Osman Nevres Yılmazlar

Osman Nevres Yılmazlar

Su Hayattır, Su Gıdadır

16.Ekim Dünya Gıda Günü’nün bu yılki teması “Su Hayattır”,”Su Gıdadır” ve Kimseyi Geride Bırakmayın. Üzerinedir. Geçen haftaki yazımızda “Su Hayattır” konusunu ayrıca işleyeceğimizi söylemiştik.

Dünya’daki toplam su miktarı 1,4 Milyar km3 olup, bunun % 97,5 i tuzlu su, okyanus ve denizlerdedir. % 2,5 i tatlı su dur. Bu tatlı suyun da ancak % 0.4 ü yeryüzü ve atmosferde bulunuyor. NASA verilerine göre son 60 yılda Dünya’da 2 Milyar Hektar sulak alan kurudu. Su politikası olmayan, suyu iyi yönetemeyen ülkeler su kıtlığına dolayısıyla ürün kıtlığına sebep oluyorlar.

Su Tüm Canlının Yaşam Hakkıdır.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2 Milyar insan sağlıklı suya erişemiyor.

“Kimin Kimi Yiyeceğine Su Karar Verir” Bu benim çok hoşuma giden bir Afrika atasözüdür.

Dünya Su Günü’nde Konya’da kutlama yapmıyoruz. Kutlama yapmamız için su ile ilgili her şeyin normal olması gerekir ki; tam tersine Konya Kapalı Havzası’nda su ile ilgili hiçbir şey normalinde değildir.

Yeraltı su seviyemiz kayıplarda: Bilim insanlarına göre yılda ortalama Bir metre düşüyor. Bu bilgi 15-20 yıl öncesine ait. Şu an yeraltı su seviyeleri hakkında bilgi verilmiyor.

Kapalı havzada, Sulak alanlarımız yok oldu, Göllerimiz çoğunlukla kurudu, kurumayanlar da yüzde 40 ila yüzde 90 oranında küçüldü.

Türkiye’nin yıllık yağış ortalaması 636 kg/m2 iken Konya Kapalı Havzası’ nda 335 mm, Karapınar ilçesinin son 29 yıllık yağış ortalaması 279,5 mm.dir

Konya Kapalı Havzası’nda Toplam kullanılabilir su 4.365 Milyar m3 (Mavi Tünel Projesi ile gelecek olan 414 Milyom m3 su dahil)

Havzadaki yıllık su kullanımı ise 6.5 Milyar m3 tür.

Su bilançomuzdaki açık yıllık 2.135 Milyar m3 olmaktadır. Bilançomuz her yıl yaklaşık % 50 açık veriyor. Bu açığımız da yeraltı sularından fazla çekimle karşılanıyor. Jeoloji Mühendisleri Odası’nın açıklamalarına göre; Karapınar bölgesinde obrukların sayısı 600 ü geçti. İşte bu nedenle biz sivil toplum örgütleri olarak Konya Kapalı Havzası’nın çölleşmesinden bahsediyoruz. Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü; Havzada sulak alanların % 65 inin yitirildiğini, göllerin kuruma noktasına geldiğini, yeraltı su seviyesinin gittikçe düştüğünü, taban suyunun düşmesinin beraberinde çölleşme tehlikesini getirdiğini açıklamaktadır.

Bu arada aleyhimize işleyen bir diğer konu İklim değişikliği’ dir. İklim değişikliği sebebiyle 40 yıl sonra yeraltı ve yüzey su kaynaklarımız yaklaşık % 50 azalacak. Yani biz her türlü önlemi alsak bile bu azalma olacak.

Kısacası en kısa sürede suyu etkin kullanmaya başlamazsak ve su bilançomuzdaki açığı kapatmazsak Konya Kapalı Havzası’nın çölleşmesi kaçınılmaz görünmektedir.

Torunlarımıza çöl devretmemek dileğiyle…

Cumhuriyetimiz 100 yaşında. Cumhuriyet Bayramınızı kutluyorum.

Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Osman Nevres Yılmazlar Arşivi