Prof.Dr. Mustafa Topkafa
Kötü Oyun Güzel Sonuç
Kötü Oyun Güzel Sonuç
Konyaspor, evinde misafir ettiği Eyüpspor`u son dakika golü ile mağlup ederek hanesine üç puanı yazdırdı ve milli araya mutlu bir şekilde girmiş oldu.
Geçtiğimiz hafta yazmış olduğum yazıda temsilcimizin bu maçtan en az bir puan ile çıkacağını ifade etmiştim. Müsabaka öncesi de genel kanı takımımızın maça mutlak galibiyet ile çıkacağı ve evinde uzun süredir hasret kaldığı galibiyet sevincini yaşamak için büyük çaba sarf edeceği yönünde bir kanı vardı. Peki öyle mi oldu derseniz maalesef beklenenin çok altında vasat bir maç izledik.
Ali hocanın geçtiğimiz haftalarda gol yememe üzerine oyun kurguladığını ve bu taktiğinde de başarılı maçlar çıkardığını ifade etmiştim. Ayrıca son haftalarda özellikle ikinci yarı maçı kazanma ya da beraberlik adına son dakikalarda rakibi boğan bir oyun anlayışı ile oynadığını da ifade etmiştim. Bu taktik anlayışını bu hafta da devam ettireceğini düşünürken maçın ilk on birini görünce bu düşüncem maç öncesi değişmişti. Çünkü sahaya sürülen on bir çok ofansif ve rakibi ilk yarıda çok bunaltıp skoru bulacağı ve ikinci yarıda maçı tutma adına oynayacağı gibi bir düşünceye sevk etmişti. Tabi bu düşünceler rüyadan öteye gitmedi.
Maçın başından golü kalesinde görene kadar ki süreçte, yani 65 dakikada, sahada ne bir oyun ne bir baskı ne de bir maçı kazanma adına taktik anlayış vardı. Maç öncesi on biri görmeden önceki düşünceme benzer, ancak daha önceki haftalardan çok uzak bir takım vardı sahada. Eyüpspor ataklarına cevap vermekte güçlük çeken, topu tamamen rakibe bırakan, vasat mı vasat bir takım vardı. Bu oyun tribünde ve ekran başında olan herkesi hem şok etti hem de çok kızdırdı. Golü kalesinde gördükten sonra tribünler malumu ifade ederek Hocayı istifaya da davet etti.
Temsilcimiz golü kalesinde gördükten sonra geçtiğimiz haftalarda da olduğu gibi yine rakibi baskı altına almaya çalıştı ve çok geçmeden beraberlik golünü de bulmuş oldu. Ancak bu sefer bu baskı çok şiddetli olamadı. Giren oyuncular, geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi çıkan oyunculardan daha diri ve daha istekli oynayarak maçı kotarmak adına baya çaba sarf etti.
Golü yedikten sonra bu kadar istek, arzu ve her türlü risk alınırken; neden maçın başında bu kadar istekli ve risk alınmadan beraberliğe oynan bir maç izliyoruz, sorusunu herkes zihinlerinde sorgulamadı değil. Bir taktik anlayış ise eyvallah desek de neden evimizdeki bir maçta bu kadar vasat ve rakibin üstünlüğü ile maç çıkarıyoruz sorusu da akıllara geldi.
Maç tam beraberlik ile bitecek derken Aleksic son dakika harika bir gol bularak galip gelmemizi sağlamış oldu. Aleksic, hem ilk iç saha hem de ilk deplasman gollerini bulan oyuncu olarak tarihe geçmiş oldu.
Konyaspor birkaç haftadır hakem kurbanı oluyor. Açık ve aşikâr penaltılar sürekli es geçiliyor. Bu kabul edilemez hale gelmeye başladı. Takımımız bu son dakikada golü bulmasa, iki puandan daha olacaktı. Artık bir dur demek gerekiyor.
Maç bu şekilde geçti. Ali hoca artık ideal bir on bir, iç sahada daha agresif, deplasmanda daha sağlam bir takım oluşturmak zorunda. Her hafta istifa tezahüratlarını duymak bizi de onu da yıpratmaya başladı. Gergin bir maç izlemekten sıkıldık. Rahat ve stressiz maçlar izlemek istiyoruz. Hocamızın artık bu ortamı oluşturmasını bekliyoruz.
Milli aradan sonra tekrar güzel yazılar yazmak dileğiyle.
Saygı ve selamlarımla…