Muhammed Mustafa Çetinkaya
Ramazan'ın Bereketi
Ramazan ayı, bereketin sofralara indiği bir ay olarak bilinir. İftar sofraları dolar taşar, paylaşmanın ve ikramın en güzel örnekleri sergilenir. Fakat Ramazan'ın bereketi sadece maddi şeylerle sınırlı mıdır? Asıl bereket, kalplerde ve ruhlarda değil midir? Ramazan'ın bereketi, nefsi terbiye etmede, sabrı geliştirmede ve maneviyatı derinleştirmededir. Oruç tutmak, sadece açlık ve susuzluktan ibaret değildir. Nefsin isteklerini kontrol etmeyi, sabretmeyi ve merhamet duygusunu geliştirmeyi de beraberinde getirir. Bu ay boyunca yapılan ibadetler, dualar ve tefekkürler, ruhumuzu besler ve maneviyatımızı güçlendirir. Ramazan'ın bereketi, paylaşımda ve dayanışmada gizlidir. İftar sofralarını paylaşmak, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, bu ayın en önemli faziletlerindendir. Bir lokma ekmeği paylaşmak, bir tebessüm dağıtmak, Ramazan'ın bereketini en güzel şekilde yansıtır. Ramazan'ın bereketi, birlik ve beraberliktedir. Ailece iftar yapmak, teravih namazlarını cemaatle kılmak, bu ayın güzelliklerini paylaşarak birlik ve beraberliğimizi güçlendirir. Farklılıklarımızı bir kenara bırakıp, birbirimize sevgi ve saygıyla yaklaşmak, Ramazan'ın bereketinin en güzel meyvelerindendir. Ramazan'ın bereketi, sadece bir aya mahsus değildir. Bu ayda edindiğimiz manevi kazanımları yılın geri kalanına da taşımak, Ramazan'ın bereketini kalıcı hale getirmektir. Sabırlı, merhametli, paylaşımcı ve sevgi dolu bir insan olmak, Ramazan'ın gerçek bereketini yaşamaktır. Ramazan'ın bereketi, kalplerde ve ruhlarda yaşanan bir dönüşümdür. Bu dönüşüm, maddi şeylerin ötesine geçerek, bizi daha iyi bir insan yapar. Ramazan'ın bereketiyle, bencil nefsin esaretinden kurtulup, merhametli ve sevgi dolu bir kalbe sahip olabiliriz. Ramazan'ın bereketi, her yerdedir. Sofralarda, camilerde, sokaklarda, kalplerde ve ruhlarda... Yeter ki bu bereketi görmeyi bilelim ve onu hayatımızın her anına taşıyalım