Mehmet Ali Mızırak
Emekli olup çalışanlar
Emekli olup çalışmaya devam eden çalışanların tazminat hesaplamaları….
1.3.2023 tarihli ve 7438 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 3.3.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yeni düzenlemeye göre yaşlılık veya emekli aylığı bağlanacak olanlar, söz konusu hükümlerde yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık veya emekli aylığından yararlanabileceklerdir.
Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu hala emekli başvurusunda bulunabilmek için çalışanın iş akdini emekli olmak istemesi sebebi ile feshetmesini zorunlu tutmaktadır.
Bununla birlikte iş akdini emeklilik sebebiyle fesheden işçiye, işverenin kıdem tazminatı ve feshe bağlı diğer işçilik alacaklarını ödemesi gerekmektedir. Ancak bu durumda işverenin ihbar tazminatı borcu doğmamaktadır.
Günümüzde, maddi kaygılar sebebiyle emeklilik sonrasında da kişilerin çalışmaya devam etmesi yaygın bir durumdur. İşçinin emeklilik sonrasında, aynı veya başka bir iş yerinde çalışmasına engel bir durum bulunmamaktadır. Ancak emekliliğe hak kazandığı halde aynı işveren ile çalışmaya devam eden işçinin, kıdem tazminatının ne şekilde hesaplanacağı konusunda farklı ihtimallere göre farklı görüşler mevcuttur.
1- Emekli Olduktan Sonra Çalışmaya Devam Edenlerin Emekliliğe Kadar Olan Çalışmaları Sıfırlanır mı ?
Yargıtay’ın istikrar gösteren kararlarına göre ilk dönem çalışması emeklilik sebebiyle sona eren ve kıdem tazminatı ödenen işçinin, artık bu çalışma döneminin sona ererek tasfiye edildiği kabul edilmelidir. Burada önemli olan noktanın emeklilik ile sona eren ilk dönem çalışması için kıdem tazminatı ödenmesi olduğu dikkatlerden kaçmamalıdır.
İşçinin emeklilik sonrasında aynı iş yerinde çalışmaya devam etmek istemesi halinde, işverenin kabul yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak taraflar arasında yeniden iş ilişkisinin kurulması halinde, artık yeni ve bağımsız bir çalışma dönemi söz konusu olmaktadır. Bu durumda, işçinin iş akdi yeniden kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erer ise kıdem tazminatının hesaplanmasında tüm hizmet süresi değil ancak bu son dönem dikkate alınacaktır.
Yargıtay’ın aşağıda örnek gösterilen içtihatları uyarınca, ikinci dönem çalışması için kıdem tazminatı hesaplanırken yapılması gereken; tüm kıdem süresi esas alınarak akabinde ödemenin mahsup edilmesi değil, ilk dönemin sona erdiği kabul edilerek yeni dönemdeki kıdem süresi ve ücretine göre tazminat hesaplanmasıdır.
Yargıtay 9. HD. E. 2022/4207 K. 2022/5074 T. 21.4.2022 kararında;
“Somut olayda; davacının, davalı işyerinde 11.04.1985 – 26.08.2008 ve 06.10.2008 – 24.10.2018 tarihleri arasında iki dönem halinde çalıştığı, ilk dönem çalışmasının 26.08.2008 tarihinde emeklilik nedeni ile sonlandığı ve davacıya kıdem tazminatının ödendiği anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ilk dönem çalışmasının tasfiye olarak kabul edilip edilmemesi takdirine göre seçenekli olarak hesaplama yapılmış, Mahkemece ilk dönem çalışmasının tasfiye edilmediğinin kabulüyle ödenen kıdem tazminatı tutarının mahsup edildiği hesaplamaya göre tüm dönem üzerinden kıdem tazminatı alacağı hüküm altına alınmıştır.
Davacı, 26.08.2008 tarihinde emekli olmuş, emeklilik nedeniyle kendisine 16.355,01 TL kıdem tazminatı ödenmiştir. Davacının bu tarih itibariyle kıdem tazminatının eksik ödendiğine ilişkin iddiası bulunmamaktadır. Davacı işçi emeklilik sonrasında davalı işyerinde yeniden işe başlamış ve fesih tarihi olan 24.10.2018 tarihine kadar çalışmıştır.
