Dostluklarınıza gölge düşürmeyin

Türkiye'de seçim süreçleri oldukça zor ve sancılı geçiyor. Yeni bir seçim dönemine daha yavaştan giriyoruz. Yerel seçimler genel seçimlerden ziyade daha sokakta ve daha halkın içinde geçiyor. Elbette bu konuda muhtar seçimlerinin de olması belki biraz daha fark yaratıyordur.

Yerel seçimleri nasıl sonuçlanır, nasıl biter, kim kazanır veya kim kaybeder ben bunlarla çok fazla ilgilenmiyorum. Bu secimin hayatımızda doğrudan doğruya bi etkisinin olduğunu da düşünmüyorum ayrıca. Vatandaşlık görevidir elbette gidin oyunuzu kullanın.

Ben bugün sizlere daha sosyolojik bi süreçten bahsedeceğim. Yukarıda da yazdıgım gibi yerel seçimler genel seçimlerden daha ateşli ve tamamen vatansaş odaklı ilerliyor. Bu yüzden birden çok aday çıkıyor, yarışıyor.

Benim sizlere tavisyem bu seçimler yüzünden dostluklarinızı, arkadaşlıklarınızı ve akrabalıklarınızı kaybetmeyin. Bakın seçim olur, biter sizler yaşadıgınız kavganın manevi yükü ile kalırsınız ve atlatamazsınız bunu. Bu üzerinize yük kalır. Bu seçimler yüzün bir adayı ya da partiyi destekliyorum diyerek kimseyle kavga etmeyin.

Herkes sizinle aynı görüşte olmak zorunda değil. Bugün aynı evin içinde de bu geçerli. Baba-oğul aynı adaya oy atmak zorunda değil. Bunları aşalım artık. Sizlere tavsiyem bu seçim furyasının heyecanı ile dostlarınızla kötü olmayın.

Seçecek olan sizsiniz. Sizin oyunuz değerli. Bunun farkın varın. Soğuk havalarda kimse için sokaklara düşmeyin. Sizden oyunu isteyecek kapınıza gelsin, söyleyeceğini söylesin. Değerli olan sizlersiniz ve seçimin ertesi günü emin olun ne kazanan ne de kaybeden sizi hatırlamayacak.