadı. Çünkü bizim ülkemizdeki vatandaşlar, esnaflar ahlaksız. Elbette işini hakkıyla yapanlar var. Benim onlara herhangi bir sözüm yada itirazım yok.

Ancak halkın cebindeki 3-5 liraya göz diken alçaklar için elbette söyleyeceğim çok fazla söz var. Sözde bunların hepsi ağızlarına lafı aldıkları zaman müslümanlar ve bunun yanında dünyadaki en iyi müslümanın kendi olduklarını düşünür ve söylerler.

Utanmazlar müslüman Türk halkına domuz eti yediriyorlar. Be utanmazlar, hani nerede sizin müslümanlığınız, nerede sizin ahlakınız. Hiç mi Allah korkunuz yok. Bu nasıl bir iştir. Gerçekten sevgili okurlarım çıldırmamak elde değil. Bu ülke nasıl bu hale geldi. Nasıl bu kadar ahlaksız, kendini bilmez, çok özür diliyorum ama aşağılık bir toplum içinde yaşıyoruz.

Aileniz ve çocuklarınız ile ayda 1 gün dışarda yemek yiyeceksiniz. Maaşınızdan kısıp bu yemek için para biriktirmişsiniz. Ailenizi götürdüğünüz restorantın yemeklerinin içinde ise böyle ne olduğu belirsiz şeyler çıkıyor... Gerçekten akıl alır gibi değil.

Bunların sorumlularının öyle para cezası falan değil ömür boyu ticari haklarını elinden alacaksın. Hatta yaşama hakkını da elinden alıp direkt hapse atacaksın. .