Emeklilik sonrasında ödenen kıdem tazminatının eksik ödendiği iddiası bulunmadığına göre emeklilik öncesi dönem tasfiye edilmiştir. Emeklilik sonrası dönemin ise önceki dönemden bağımsız olarak değerlendirilmesi gereken yeni bir çalışma dönemidir. Buna göre, kıdem tazminatı hesabı bakımından sadece ikinci dönem çalışması esas alınarak sonuca gidilmesi gerekirken tüm dönem üzerinden değerlendirme yapılıp emeklilikte ödenen miktarın faizi ile birlikte mahsubu ile yetinilmesi hatalıdır.”
2- Emeklilik Sebebi ile Sona Eren Dönem için Eksik Kıdem Tazminatı Ödenmiş ise Yine de Sıfırlama Söz Konusu Olur Mu?
İşçinin emeklilik sebebiyle sona eren ilk dönem çalışması sonunda kıdem tazminatı ödenmiş ancak bu tutar eksik ise bu defa yapılması gereken, öncelikle emeklilik ile sona eren ilk dönem için yeniden kıdem tazminatı hesaplanarak yapılan ödemenin işbu tutardan mahsup edilmesi, akabinde ikinci dönem için bağımsız şekilde kıdem tazminatı hesaplanmasıdır.
Yargıtay 9. HD. E. 2016/5826 K. 2019/22774 T. 19.12.2019 kararında;
Emeklilikle sona eren ilk dönem çalışması sonrasında davalı işveren kayıtlardaki ücreti esas alarak kıdem tazminatı ödemesi yapmıştır ancak kıdeme esas ücretin tespitinde ilavesi gereken sefer primi katılmadığı için davacının ilk dönem sonundaki kıdem tazminatı eksik ödenmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, emeklilikle sona eren ilk dönem için o tarihteki son ücret üzerinden kıdem tazminatını hesaplatıp ödenen düşüldükten sonra varsa bakiyesi için ilk fesih tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar vermek, ayrıca ikinci dönem için bağımsız hesap yaptırıp bu dönem için ödeme söz konusu olmadan da belirlenecek kıdem tazminatını ikinci fesih tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ayrıca hüküm altına almaktır.”
Bu aşamada önemle belirtmek gerekir ki işçinin aynı işveren nezdindeki birden fazla çalışmasının -emeklilik dışındaki sebeplerle- kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ermesi halinde, kıdem tazminatının hesaplanma usulü farklılık arz edecek; bu defa kıdem sürelerinin birleştirilmesi gerekecektir.
Yargıtay emeklilik sebebi ile genel teamülden ayrılmayı tercih etmiştir.
Yukarıda izah edildiği üzere, işçinin çalışmasının emeklilik sebebiyle sona ermesi ve kıdem tazminatının ödenmesi halinde artık bu dönem tasfiye edilmekte ve kıdem tazminatı hesaplanırken bu dönem dışlanmaktadır.
Ancak iş akdi devam ederken emeklilik dışı sebeplerle iş akdi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona eren ve kıdem tazminatı ödenen işçi, yeniden aynı işveren nezdinde çalışmaya devam eder ve bu defa da iş akdi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ererse, emeklilikten farklı olarak kıdem süresinin birleştirilmesi ve işveren tarafından yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerekmektedir.
Yargıtay 9. HD. E. 2022/4670 K. 2022/6422 T. 24.5.2022 kararında;
Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır.
İşçinin iş sözleşmesi feshedilmediği hâlde çeşitli sebeplerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar kanuni faiziyle birlikte mahsup edilmelidir.
Dosya kapsamında bulunan 08.10.2009 tarihli kıdem ve ihbar tazminatı bordrosunda davacının ücretinin brüt 593,00 TL olarak kabul edildiği ve bu ücret tutarına göre hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatının ödendiği anlaşılmaktadır. Öncelikle belirtilen dönemde asgari ücret tutarının brüt 693,00 TL’dir. Ayrıca İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacının son dönem gerçek ücretinin net 2.850,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Buna göre davacının 11.09.2007-08.10.2009 dönemi için hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı tutarlarının eksik olduğu ve hak kazanılan alacakların tam olarak ödenmediği anlaşılmaktadır.
Bu hâlde davacının 11.09.2007-08.10.2009 ve 06.10.2010-11.06.2014 tarihleri arasındaki tüm hizmet süresine göre son ücret üzerinden kıdem tazminatının hesaplanması ve ödenen kıdem tazminatı tutarlarının mahsup edilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay 22. HD. E. 2017/16451 K. 2018/1291 T. 24.1.2018 kararında;
İşçinin iş sözleşmesi feshedilmediği halde çeşitli sebeplerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar kanuni faiziyle birlikte mahsup edilmelidir.”