Muhammed Mustafa Çetinkaya
Ben Kimim Ve Özelliklerim Neler
Üniversiteye bölüm tercihi sürecinde öncelikle sorulması gereken soru öğrencinin kim olduğu ve hangi özelliklere sahip olduğu sorusudur. Çoğu zaman tercih yapacak öğrencinin kim olduğu hemen hemen hiç dikkate alınmamaktadır. Bugünlerde sıkça karşılaştığımız soru “oğlum/kızım X puanı aldı, nereyi tercih etsin?”. Bu soru aslında bölüm seçiminde etkili olan temel yaklaşımı göstermekte. Öğrencilerin puanlarına göre bir bölüme yerleşmesi düşüncesi tercihlerde çok belirleyici. Sınav maratonunun yorucu olması, öğrenci ve ailelerine getirdiği maddi ve manevi yük, mezuniyet sonrası işe yerleşme ihtiyacı gibi faktörler öncelikle puana göre bölüm tercihine odaklanmanın başlıca sebepleri arasında. Bu düşünceden hareketle, önce alınan puana göre girilebilecek yerler araştırılmakta, ardından mezun olduktan sonra bölümün sağlayacağı imkanlar değerlendirilmekte, sonra üniversite ve bölümün eğitim kalitesi ve akademik kadrosuna bakılmakta ve tercihler yapılmaktadır. Bu süreçte her şeyin yanlış olduğunu iddia etmek haksızlık olur. Ancak süreçte öncelik sırasının değişmesi ve iyileşmesi gereken bazı noktaların olduğu da açık. Üniversiteye bölüm tercihi sürecinde öncelikle sorulması gereken soru öğrencinin kim olduğu ve hangi özelliklere sahip olduğu sorusudur. Çoğu zaman tercih yapacak öğrencinin kim olduğu hemen hemen hiç dikkate alınmamaktadır. Öğrencinin özelliklerini ihmal eden tercihler, sonuçları uzun vadede ortaya çıkacak çok tehlikeli bir duruma işaret etmekte. Puanı ya da prestiji yüksek olduğu için seçilen ancak öğrencinin kişilik özellikleri ile uyumlu olmayan bir bölüm tercihi önemli bir potansiyel soruna işaret etmekte. Öğrencinin böyle bir tercihi sonucu, hem öğrencilik yıllarında, hem de iş hayatında sürekli yeni arayışlar, alanına yoğunlaşamama, zaman kaybı, tatminsizlik ve verimsizlik gibi sonuçlar ortaya çıkmakta. Bu çerçevede tercih yaparken öncelikle dikkate alınması gereken konu, öğrencinin kim olduğu ve hangi özelliklere sahip olduğunun ortaya konulmasıdır. Öğrenci ve ailesi bir araya gelerek öncelikle öğrencinin önem verdiği şeyler, yapmaktan hoşlandığı şeyler, öne çıkan kişilik özellikleri ve becerilerini konuşmalı. Bu konuda bilgi verebilecek yakınları ve öğretmenleri gibi kişilerden destek alınmalı. İmkan varsa öğrenciyi tanımada ilgi ve kişilik testi gibi seçim testleri kullanılmalı. Burada önerim, ailelerin yapıcı bir ortamda öğrencinin özelliklerini konuşmak için bir araya gelmesi, öğrencinin öne çıkan özelliklerini birlikte belirlemeye çalışması. Bunu yaparken öğrencinin kendi tespitleri de özellikle dinlenilmeli. Bu konu, bu aşamada öğrencinin puanından bağımsız ele alınmalı. Aile içi öğrenciyi tanımaya ve anlamaya yönelik bu değerlendirmede konuşma ortamı oldukça önemli ve çocukların üzerinde baskı hissetmeden bu yapılmalı. Bölüm tercihine buradan başlanıldığı zaman süreç bizi daha farklı bir yöne götürmektedir. Sevgi ve saygı ile