Muhammed Mustafa Çetinkaya
Hayatın Akışı
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldığımda, burnuma toprağın kokusu ve uzaktaki denizin tuzlu havası gelir. Bir an için her şey sessizleşir ve sadece rüzgarın ağaçların arasından fısıltısı duyulur. Bu huzurlu anlarda, kendimi evrenin sonsuz akışı içinde bir damla gibi hissederim. Hayat, tıpkı bu nehir gibi akıp gidiyor, her an değişiyor ve dönüşüyor.
Zaman, kumdan kalelerimiz gibi elimizden akıp gidiyor. Dün ne kadar genç ve güçlü olduğumuzu hatırlarız, bugün ise aynada beliren her yeni kırışıklık bize zamanın acımasızlığını hatırlatır. Geçmişe özlem duysak da, onu geri getiremiyoruz. Yapabileceğimiz tek şey, bize kalan zamana değer vermek ve her anı dolu dolu yaşamak.
Hayat bir yolculuktur ve biz de bu yolculukta yolcularız. Her durak bize yeni deneyimler, yeni insanlar ve yeni dersler sunar. Bazen bu dersler kolay olur, bazen de zor. Önemli olan pes etmemek ve her zorluğun üstesinden gelmeye çalışmak.
Yaşam yolunda ilerlerken, sevdiklerimizle vakit geçirmenin ne kadar değerli olduğunu anlıyoruz. Ailemiz ve dostlarımız, bize destek olan ve bizi seven insanlardır. Onları ne kadar sevdiğimizi ve ne kadar değer verdiğimizi her zaman hatırlamalıyız.
Hayat bir hediye, onu boşa harcamamalıyız. Her gün yeni bir şey öğrenmeye, yeni bir şeyler denemeye ve kendimizi geliştirmeye çalışmalıyız. Hayallerimizden vazgeçmemeli ve onları gerçekleştirmek için çabalamalıyız.
Unutmayalım ki, hayat bir nehir gibi akıp gidiyor. Bu akışa karşı koymak yerine, onunla birlikte ilerlemeli ve her anın tadını çıkarmalıyız. Sevdiklerimizle vakit geçirmeli, hayallerimizin peşinden gitmeli ve kendimizi geliştirmeye çalışmalıyız. Hayat kısa ve kıymetlidir, onu dolu dolu yaşayalım.