Osman Nevres Yılmazlar

Osman Nevres Yılmazlar

26 Kasım Zeytin Ağacı Günü

Zeytin ağacı, namı diğer Ölmez ağacı için; Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) ve UNESCO tarafından 2019 yılında, zeytin ağacını korumak, sembolize ettiği barış, akıl ve uyum değerlerini teşvik etmek amacıyla her yıl 26 Kasım tarihi, “Dünya Zeytin Ağacı Günü” olarak İlan edilmiştir..

UNESCO ayrıca, kadim bir yaşam ağacı olan zeytin ağacını “Somut Olmayan Kültürel Miras” listesine ekledi. Yaklaşık 60 bin yıllık geçmişi olduğu düşünülen zeytinin dalları Birleşmiş Milletler bayrağında yer almaktadır.

Zeytin ağacından tüm kutsal kitaplarda bahsedilir. Zeytin kelimesi kuran’da altı defa geçmekte ve kutsal ağaç olarak bahsedilmektedir. Tevrat ve İncil’de zeytin sözcüğü sıkça geçmektedir. Kısacası kutsal kitaplar bu ağacın bereket, barış, akıl ve olgunluk sembolü olduğu noktasında buluşmaktadır.

Zeytin Ağacı Homeros’a Ne Demiş:

Zeytinin var olması Homeros ile başlamaz, zeytin çok daha yaşlıdır. Homeros bir gün zeytin ağacının altına oturduğunda şu sözleri işitir: “Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım.”

Santorini adasındaki zeytin yaprağı fosillerinin 50-60 bin yıl öncesine dayandığı, Vassilios Lampropoulos tarafından ifade edilmektedir.

Cumhuriyetimiz ve Zeytin

Cumhuriyet tarihine bakacak olursak zeytinin konumu dönem dönem farklılıklar gösteriyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında zeytin tıpkı antik dönemlerdeki gibi bir öneme sahip. Mustafa Kemal Atatürk 1929’da Yalova ziyaretinde yörenin geçim kaynağı zeytinciliğin geliştirilmesi ile ilgili tavsiyeleri; Zeytin çiftçilerinin eğitilmesi, zeytin bakım fen memurlarının denetimleri, bilinçli budama çalışmaları 1939’da çıkarılan “3573 sayılı zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerinin aşılattırılması hakkında yasa” ya evrilmişti. Yasaya göre bahçesine bakmayan ve bakım yaptırmayanlara cezai yaptırım şart koşulmuştur.

Ancak zeytinin önemi 1950’lerden itibaren değişmeye başlamış yerini margarin fabrikaları, “Zeytinyağlı yiyemem aman” türküsü ve zeytin ağaçlarının yerlerinden sökülmesi aldı. Her şeye rağmen zeytin ağacına, yüksek getirisi ve sağladığı faydalar nedeniyle, yaşam alanlarında halkımızca sahip çıkılmış, bu sayede tamamen yok olması önlenmiştir.

Bu Günlerde Neler Oluyor.

Günümüzde ise zeytin ağaçları, maden aramaları uğruna talan ediliyor. Madencilik faaliyetleri nedeniyle zeytinlik bölgelere ÇED raporları düzenlenerek izin veriliyor. Emeklisi olduğum, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın zeytinlik alanlara maden arama izni verilmesine seyirci kalmasına aklım şaşıyor. Beni teselli eden olay ise Akbelen’de olduğu gibi halkımızın bu soruna karşı kayıtsız kalmayıp mücadele etmesidir.

Akdeniz kuşağındaki bir zeytin ülkesi olmamız nedeniyle zeytinliklerimizi çoğaltmalı ve mevcutlarını da korumalıyız.

Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Osman Nevres Yılmazlar Arşivi