Emrullah Nergiz
Türkiye'de Siyaset Yeniden Şekilleniyor
Bugün size Ankara ve İstanbul’daki gazetecilerin yazmaktan imtina ettiği bazı bilgiler vereceğim.
14 Mayıs ve akabindeki 28 Mayıs seçimlerinden sonra Türkiye'de siyaset yeniden şekillenme evresine girdi. Her ne kadar mağlup olan liderler koltuklarını bırakmamak için ciddi mücadele verseler de önümüzdeki günlerde değişimin kaçınılmaz olduğu anlaşılacaktır.
6'lı masa seçimleri kaybetti ama her nedense gündemde en çok Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifa meselesi konuşuluyor. Oysa ortada bir başarı olsa herkes sahiplenecekti. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığından bakanlıklara, genel müdürlüklere kadar herkes koltuk kapma savaşına girişecekti. Zaten millet bunu çok net gördüğü için ferasetiyle sandığa gitti ve muhalefete bu fırsatı vermedi. Şu an düştükleri durumu görünce Allah'a bir kez daha şükrediyoruz. Ülkemiz, devletimiz ve milletimiz gerçekten uçurumun eşiğinden dönmüş.
Lakin ortada bir başarısızlık varsa bu altılı masanın başarısızlığıdır ve bütün liderler kendini çek etmek zorundadır. Yarın yeniden seçimlere giderken hangi yüzle milletin karşısına çıkılacak bu iyi analiz edilmeli.
Bizleri takip edenler seçimden önceki yazılarımızda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun seçimlerden sonra Kılıçdaroğlu'nu en çok zorlayacak isim olacağını bugün oğlum dediklerinin yarın düşman kesileceğini belirtmiştim.
Peki, Ekrem Bey’i bu denli sanki tutuşmuş yanarcasına genel başkanlık makamına iten sebep ne olabilir?
Şöyle bir kafa yoralım.
Özellikle masadan kalktıktan sonra Meral Hanım'ın zorla oraya oturtulduğunu hepimiz biliyoruz.
Masaya tekrar döndüğündeki yüz ifadesinden tutun 14 Mayıs gecesi ellerini arkasına bağlayarak 6 liderle birlikte çıktığı sahnedeki mimiklerine kadar…
Meral Hanım zaten, ‘ben bundan sonra yokum arkadaş’ diyordu. Görüldüğü gibi de en son kongrede tüm ipleri attı. Millet İttifakı dağıldı özellikle CHP'nin kendilerini aşağıya çektiğini bizzat deklare etti.
Ve Meral Hanım’a tekrar geleceğim ama söz açılmışken Ekrem İmamoğlu'yla ilgili birkaç kelam daha edelim. Ekrem Bey masanın dağılacağını çok iyi bildiği için 2024 yerel seçimlerinde İstanbul'dan aday olsa bile kaybedeceğini şimdiden kabullenmiş durumda. Zaten %10 gibi bir İyi Parti desteğini sahadan çekmek, CHP adına doğal olarak yerel seçimlerin birçok büyük şehirde kaybedilmesi anlamına geliyor. İmamoğlu bu riski almamak adına tabiri caizse demir tavında iken genel başkanlığı ele geçirmek ve iki üç yıl sonra yeni bir heyecan oluşturarak hükümeti seçime zorlama hevesinde. Bütün planlarını buna göre yapmış durumda. Lakin Kılıçdaroğlu ciddi şekilde direniyor. Özellikle delege hakimiyeti İmamoğlu'nun işinin hiç de kolay olmadığını gösteriyor.
Bakalım orada sahne nasıl şekillenecek…
Türkiye'de parlamenter sistemle ilgili meselenin bittiğini muhalefet de çok iyi biliyor, bu yüzden önümüzdeki başkanlık seçimleri 2023 saiklerinden çok daha farklı olacak.
Geleyim İyi Parti kulislerinde en çok konuşulan cümlelere…
Meral Hanım özellikle masadan kalktıktan sonra parti içinde hakimiyetini koruyabilmesi için CHP ile bu işin olmayacağını anladı. Zaten girdiği seçimlerde de İyi Parti ne uzadı ne kısaldı. İyi Parti seçmeni sol tandanslı değil. Bu yüzden zoraki olarak Kılıçdaroğlu'na oy verseler de asla kabullenemediler.
Görünen o ki ilerleyen süreçte bir İyi Parti, AK Parti ve MHP destek teması söz konusu olacak.
Özellikle yeni anayasa süreci ve meclisteki bazı oylamalarda bu sahneleri sık sık göreceğiz. İyi Parti ittifaka dahil olur mu ya da nasıl bir formül üzerinde çalışılır orasını şimdilik söylemek zor. Ama şu kadarını söylemeliyim önümüzdeki günlerde İyi Parti tabanının sesini de dinleyerek Cumhur İttifakı’na mutlaka yakınlaşacaktır. Zaten hem Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Sayın Devlet Bahçeli birkaç kez Meral Hanım’ı yuvasına dönmesi konusunda uyarmıştı. O zaman karşılık bulmayan bu çağrılar önümüzdeki günlerde farklı bir evreye doğru taşınabilir. HDP ile birlikte olan bir CHP mekanizmasının İyi Parti tabanında hiçbir zaman kabul görmeyeceği net olarak anlaşılmıştır. Bu yüzden Meral Hanım özellikle İstanbul’u işaret ederek, ‘demek HDP olmazsa burası kazanılmazdı öyle mi’ diyerek ciddi şekilde yerel seçimlerle ilgili gözdağı vermiştir.
Kanaatim o ki önümüzdeki yasama döneminde bu yakınlaşmalar gün yüzüne çıkacak. Türkiye'de muhalefet tam anlamıyla yeniden şekillenecek.
Devletimiz ve milletimiz adına en hayırlısı neyse o olsun.
Hayırlı Bayramlar…