Burcu Çiçek Yağcı
Sorumlu Çocuklar Mı? Sorunlu Çocuklar Mı?
Sorumluluk ve farkındalık bilinci çocuğa nasıl ve ne zaman verilmeli?
Öncelikle bu bilincin çocuğa verilebilmesi için ‘hangi yaşta çocuk ne yapar’ ın bilinmesi gerekir. Bu yaş gruplarına göre sorumluluklarla başlanmalıdır. Çocuklarımızın bulunduğu dönemde yapabildikleri beceriler vardır. 4 yaşındaki çocuk kendi yemeğini yiyebilmelidir. Bunu yemek dökülecek, üstünü batıracak diye müdahale edip biz yedirmeye kalkarsak özgüven problemi yaşayabilir. Yine 4 yaşındaki bir çocuğa yatağını toplamayı ve düzenlemeyi öğretip daha sonrasında bunu kesintisiz ve sürekli olmasını beklemek çocuğun tabiatına aykırıdır. Evet yatağını toplamayı öğrenir ve belirli bir sürede düzenli yapıp sonrasında düzenli olmayabilir. Bu düzeni askeri nizam seviyesinde yapması beklenmemelidir. Bunun yerine hayatın içerisindeki rutin işleri öğretmek , çocuğa zaman ve emek harcamak çocuğun hayat sorumluluğunu inşa etmektir . Yaşı büyüdükçe yapabildikleri çoğalacaktır. Ancak çocuğa ergenlik dönemine kadar tam anlamıyla yetişkin sorumluluğu atfedilemez . Çocuğun hayata, eve , okula sorumlu olması farkındalıklar bütünüyle sağlanabilir.Çocuğu sorumlulukla ödüllendirmek ,ona kendini gösterme fırsatı vermektir. Ancak verilen sorumluluklar yapabileceğinin üstünde işler olmaması gerekir.
Bunlara karşın çocuğa denmemelidir ki ‘senin tek sorumluluğun derslerin sadece onları yap senden başka bir şey istemiyoruz.’ Bu hayat bütünlüğü açısından doğru bir yaklaşım değildir. Çocuk evin rutin işlerine katıldığı zaman aidiyet duygusunu tatmin edici işler yapmış olacaktır. Ve evdeki işleri yapması ona bu işleri yapan kişilere saygı duyması bilincine getirecektir . Bulaşık çamaşır gibi angarya görülen işlerin aslında hayatın bir parçası olduğunu ve bu işlerde bir birey olarak katkısı olması gerektiğini anlayacaktır.
Sorumluluk geniş bir yelpazede olduğundan yaş grubu büyüdükçe öz bakım sorumlulukları için de dikkatli tutum sergilemek gerekir. Kendi öz bakım bilincini geliştirmek ; temizliğine dikkat etme alışkanlık ve farkındalığı kazandırırken kendimiz yapıp örnek olduğumuz takdirde söylemekten daha etkili olacaktır . Bazen kendimiz de yapsak onların yapmadığına şahit oluyoruz. Bu durumlarda da kızmak yüksek sesle telkin etmek yerine yapacağı işi hatırlatacak küçük bir ima çocuğu itiraz etmeden harekete geçirebilir. Rutin becerileri öğretirken, çocuğa sorumluluk verirken , farkındalık oluştururken iletişimimiz dikkatli ve özenli olmalıdır. Çocukla iletişimimiz ne kadar zengin ve güzel olursa vermek istediğimiz farkındalıklar ve sorumluluklar hayatında daha etkili olacaktır. İleriki yaşamında iletişim sorumluluğunun da zengin ve güzel oluşunun doğal mimarı sizin ona kullandığınız dil olacaktır. “ SÖZ BÜYÜDÜR.”
Bu yüzden ‘seçici konuşabilmek’ etkileyici olabilmek adına çok önemlidir.
Sorumlu bireylerin ( miniklerin) kalbine dokunabilmek onların seviyesine inmekle mümkündür. Onlar gözünüzde ne kadar küçük olurlarsa olsunlar birey olduklarını unutmadan bir birey gibi davranarak bilinç aşılayabiliriz.
Sorunlu değil sorumlu bireyler için kalbimizi ve sesimizi yumuşatalım.