Ahmet Özkan
Her Gece ve Gündüz Ölüp Diriliyoruz
نموت ونحيا كل يوم وليلة
ولابد من يوم نموت ولا نحيا
Nemûtu ve nehyê külle yevmin ve leyletin ve lê budde min yevmin nemûtu ve lê nehye.
Her gece ve gündüzde ölüp diriliyoruz,bir gün (veya gece) gelecektir ki (şu anda yaşayan bizler) mutlaka öleceğiz ve artık bu dünyadaki hayatımız son bulacaktır.
Bir haberde şöyle buyurulmuştur:
“Yattığınız gibi ölecek ve uyandığınız gibi dirileceksiniz”
Kurtubi Tefsiri Zümer Suresi 42.ayet tefsiri.
Farkında mıyız? Her 24 saatte belki bir kaç kez ve sürekli ölüp ve diriliyoruz.
Bu süreklilik, bıkkınlık ve gaflet,başıboşluk ve boşluk değil, derinlik ve kararlılık,ciddiyet ve hazırlık getirmelidir.
Ölüm derin ve uzun bir uyku,uyku yüzeysel ve hafif bir ölümdür.
“Allah ölenin ölüm zamanı gelince ölmeyenin de uykusunda ruhları alır bu suretle hakkında ölümle hükmettiği (ruhu) tutar ötekini muayyen bir vakte kadar (bedene) salıverir şüphe yok ki bunda iyi düşünecek bir kavim için kesin ibretler vardır”
Zümer Suresi 42.Ayet.
Ölüm anında ruhun bedenle ilgisi tamamen kesilir. Uykuda ruhun bedenden ayrılışı zahiri bir ayrılıştır ölüm veya uyku halinde ruhun bedenden hakikaten veya zahiren ayrılışı, Allah’ın öldürmeye ve yaşatmaya Kadir olduğuna ve ölümden sonra tekrar diriltmeye gücünün yeteceğine delildir.
İnsanlık tarihi boyunca ölüme ve onu yaratan yüce Allah’a meydan okuyan,azgınlaşan,tâğî, bâgî olan,Firavun,Kârûn ve taş üstünde taş,omuz üstünde baş bırakmayan gaddar, vahşi, vicdansız ve insafsızlar, milyonları kılıçtan geçiren, Atom bombalarıyla ekinleri ve nesli ifsad edip düzeni bozanlar,nerede niye sesleri çıkmıyor? masum insanları pres yapan,fırına atan asrın nemrutları nerede Bugün o zalim ve gaddarların vekilleri ve varisleri olan ve onların yolundan gidip biyolojik tahribat yapanlar, iklimleri, hayvanları, insanları ve ekinleri ifsad etmek için plan üstüne plan kuranlar niçin atalarını sormuyorlar?
Asrın Firavun ve karunları’nın,Ebu Cehillerin,nefesleri kesilen ve sesleri çıkmayan atalarına kavuşacakları gün yakındır,zira her gelecek yakındır,uzak ise gelmeyecek olandır.
Bunlar her gün ölüp diriliyorlar ama işin zor ve vehameti’nin farkında değillerdir, işin farkına varınca da iş işten çoktan geçmiş olacaktır.
Ölüme, âhirete,hesab gününe ve hesab vereceğine inanmayanlar inanmıyor ve ortalığı, düzeni bozuyor,ifsad ediyor,peki inanıyorum diyenlere ne oluyor?
Bu inanıyoruz diyenler eğer mesela namaz kılıyorlarsa her gün bir kaç defa: Allahım! Bize “Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu(ver) gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil”
Fatihâ Suresi: 7.Ayet. diyorlarsa nasıl olur da
Peygamber katilleri ve ırz düşmanları ile beraber aynı yanlış tutum ve davranış içinde olurlar?
Doğrusu şudur ki her gün bir kaç kez ölüp dirilen, (uyuyup uyanan) inanan ve inanmayanlar ölecek ve yaptıklarıyla yüce Allah’ın huzurunda hesap vereceklerdir.
الا الى الله تصير الامور.
“Dikkat edin bütün işler sonunda Allah’a döner”
Şûrâ Suresi: 53 Ayet.
Herkes dünyada yaptığı ile yüzleşecek ve karşılığını tastamam bulacaktır,iyiyse iyi, kötüsüyse kötü.
Allahım! Bizlere ve bütün mümin kardeşlerimize dünya ve ahiret saadetini lütfeyle,kendilerine
lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolundan ayırma. Âmîn.