Mehmet Ali Mızırak

Mehmet Ali Mızırak

Adalet Mülkün Temeli

6 Şubat’taki 11 kentimizi vuran Kahramanmaraş merkezli deprem fırtınası yaşadığımız en büyük felaketlerden biri olarak tarihimizde yer alacak. 40 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz doğal afet, toplumda derin izler bırakacak. Kırılan sadece yer altındaki faylar değildi aynı zamanda zihnimizdeki faylarda ruhlarımızdaki faylarda zedelendi sarsıldı.

Sayılı nefeslerimizle, emanet bedenlerimizle ne kadar aciz olduğumuzu bir kez daha anladık. Maddi varlığın saniyeler içinde yok olabildiğine bir kez daha tanık olduk. Her karanlığın arkasında bir aydınlık vardır. Bu büyük sarsıntıyı bir ve bütün olarak atlatacağız atlatmak zorundayız.

Her yıl 17 Ağustos’ta 1999 depremini anarken, kaybettiklerimizi hüzünle yad ediyoruz. Üzerinden geçen çeyrek asır boyunca sayısız deprem yaşadı ülkemiz. Hem bilim insanlarının hem de siyasilerin dilinden düşürmediği bir cümle var ki o da: “Bu coğrafya deprem kuşağı üzerinde. Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz.” Oysa bizler gereken adımları atmadığımız, sağlam yapılar yapmadığımız için ne yazık ki depremle yaşamayı değil, depremle ölmeyi öğrendik. Geçtiğimiz hafta Rus basınında önemli bir açıklama oldu Türkiye’deki yaşanılanları trajedi olarak ifade eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin deprem kuşağı üzerinde olmamasına rağmen adli mercilere, savcılara, hakimlere seslenmiş ve yasal olmayan her şeye karşı durmalarını istemişti. Burada adaletin vurgusu aslında trajedinin özetini anlatıyordu. Adalet işlemediğinde ne yazık ki bu acılar tekrar edecek.

DAVALARIN NEREDEYSE TAMAMI CEZASIZ KALDI

17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinde yapım hatalarından çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2 bin 100 dava açıldı. Bu davalardan bin 800'ü hukuki boşluklardan dolayı cezasız sonuçlandı. Geriye kalan 300 davanın 110 kadarına ceza verildi, birçoğu ertelendi. Bunun dışında kalan davalar ise 16 Şubat 2007 tarihinde yedi buçuk yıl geçtikten sonra zaman aşımına uğradı ve düşürüldü. Sakarya’da açılan 695 davadan beş kişiye ceza verildi. Kocaeli’nde 600 dava açıldı, 12 kişi onar ay hapis cezası aldı. Altısının cezası infaz edildi, altısı için süre istendi. Düzce’de 220 dava açıldı, kimse ceza almadı. Yalova’da 173 dava açıldı, hemen hemen tamamı sonuçlandı. Ceza aldığı bilinen tek isim Veli Göçer olup 18 yıl 9 ay hapse mahkûm edildi. O da yanlış hatırlamıyorsam 7.5 yıl ceza aldı, 2011 yılında tahliye edildi. 2018 yılında da gayrimenkul ve inşaat işine geri döndü.

Bu ülke kanun ülkesi. Her konuda bir mekanizma bulunuyor. Ancak ne yazık ki adaletin işlenmesi konusunda sorunlar çıkıyor. Kanunların çok olduğu ülkemizde maalesef kurallarımız yok. İşte burası çok dikkat çekici. Zira depremle başarıyla mücadele eden Japonya’da “Yapı denetim firması” yoktur. İskandinav ülkelerinde de öyle. Zira kurallar vardır ve herkes koşulsuz şartsız bu kurallara uyar. Bu kuralların tamamını da ahlaki yapı, eğitim oluşturuyor ve koruyor. Türkiye’de ev yapmak çok kolay, müteahhit olmak da öyle. Dünyada en fazla iş alan müteahhitler listesinde olan ülkemiz -ki bu gurur vericidir- aynı zamanda bölgemizde en fazla müteahhitte sahip ülke.

450 milyonluk nüfusa sahip Avrupa Birliği’nde toplam müteahhit sayısı 25 bin. Bunun 3 bin 800’ü Almanya’da. Türkiye’de ise 350 bin müteahhit var ve bunun 60 bin tanesi İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı. Kayseri’deki müteahhit sayısı 5 bin 800. Yani Almanya’nın neredeyse 2 katı.

Hayat kurtaran doktorların 6 yıl zorunlu eğitim aldığı, Mali Müşavirlerin 4 yıl yüksek öğrenim ve 3 yıl staj süresi olduğu ülkemizde hayat koruyan müteahhitlik için özel bir eğitim, belge, zorlu bir süreç yapılmıyor, arsası olan müteahhit olabiliyor. Adalet, eğitimin verilmesini sağlar. Kuralları koyar ve takip etmesini mümkün kılar, sınırları çizer. Türkiye’de deprem sorunu sadece bir inşaat, beton-çimento yani mülk sorunu değildir. Bir adalet sorunudur.

Temelimiz adalet olursa, binalar da toplumun yapısı da sağlam olur.

Ve Unutmayalım ki her sarsılma ve düşüş yeniden ayağa kalmak için güçlü bir fırsattır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Ali Mızırak Arşivi