Konyaspor’un Cuma akşamı sahasında oynadığı ve 2-1 kazandığı Galatasaray karşılaşması son 3 aylık dönemde kulüp adına elde edilmiş önemli kazanımlardan biri. Teknik Direktör değişikliğinin ardından takımın yeni hocası Aleksandar Stanojevic’in yeni oyun planına reaksiyon vermesi biraz zaman aldı. İlhan Palut oyununa göre Stanojevic topu daha hızlı şekilde doğrudan ve direkt toplarla rakip 3.bölgeye taşımayı ve orada oluşturacağı çalışılmış hücum planlarıyla pozisyon üretmeyi planlıyor.
Takımının başında çıktığı 5 lig maçında gol atamayıp 15 puanın yalnızca 1’ini alabilen Stanojevic Galatasaray maçının öncesinde Hatayspor’a karşı kazanılan hükmen galibiyet ile ilk gollerini ve ilk puanlarını aldı. Belki bu galibiyet saha içinde alınmadı ancak hocanın üzerindeki baskıyı aldığını düşünüyorum. 9 maçtır galibiyet elde edemeyen takım içinde uzun zaman sonra fikstürde yeşil renk görmek bi nebze motivasyon ve özgüven getirmiştir.
Galatasaray’ın Torreira’nın yokluğunda oyunu orta sahada oynamak yerine Abdülkerim ve Oliviera ile doğrudan İcardi’ye uzun oynadığını görüyoruz. 63 kez bunu yapan Galatasaray bunun 44’ünde başarı sağladı. Ligin en iyi pres takımlarından biri olan Galatasaray yine Torreira’nın yokluğunda bunu uygulamada sorun yaşadı. Konyaspor çaldığı 21 top kaybı ile Galatasaray’ın en kuvvetli yanı olan pres tarafını rakibinden daha fazla uyguladı. Rakibini kendi silahıyla vurdu bir nevi. Galatasaray uzun süreli maç yapmamanın verdiği eksiklikle fiziksel olarak Konyaspor’dan geri durumdaydı. Konyaspor 71 ikili mücadele kazanırken Galatasaray 56 ikili mücadele kazanabildi. Bu da maçın son anlarında daha diri kalan Konyaspor’un galibiyete neden uzandığının bir numaralı nedeni aslında.
Stanojevic, takıma ilk 11 ezberi oluşturması açısından Galatasaray karşısına Giresunspor maçında çıktığı ilk 11’i bozmadan çıktı. Oyunun hücum kısmında maça başlangıç planı Pozuelo, Mahir, Moreno ve Muhammet’in kısa paslarla rakip savunmayı aşmaya çalışmasını gördük. Bunun yanında Moreno ve Mahir’de kanatlardan top getirdi ancak ceza sahası içindeki yanlış pozisyon almalar Konyaspor’a pozisyonları tamamlama fırsatı sunmadı.
Muhammet Demir’in ilk yarı performansı iyi değildi. 75 dakika sahada kaldı ve karşılaşmayı şut atmadan tamamladı. Topla buluşma alanlarına da baktığımız zamanda sürekli ceza sahsından uzak orta sahada topla buluştuğunu görüyoruz. Girdiği 11 ikili mücadeleden yalnızca 3’ün galip çıkmış. Hava topu mücadelesinden de 3 kez çıkmış ve 1’inden galip yarılmış. Muhammet 31 yaşında ve tecrübeli bir oyuncu. Kariyerde 17, 10, 12 gol katkısı verdiği sezonlar olmuş. Kariyerinin ilk yıllarında tek forvetli sistemi oynamış ancak son zamanlarda hep çift forvetli yapılarda ön plana çıkmış. Geçen sezona bakalım. Maxim-Muhammet ya da Figueiredo. Daha önceki sezonlara bakalım Muhammet-Dicko, Muhammet-Kayode. Trabzonspor yıllarını bakalım: Muhammet-Cardozo. Hem orta sahaya gelerek topu saklayıp ardından ceza sahası içinde pozisyon bulmaya gitmesi onu çok yıprattı. Top kayıpları da yaptı, faul de almaya çalıştı. Diouf ya da Mahir ile yan yana oyarsa daha fazla katkı vereceğini düşünüyorum.
Konyaspor’da yeni transfer Pozuelo ise halen beklenen performanstan biraz uzakta. İlk 45 dakikada 9 top kaybı yapan İspanyol oyuncu Stanojevic’in kendisinden istediklerini çok iyi yapamamış olacak ki ikinci yarının başında oyundan alındı.
Konyaspor’da teknik direktör Stanojevic karşılaşmanın ikinci yarısına Pozuelo-Diouf değişikliği ile başladı ve bence de doğruydu. B planına geçti. Maç öncesi yazımda maça başlangıç planının Diouf ile olması gerektiğini yazmıştım. Çünkü Nelsson’un yokluğunda Diouf, Kaan Ayhan’dan rahatlıkla hava topu kazanabilirdi. İkinci yarıda 4 kez girdiği 4 hava topu mücadelesinden de galip çıktı. Belki karşılaşmada skor katkısı yapmadı ama oyuna doğrudan müdahale etti. Takıma 3.bölgede açtığı alanlar orta sahadan ceza sahasına koşu yapan oyuncular için çok değerliydi. Soner, Paz ve Oğulcan Diouf’un açtığı alanları çok iyi değerlendirdi. Elbette Galatasaray’ın maç 1-1’e geldikten sonra oyun disiplininden kopması Konyaspor için daha fazla boş alan demekti. Bunu da çok güzel kullandı Konyaspor. Diouf’un ve Çekici’nin VAR’a takılan golleri, son dakikalarda Diouf ve Muric’in kaçırdıkları net pozisyonlardı. Konyaspor son paslarda ve son vuruşlarda daha dikkatli olsa maçı belki 3-1 hatta 4-1 kazanabilirdi. Paz, Soner ve Oğulcan’ın geriden ceza sahasına yaptıkları koşularla skor üretmeyi başarması Konyaspor’un geçmişte çok ürettiği pozisyonlardı. Bunları yeniden hatırlamak gelecek maçlar içinde ayrı bir önem taşıyor.
