İlhan Palut ile olan ayrılığı hakkında düşüncelerimi daha önce söylemiştim. Yanlış zaman ve yanlış bir üslup ile takımdan gönderildiğini düşünüyorum. İlhan hocanın geçen sene ve bu sene başında yaptıkları gerçekten iyi işlerdi. Kendisi için en azından kupadaki Gaziantep FK ve Ankaragücü maçlarını beklemek daha doğru olabilirdi. Son 10 maç ve 1 galibiyet var. Tabloya bakıldığı zamanda yönetimin bu kararını çok büyük şekilde eleştirmenin de doğru olmadığını görüyorum. Geçen sene o başarı gelmemiş, takım sezonu 10.bitirmiş olsa gönderilmesi gayet doğaldır ancak geçen seneki başarının kredisi bu kadar çabuk bitmemeliydi.

Ayrılık sonrasında hem Konyaspor yönetiminden ve Konyaspor profesyonellerinden açıklamalar geldi. İlhan hocadan açıklamalar geldi. Bu süreci çok daha sancılı hale getirdi. Bu tür karşılıklı açıklamaların kişilerden ziyade Konyaspor’a zarar vereceğini düşünüyorum. Konyaspor tarafından yapılan ve sızdırılan haberler çokta hoş değil. Bu tür bilgilerin mahrem bilgiler olarak kalması gerekiyor. Tesisler, soyunma odası ve toplantı odaları mahrem yerlerdir. Oralardan bilgi edinmek, haber yapmak elbette büyük gazetecilik işidir. Ancak kulüplerin sağlıklı yaşamaları için bu tür yerlerden hangi bilginin hangi haberin sızdırılacağı uzun vadede kulübe ne getirir ne getirmez bunları iyi tartıp düşünmek gerekir. Anlık nefret ve öfke duyguları Konyaspor’a zarar veriyor. İlhan Palut’un BeIN Sports’a verdiği röportajda kendi kariyeri için ona zarar getirebilir. Sonuçta kulüpler yaşayan birer varlık gibi. Gelen isimler, giden isimler olacak ve bu kulüplerin yönetimsiz 1 gün bile geçirmesi doğru değil. Bu tür söylemlerin bir an önce son bulması gerektiğini düşünüyorum. Mağdur edebiyatı yapmanın da soyunma odasından, tesisten haber yaptırmanın da kimseye bir faydası olmaz.

Kupa maçında Konyaspor takımının çok fazla reaksiyon verdiğini hissetmedim. Konsantrasyon namına takımda hiçbir kıpırdanma yoktu. Elbette hocadan oyun anlamında hemen bir beklentim yok ama futbolcuların kendini göstermesi gerekiyor. Sonuçta yeni bir hoca. Geçmişten gelen bir performans grafiğiniz olabilir ancak yeni hocanın gözünde herkes aynı. Ben eminim ki Calvo ile Kahraman ya da Guilherme ile Yasir arasında hocanın gözünde uçurum kadar fark var. Süre bulamayan oyuncuların şu an tam istedikleri ortam var. Antrenmanda kendini gösteren, savaşan formayı alır. Ankaragücü maçının ise ilk 30 dakikasında Konyaspor’u gerçekten beğendim. Hem rakip alandaki kalabalık baskısı hem de topu dolaştırma hızı yeni oyun oynamaya çalışan takım için oldukça iyiydi. Ancak yaratıcı oyuncu ve kalite eksikliği ön plana çıktı yine. 30.dakikadan sonra oyundan düşen ve ikinci yarıda çokta bekleneni veremeyen bir takım vardı. Zamanla daha iyi olacaktır. Takım kalitesini arttıracak kaliteli ve yetenekli oyuncu alınması gerekiyor.

Son olarak yönetim düzeyinde de gözlemlerimi paylaşmak istiyorum. Konyaspor yönetimi Ankaragücü maçında ilk kez ‘yönetim istifa’ seslerini bu kadar yüksek ve şiddetli şekilde duydu. Taraftar madem Konyaspor kötü gidiyor diye teknik direktör değişikliğine gitti o zaman yönetim değişikliğine de gitsin diye serzenişte bulunuyor. Buna çok fazla katılmıyorum ama taraftar bu şekilde düşünüyor. Konyaspor yönetimini maç sonu telaşlı ve gergin gördüm Ne yapacaklarını bilmiyor gibiydiler. Böyle olması da böyle bir olayla ilk defa karşılaşmasından dolayı olabilir. Yeni yeni bunları yaşıyorlar. Maç sonu toplantı yapan Başkan Fatih Özgökçen’in birlik ve beraberlik çağrısını da yerinde buluyorum. Sonuçta 2 galibiyete kara bulutlar dağılabilir. Bunun yanında her yöneticinin sağ duyulu ve sakin davranması gerekiyor. Taraftarlar kulüplerin yapı taşlarıdır, bunu kimse unutmamalı. Konyaspor yönetimi eğer biraz olsun bu baskılardan kurtulmak istiyorsa takıma, bilindik ve ne yapabileceği, takıma ne vereceği net olan takviyeler yapmalı. Y tutarsa transferi değil. Daha önce oynadığı kulüplerde gerçekten iyi işler yapmış ve Türkiye liginde iş yapacak kaliteli oyuncuları kadrosuna katmalı. Süper Lig’den de oyuncular olabilir. Takıma seviye atlatacak oyuncular olmalı.