Muhammed Mustafa Çetinkaya

Muhammed Mustafa Çetinkaya

Deprem Sonrası Konya…

Biliyorsunuz sevgili okurlar geçtiğimiz günlerde yaşanan 5.0 büyüklüğünde deprem herkeste bir korku bıraktı. Acaba tekrar olur mu? Bu sebeple psikolojik olarak bazı sorunlar yaşabiliriz. Sizlere bugün bundan bahsetmek istiyorum…

Sadece depremin etkilediği şehirlerde değil, ülkenin tamamında hakim olan artçı depremlerin devam etmesiyle tetikleniyor ve toplumun birçok kesimini etkileyen deprem korkusu giderek yaygınlaşıyor. İlerleyen deprem korkusu; travma sonrası stres bozukluğu ve akut stres bozukluğu gibi ciddi psikolojik rahatsızlıklara da yol açabiliyor.

Depremler, diğer pek çok afet gibi ani, yıkıcı ve meydana geldiği bölgede yaşayan insanların yanı sıra büyüklüğüyle doğru orantılı olarak tüm toplumu ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan etkileyen olaylardır. Yaşamı tehdit eden, olağanın dışında olan ve doğrudan ya da dolaylı olarak maruz kalan herkeste fark edilir düzeyde strese yol açan durumlar olmaları nedeniyle de travma olarak tanımlanır.

Olayı yaşayan kişiye ya da onun için önemli insanlara doğrudan ya da dolaylı tehdit oluşturur. Hayatın olağan akışının dışında olduğundan, diğer yaşantılarla bütünleştirilemez.

Ortaya çıkardığı ölüm düşüncesi ve tehdit algısı nedeniyle yoğun ve derin korkuya neden olur. Geleceğe yönelik beklentileri altüst eder; umutsuzluk ve çaresizlik duygularına yol açar. Böyle bir olayı yaşayan kişi için dünya artık güvenilir bir yer olmaktan çıkmıştır.

Deprem gibi bir travmatik olay sırasında bedenimizde bir fizyolojik değişim ortaya çıkar. Kan basıncının artması, kalp atışlarının hızlanması, terleme, solunumun hızlanması gibi tepkiler organizmayı tehdit eden durumlarda, tehdit kaynağıyla savaşmaya ya da ondan uzaklaşmaya hazır hale getirerek bu durumla başa çıkmamıza yardımcı olur. Stres ne kadar yoğunsa, bu değişimler de o kadar fazla ve uzun süreli olacaktır.

Deprem korkusu (seismophobia) belirtileri nelerdir?

Deprem korkusu direkt depremi yaşayanlar ve uzaktan şahit olanlarda da aynı şekilde ortaya çıkabilmektedir. Deprem korkusunun bir takım hem fizyolojik hem psikolojik etkileri vardır. Deprem korkusunun fizyolojik etkileri arasında;

  1. Yorgunluk,
  2. Bulantı,
  3. Baş ağrısı,
  4. Baş dönmesi,
  5. Hafıza bulanıklığı ya da
  6. Dikkat sorunları karşımıza çıkabilmektedir.

Direkt depremi yaşayanlarda bunlar daha sık görülmektedir. Depremi direkt yaşamayıp şahit olanlarda ise bu sorunlar daha hafif derecede görülmektedir. Bunlara ek psikolojik etkiler olarak;

  • Uyku problemleri,
  • Korku hali,
  • Kaygı düzeyinin yükselmesi ve
  • Tedirginlik gibi bazı davranışsal sorunlar da ortaya çıkmaktadır.
  • Bu tepkiler birçok organda hastalık için önemli bir nedensel rol oynar.
  • Beyin yapısında
  • Endokrin sistemde
  • Nörotransmitter salınımda ve geri alımında
  • Nöroimmun sistemde çeşitli değişikliklere sebep olabilmektedir.

Deprem Korkusu (Seismophobia) Tanısı Nasıl Konulur?

Deprem korkusu (seismophobia) tanısı nasıl konulması için uzman yardımı alınmalıdır. Öncelikle depremi yaşayan kişi ruh sağlığı konusunda uzman kişiler tarafından dinlenir ve ayrıntılı şekilde değerlendirilir. Deprem fobisi yani deprem korkusunun tanısı kişideki bazı belirtilere bakılarak konulmaktadır. İlerleyen ve tedavi edilmeyen deprem korkusu, travma sonrası stres bozukluğu ve akut stres bozukluğu gibi ciddi psikolojik rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Depremi doğrudan yaşayanlar için direkt olarak psikolojik destek almak gerekir. Depremi yaşamasa da şahit olduğu görüntüler nedeniyle etkisinden çıkamayarak günlük hayatını olumsuz derecede etkileyecek düzeye gelen korkular yaşayan kişilerin de psikolojik destek için başvurmaları önem taşımaktadır. Uzmanlar terapiler esnasında gerekli donelere sahip olarak kişileri en uygun şekilde yönlendireceklerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Muhammed Mustafa Çetinkaya Arşivi

Ahilik

25 Eylül 2024 Çarşamba 00:00