29 Ekim, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğumgünü. Bir milletin kendi kaderini tayin etme kararlılığının en somut ifadesi. Bu tarih, sadece bir gün değil, bir dönüm noktası, bir başlangıç ve bir miras.

Cumhuriyet, Türkiye'ye kimlik kazandıran bir yapı. Osmanlı İmparatorluğu'nun ardından Türkiye’nin yeniden doğuşu ve yeni Türkiye...

Bugün, cumhuriyetin kuruluşunun üzerinden neredeyse bir asır geçti. Yaşanan değişim ve dönüşümlerle birlikte Türkiye, bölgesinde önemli bir güç haline geldi.

Konu hakkında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dün sarfettiği şu sözler çok önemliydi:

“Geçtiğimiz yılki Cumhuriyet Bayramı mesajımızda da ifade ettiğimiz gibi her ne yapıyorsak harici ve dahili bedbahtlara aldırmadan, 'Büyük ve Güçlü Türkiye' ülküsünü yüceltmek niyetiyle yapıyoruz. Allah'ın yardımı, milletimizin feraseti ve desteği, ülkemizin siyasi ve askeri gücü sayesinde girdiğimiz yeni dönemden Cumhuriyetimizi daha da güçlenmiş olarak çıkartmak azmindeyiz. Hangi kökenden, meşrepten, siyasi görüşten olursa olsun milletimizin tüm fertlerinin, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın tüm dostlarımızın, bu tarihi mücadelemizde yanımızda olacağına yürekten inanıyorum. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun.”

29 Ekim, sadece geçmişe dönüp bakmak için değil, aynı zamanda geleceğe dair umutlarımızı tazelemek için de bir fırsat. Cumhuriyetin kazanımlarını korumak ve daha ileriye taşımak hepimizin sorumluluğu. Gençlerimize, cumhuriyetin değerlerini aşılamak, onlara ülkemizin geleceği için daha fazla sorumluluk almaları gerektiğini hatırlatmak gerekiyor.

Bu vesileyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin 97. yılını kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm vatan evlatlarına minnetlerimizi sunuyoruz. 29 Ekim, birlik ve beraberlik günüdür. Bu duygu ve düşüncelerle, geleceğe daha umutla bakabilmek dileğiyle...